İzmir Ticaret Borsası Bergama’da Zeytin ve Zeytinyağı Sezonunu Açtı: “Sürdürülebilirlik ve Kalite Merkezli Dönüşümü Birlikte Başarmalıyız”
İzmir Ticaret Borsası, 2025–2026 Zeytin ve Zeytinyağı Sezonu Açılış Törenini Bergama Ticaret Odası iş birliğiyle, Bergama ve Kınık belediyelerinin desteğiyle düzenledi. Üretimdeki düşüş, iklim etkileri, sektördeki yapısal sorunlar ve markalaşma gerekliliklerinin vurgulandığı törende, kaliteli üretim ve sürdürülebilir tarım için ortak hareket çağrısı yapıldı. Etkinlik, 24 Kasım Öğretmenler Günü ile aynı güne denk gelmesi nedeniyle anlamlı mesajlara da sahne oldu.
Törende konuşan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı IŞINSU kESTELLİ Böyle özel bir günü daha anlamlı kılan ise, 24 Kasım Öğretmenler Günü ile aynı güne denk gelmesidir. Bu vesileyle, başta baş öğretmenimiz Ulu Önder Mustafa kemal Atatürk olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm öğretmenlerimizin gününü gönülden kutluyor, onların emeklerine ve ülkemize kattığı değere en derin şükranlarımı sunuyorum.
Kıymetli Konuklar, Bu yıl sezon açılış etkinliğimizin ilkini geçtiğimiz Cuma günü tarihi bir mekânda Metropolis Antik Kentinde Torbalı Belediyemiz iş birliğinde yapmıştık. Bugün de burada Bergama Ticaret Odamız iş birliğinde ve Bergama ve Kınık Belediyelerimizin desteği ile ikinci etkinliğimizi düzenliyoruz. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bölgemizde düzenlediğimiz hemen hemen her sektörel etkinlikte veya çalışmada artık çevre oda/borsa, belediyeler ve kamu kurumlarımızla, bizleri çok mutlu eden iş birliği içinde çalışıyoruz. Bu şunu gösteriyor. Hepimiz bir şekilde tarıma gönül veriyoruz. Sektörümüzü geliştirmek adına yapabileceğimiz her türlü katkıyı sağlamaya çalışıyor, etkinlikler düzenliyoruz. Sezon açılışlarının bende anlamı daha yoğun. Çünkü yeni bir başlangıç yapıyoruz. Yeni bir sayfa açıyoruz. Bizler, tarım sektörü temsilcileri olarak her yeni mahsulü merakla ve heyecanla bekliyoruz. Bu nedenle her koşulda üretime devam etmeye çalışan kıymetli üreticilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Sevgili dostlar, Zeytin ve zeytinyağı, coğrafyamız için sadece bir tarımsal ürün değildir. Tarihin en eski zamanlarından itibaren Ege’nin kimliğini, üretim kültürünü, yaşam biçimini ve hatta insanlarının karakterini şekillendirmiş bir değerdir. Homeros’un “sıvı altın” diye tanımladığı zeytinyağı, Ege’de barışın, sağlığın, dayanışmanın ve emeğin simgesi hâline gelmiştir. Anadolu’nun farklı medeniyetleri bu ağacın gölgesinde buluşmuş; Ege’nin rüzgârı, güneşi ve toprağı onun tadına asırlar boyunca ruh katmıştır. Bizler için zeytin ağacı bir bitkiden çok daha fazlasıdır. Yüzyıllarca ayakta duran bu ağaç, sabrın, üretimin ve umudun en güzel simgesidir. Köklerinin derinlere salması, toprağa tutunma gücü ve her yıl yeniden filizlenmesi; aslında bu toprakların insanına da ilham veren güçlü bir yaşam öğretisidir. Değerli katılımcılar, Geride bıraktığımız sezon hem Türkiye hem dünya açısından önemli işaretler taşıyor. Uluslararası Zeytin Konseyi verilerine göre dünya zeytinyağı üretiminin geçen sezona göre yaklaşık %9 daralması bekleniyor. Ülkemize baktığımızda ise dünya üzerinde en büyük zeytin varlığına sahip beş ülkeden biriyiz ve üretimde ilk üçte yer alıyoruz. 2025–2026 sezonu için yapılan ilk tahminlerde 2,5 milyon ton sofralık zeytin ve 310 bin ton zeytinyağı üretimi bekleniyor. Bu tahminlerin geçtiğimiz yıla göre yaklaşık 3’te 1 oranında düşüşü ifade ettiğini söyleyebiliriz. Üretimin düşmesinde hem iklim değişikliği hem de kuraklık ve aşırı sıcaklıkların etkisi belirleyici oldu. Kentimiz İzmir ise, Türkiye zeytinciliğinin en güçlü merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. 21 milyon zeytin ağacı varlığı ile ilimiz İzmir, ülkemiz toplam ağaç sayısının yüzde 10’nuna sahip. Bergama ve Kınık ilçelerimizde 2,3 milyon zeytin ağaç varlığı ile önemli üretim merkezlerimizden birisi konumunda yer alıyor. Değerli konuklar, Türkiye zeytin ve zeytinyağı sektörü, sahip olduğu büyük potansiyel ve köklü üretim geleneğine rağmen çeşitli yapısal sorunlarla yüzleşmeye devam etmektedir. Bu sorunlar üretimden hasada, işleme süreçlerinden iç tüketime, dış ticaretten markalaşmaya kadar geniş bir alanı etkilemekte ve sektörün küresel rekabet gücünü sınırlamaktadır. Tağşiş ve merdiven altı üretim hem tüketici sağlığını hem de dürüst üreticiyi zedelemeye maalesef devam ediyor. Depolama altyapısının yetersizliği kalite kaybına ve ekonomik zarara neden oluyor. Artan maliyetler ve finansmana erişim zorlukları, üretim ve rekabet gücümüzü sınırlıyor. Markalı ihracat oranının düşük kalması ise dünya pazarında gerçek potansiyelimize ulaşmamızı engelliyor. Artık biliyoruz ki iklim değişikliği verimi ve kaliteyi tehdit eden en kritik unsur. Bunun için kültürel uygulamalar ve adaptasyon modelleri geliştirilmeli ve desteklenmeli. Bu tablo bize açık bir görev veriyor. Sürdürülebilirlik, teknoloji, kalite ve markalaşma merkezli bir dönüşümü hep birlikte gerçekleştirmeliyiz. Bizler, İzmir Ticaret Borsası olarak sektörün güçlenmesi için birçok alanda çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa Birliği destekli projelerimiz ile Zeytin-Zeytinyağı sektörümüzün rekabet gücünü artırmaya çalışıyoruz. Zeytinyağı Tadım Panelimizin yerelde ve ulusalda düzenlediği çok sayıda tadım etkinliği ile sektörü ve halkımızı kaliteli zeytinyağı konusunda bilinçlendirmeye devam ediyoruz. Borsamızın vakfı BORSAV’ın eğitimleri ile üreticilerimize bilgi ve beceri kazandırıyoruz. Toprak ve Çocuk Programı ile çocuklarımıza doğayı, tarımı ve zeytini sevdiriyoruz. Tarım Gençlerle Yükseliyor ve Instagram fotoğraf yarışmalarıyla herkesin tarıma ve zeytine ilgi duymasına vesile oluyoruz.
Özetle, 134 yıllık tarihimizden aldığımız güçle tarımın servete dönüşmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Kıymetli katılımcılar, Bu topraklar bize yüzyıllardır bereketini cömertçe sunuyor. Zeytin de onların en kıymetli hediyelerinden biri… Bizim görevimiz, bu emaneti korumak, büyütmek ve gelecek nesillere aktarmak. Bugün burada attığımız her adım, sektörümüzün yarınları için bir yatırımdır.
Bu duygu ve düşüncelerle; 2025–2026 zeytin sezonunun tüm üreticilerimize, sektörün tüm paydaşlarına bereket, bolluk, huzur ve başarı getirmesini diliyorum. Ayrıca, her zaman olduğu gibi bu yılda iş birliğini esirgemeyen Bergama Ticaret Odamıza, destek veren Bergama Belediyemize ve nazik ev sahipliği için Kınık Belediyemize, Sayın Başkanlarımıza ve etkinliğimize zaman ayırıp katılan siz kıymetli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum dedi.