“KALBLERE-VİCDANLARA”, SORUVER “SAVAŞ BU MU?..”
“KALBLERE-VİCDANLARA”, SORUVER “SAVAŞ BU MU?..”
(“Malûmlar ”a “taşlama”; mısra-mısra haşlama):
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
“18.11.2024” günlü gazetelerimizin ortak haberlerinden biri; yine “Filistin” ile ilgili, yine “Gazze” ile ilgili, yine “İtrail/Siyonist İsrail”in “katliâmları” ile ilgili idi. Yürek burkan bu haberde aynen şöyle denilmekteydi : “Bir Binada Aynı Anda 50 Sivili Katlettiler. İsrail, Gazze şeridindeki 5 katlı bir binayı vurdu. 70 kişinin sığındığı bina, saniyeler içinde çöktü. Enkazdan 50 ceset çıkarıldı.”, “6 Katliâm, 96 Kurban! Barbar İsrail, dünyanın gözleri önünde Gazze’de soykırıma devam ediyor. Dün Gazze’nin kuzeyindeki Nusayrat ve Bureyc mülteci kamplarının yanısıra Beyt Lahiya’da masûmların sığındığı binaları hedef alan siyonistler, 96 sivili katletti, yüzlerce kişiyi (de) yaraladı.”
Bu durum karşısında biz de yukarıdaki başlıkta dediğimiz gibi, “Kalblere-vicdanlara, soruver savaş bu mu?” Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
“İşte “İtrail-Batı”, işte “daniska zulüm”;
“Kalblere-vicdanlara”, soruver “savaş bu mu?
Bir “bina”da “70/yetmiş” can, “50/elli”sine var ölüm!..”
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Gazze-Batı Şeria”. “Lübnan” hep bölüm bölüm!..
“İşte “İtrail-Batı” ve “ConiHom” hep başta;
“Erkeklik” çoktan ölmüş, “fahişelik” revaçta;
Ne “su” var, ne de “ekmek”; “gözyaşı” bu savaşta!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Tek bir siyah var mı” say, kömür rengi o saçta!..
“İşte “İtrail-Batı”, işte “Milenyum Çağı”;
“BM: Veto” yedikçe, artar her gün günâhı;
Sanma ki yerde kalır, mazlûmların bu âhı!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Batı değeri” battı, bitti “AB cenâhı!..”
“İşte “İtrail-Batı”, “30/otuz bin” çocuk-kadın;
“Şehîd” olup göçmüşler, bu mu idi muradın?
“K(ı)ravatlı vahşiler”, yerlere batsın adın!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Sabırlar” bir gün biter, Sen canına susadın!..
“İşte “İtrail-Batı”, “Netanyah’”a kuyruktur;
O “Gel!..” deyince koştun, Siyonistçe buyruktur;
Sanırsın aynı devlet, sanki aynı uyruktur!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Kalblere-vicdanlara”, soruver “savaş bu mu?”
KAYIKÇ’Ali diyor ki, “İşte ‘İtrail-Batı’..
…Bu bir ‘savaş’ değil, ‘barbarlığın berbatı!..
…Ey ‘adâlet’ nerdesin? Kuruver yeni çatı!..”
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Kalblere-vicdanlara”, soruver “savaş bu mu?”
“Kalblere-vicdanlara”, soruver “savaş bu mu?
Bir “bina”da “70/yetmiş” can, “50/elli”sine var ölüm!..”
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Gazze-Batı Şeria”. “Lübnan” hep bölüm bölüm!..
“İşte “İtrail-Batı” ve “ConiHom” hep başta;
“Erkeklik” çoktan ölmüş, “fahişelik” revaçta;
Ne “su” var, ne de “ekmek”; “gözyaşı” bu savaşta!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Tek bir siyah var mı” say, kömür rengi o saçta!..
“İşte “İtrail-Batı”, işte “Milenyum Çağı”;
“BM: Veto” yedikçe, artar her gün günâhı;
Sanma ki yerde kalır, mazlûmların bu âhı!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Batı değeri” battı, bitti “AB cenâhı!..”
“İşte “İtrail-Batı”, “30/otuz bin” çocuk-kadın;
“Şehîd” olup göçmüşler, bu mu idi muradın?
“K(ı)ravatlı vahşiler”, yerlere batsın adın!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Sabırlar” bir gün biter, Sen canına susadın!..
“İşte “İtrail-Batı”, “Netanyah’”a kuyruktur;
O “Gel!..” deyince koştun, Siyonistçe buyruktur;
Sanırsın aynı devlet, sanki aynı uyruktur!..
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Kalblere-vicdanlara”, soruver “savaş bu mu?”
KAYIKÇ’Ali diyor ki, “İşte ‘İtrail-Batı’..
…Bu bir ‘savaş’ değil, ‘barbarlığın berbatı!..
…Ey ‘adâlet’ nerdesin? Kuruver yeni çatı!..”
“Kör gözünü” aç da bak, al eline o mumu;
“Kalblere-vicdanlara”, soruver “savaş bu mu?”