UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’nin ardından bölgedeki en önemli arkeolojik keşiflerden biri olarak kabul edilen Karahantepe, “T” biçiminde 250’den fazla dikili taşı ve kazılardan çıkarılan büyüleyici eserleriyle bilim dünyasında büyük yankı uyandırıyor. Kongre katılımcıları, Karahantepe’de Neolitik döneme dair eşsiz kalıntılarla karşılaştı.
“İnanılmaz Bir Alan”
Alman tarihçi Prof. Dr. Herman Parzinger, Karahantepe’nin etkileyici bir alan olduğunu belirterek, “Karahantepe’den oldukça etkilendim. Sadece kazıdan değil, tepenin diğer tarafına giderseniz toprağın üzerindeki T şeklindeki dikili taşları görebilirsiniz. Bu oldukça inanılmaz. Yapılan kazının niteliği ve detayları etkileyici” dedi. Parzinger, Karahantepe’yi arkeolojik açıdan en önemli merkezlerden biri olarak değerlendirdi ve Göbeklitepe’nin Türk arkeolojisinin başarısı açısından önemli bir örnek olduğunu vurguladı.
Japon Arkeolog: “Karahantepe Beni Çok Heyecanlandırdı”
Japon arkeolog Prof. Dr. Junzo Uçiyama ise Karahantepe’deki ilginç buluntular karşısında büyük bir heyecan duyduğunu dile getirdi. Uçiyama, “Ülkem Japonya buraya çok uzak, fakat Karahantepe oldukça farklı. Buna rağmen bazı şeylerin benzer olduğunu söyleyebilirim. Bu büyük dağları insanlar kutsal yerler olarak kabul etmiş ve farklı topluluklar burayı inşa etmiş,” şeklinde konuştu.
İspanyol Arkeolog: “Neolitik Dönemin Erken İzleri Karahantepe’de”
İspanyol arkeolog Prof. Dr. Feran Borel ise Karahantepe’nin Neolitik dönemin erken evrelerini gösteren önemli bir yerleşim yeri olduğuna dikkat çekti. Borel, buradaki buluntuların Neolitik Çağ’ın ilk aşamalarına dair önemli ipuçları sunduğunu belirtti.
Dünya Neolitik Kongresi kapsamında yapılan bu ziyaret, Karahantepe ve Göbeklitepe gibi tarihi alanların bilim dünyasında yankı uyandırmasına ve arkeoloji alanında yeni tartışmaların başlamasına vesile oldu. Kongre, Neolitik dönemin gizemlerini ortaya çıkarmak için yapılan çalışmaların hız kazanmasını sağlarken, Şanlıurfa’nın arkeolojik önemini de bir kez daha gündeme taşıdı.