Karizma, nedeni ve niteliğinin izahı mümkün olmayan etkileyicilik demek. İnsan ruhu çeşitli hayvanlarda da karizma bulmuş ve onları kutsamıştır da. Tarih boyunca bilim ve pratikten uzak karizmalardan neler çekti insanlık neler! Kitlesel çatışmalara, savaşlara neden oldular. Atatürk gibi bilim ve pratik yolunu benimseyenler başa gelen felaketleri savdılar ama zar atarak icra veya güçlü görünüp horozlanma yoluna sapanlar dert, bela hatta beka sorunu yarattılar. Yakın tarihte Saddam, Kaddafi buna örnek mi değil mi?
2001 krizi sonrası Merhum Erbakan Ocağındaki beyin takımı ile kimi iş insanları karizma oldu diye Erdoğan liderliğinde birleşmişti. İktidar oldular ve bir süre ülkeyi iyi de yönettiler. Din-hizmet görünümlü yarım asra yakın devlete sızmayı sürdüreduran cemaat mensuplarıyla da alnı secdeye gelenlere sahip çıkma gerekçesiyle dayanışmayı iyice geliştirdiler. Ruhu şad olsun Merhum Erbakan’ı iktidarda ter içinde bırakan asker-bürokrasi-medya-yargı… mensuplarını da onların kumpaslarıyla mahkûm ettiler. Bu mücadele sürecinde Ak Parti sadece bir oyla kapanmaktan kurtuldu. Yapay sürtüşmeler üretilerek yürütülen iç çatışmalar körüğü 28 Şubat süreci vesayetini, ortadan kaldırmakla övünüyorlardı ki bukalemun cemaat devleti tümüyle ister oldu.
Erdoğan tepki koydu tabi. Çatışma sürecinde Mit krizi-kumpas suçlamalarla yargılama çabaları, ardında da 15 Temmuz 2016 kalkışmasını yaşadıksa da bu organize felaketi savmayı başardık. Karizma dirayet ve cesaretinin bunda oynadığı rol büyüktü elbette. Halktan kanaat önderlerini dinleye dinleye o zamanki Erdoğan’a halkın bakışını yazdığım şu dörtlükle dile getirmiştim:
Paralel yapı varmış, aldatıldım dedin;
Kumpas kurup devleti istediler, direndin.
Darbeye kalkıştılar millet vermedi izin,
Destan yazdı, felaket savan halk davetin.
Milletin yaşanan bu süreçler nedeniyle yaptığı karizma kutsaması uzun süren iktidar getirdi ama zamanla dertler açmaya başladı ne yazık ki! İlk yıllardaki yol arkadaşları dağıldı, bilim ve pratik ihmali git gide artadurdu. Ekonomi ve dış politikadaki isabetsiz icraatlar sonucunda U dönüşleri milletin güvenini iyice sarstı. Demek ki bilim ve pratik bağımlılığı yoksa karizma işe yaramıyor, tersine daha kolay felaketlere yol açıyor. Nasıl?
Herkes her konunun uzmanı olamaz ki! Kutsanmış karizma, kendinde uhrevî güç gören bir psikolojiye saplanıyor ve tam doğru bilgiye ulaşamadan da her şeye karar veriyor. Bunun en iyi örneği, format fikir ve inançlarının etkisiyle insan kasaplığına karar vermiş çağın Hitler’i Netanyahu katili değil mi? Onu ABD Meclisinde alkışlayanlar yaşattıklarını göre göre karizma sayıp kutsamış olmadılar mı açıkça? Bu devirde böylesi bir akıl-vicdan tutulması başka nasıl açıklanabilir? Dava ve ideoloji diye diye karizma liderler peşinde öldürüyor insanlık kendini, ne acı! Yetsin artık! Bilim insanları rehberliğinde iş dünyası ve sosyal hayatta başarıları net belli insanların bir araya gelmesi şart!
Elbette bu insanların kendi aralarında bir lider seçme sorunu çıkabilir. Lakin halk sağduyusu ile bu sorundan kurtulmak mümkün. Çağımız artık kitlesel temayül ölçecek iletişim araçlarıyla dolu. Bu yolda bir araya gelen bilim ve pratik sahibi insanların kitlesel temayülünü ölçmek hiç de zor değil. Çok insan dinledim, derman arayışında çok dert analiz ettim. Karizmadan iyice ağzımız yandı, okumuşlar-bilmişler iktidar olsun da hata derdi çekmeyelim diyor insanlar. Atatürk, bilim sanat rehberliği millî ülkümüz demedi mi?