Kastamonu’yu kalkındırma vakfı 

Bugün sizlere Sedat Peker’in videolarından bahsetmeyeceğim. Çünkü o videoları ulusal basında ve ulusal televizyonlarda dahası sosyal medya mecralarında yeterince konuşan ve tartışan  çok sayıda haberci ve yorumcu var  zaten.

Biz öncelikli olarak  kendi yaşadığımız şehrin düzenine bakacağız.

1980/1990’lı yıllarda  ülkemizde  yüzlerce ,binlerce dernek ve vakıf kurulmuştur.  Hiç kuşkusuz bu dernekler ve vakıflar amacına uygun olarak önemli hizmetlerde yapmıştır.

Bu vakıflardan bir tanesi de kalkındırma vakıflarıdır.

Bir çok vilayette  bulunan kalkınma vakıfları o yıllarda  kurulmuş ve halen içlerinde  amaçları doğrultusunda hizmetler üreteni de  vardır.

Bizim konumuz, 1992 yılında dönemin valisi rahmetli Kamil Demircioğlu’nun önderliğinde kurulmuş olan ‘Kastamonu Kalkındırma Vakfı”

Kastamonu Kalkınma Vakfı(KKV)o dönemde  İl Özel İdaresi, Kastamonu Belediyesi, Kastamonu Ticaret ve Sanayi odası  önderliğinde tüm il ve ilçelerden toplanan 334 milyon  300  bin TL sermaye ile kurulmuş ve bugüne kadar  faaliyetlerini sürdürmüştür.

Kurulduğu günden beri hiç kuşkusuz güzel hizmetlere de imza atmıştır.

Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın bugün başkanlığını Kastamonu Valisi Avni Çakır,  Yönetim Kurulu üyeliklerinde ise  Kastamonu Belediye Başkanı Opr.Dr.Galip Vidinlioğlu, KATSO Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, değişik kurum müdürleri ve bazı iş adamları bulunmaktadır.

Kastamonu Kalkınma Vakfı’nı şöyle biraz araştırınca ne yapmış, neler yapmamış diye gerçekten üzülmemek elde değil!

29 yıl önce vilayeti kalkındırmak amacıyla kurulmuş olan Kastamonu Kalkındırma Vakfı, Kastamonu eski Valisi Enis Yeter döneminde en aktif ve faal dönemini yaşadığına şahitlik ediyoruz. Vakfın gelirleri ve öz kaynakları gerçekten şehrin bazı konaklarının onarımında kullanıldığını hepimiz çok iyi  biliyoruz. O, konaklar bugün şehrin turizmine başı dik, alnı açık bir şekilde hizmet veriyor.

Eski valimiz  Enis Yeter döneminde tozlu raflarda unutulmuş olan Kastamonu’nun yöresel türküleri , raflardan indirildi, TRT Sanatçılarına seslendirilmesi yaptırılarak  gün yüzüne çıkartılmış ve sosyal medyalarda elden ele dolaşır hale gelmesi  sağlanmıştır.

Dün , devletin  tüm diğer kurumlarıyla iş birliği yaparak çok önemli ve güzel hizmetlere imza atan KKV. bugün malasef  üzülerek söylüyorum işlevini yitirmiş durumda.

Vakfın kurumsal internet  sitesinde yayınlanan faaliyet raporlarına baktığımızda bu yıl ihtiyaç sahibi bazı ailelerin çocuklarına burs ve  yine ihtiyaç sahibi bazı ailelere Ramazan kolisi yardımı yapıldığını görmekteyiz.

-Bir kıyaslama yapmak için komşumuz Çankırı’nın kalkınma vakfını , yine başka bir kıyaslama için Kastamonu ile aynı yılda kurulan Erzurum’un kalkınma vakfını da inceledim.

İnanın onları inceledikten sonra bizim vakfın sınıfta kaldığını gördüm.

Çankırı Vakfı’nı dönemin Çankırılı İstanbul Valisi Nevzat Ayaz kurmuş ve vakfın merkezi İstanbul’da ve başkanı da yönetimi de iş adamlarından oluşuyor ve gerçekten güzel takdire şayan hizmetler üretiyorlar.

Yine 1992 yılında Kurulan  Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) ise başkanı Eczacı, yönetim kurulu üyelerinin  yarısı iş insanı diğer yarısı ise akademisyenlerden oluşuyor.

Yaşadıkları  topraklara gerçekten de önemli hizmetler veren Er-Vak takdire şayan saymakla bitirimediğimiz  önemli hizmetleri söz konusu.

 29 yıl önce 334  milyon  300  bin TL (Üç yüz otuz dört milyon 300 bin lira) öz sermaye ile kurulmuş olan Kastamonu Kalkındırma Vakfı (KKV) bünyesinde kurulu bulunan Kastamonu Yakacak, İnşaat, Turizm, Eğitim ve Taahhüt San.Ltd. şirketi vasıtasıyla yıllarca vilayetin genelinde  bulunan tüm kamu kurumlara kömür satarak inanılmaz paralar kazandı. Yıllarca kömür sattılar. Takii şehre doğalgaz gelene kadar. Daha düne kadar Kastamonu Saat Kulesi’nin altında , Valiliğin arkasında bulunan konak,  KKV’ya aitti. Enis Yeter döneminde restore edilerek turizme kazandırılmıştı. Geçtiğimiz dönem Kastamonu Belediyesi’ne satıldı.

Bugün KKV’ye ait olan  iki adet konak kaldı ellerinde.  Aylık 4 bin lira kira karşılığında bir otel işletmecisi işletiyor.

Kastamonu’yu kalkındırmak amacıyla  kurulan (Kastamonu Kalkınma Vakfı) bugün maalesef ne acıdır ki, sadece Ramazan Ayı’nda  ihtiyaç sahibi ailelere ramazan kolisi dağıtıyor. Yine birazda ihtiyaç sahibi Kastamonulu öğrencilere  burs… Hepsi o kadar. Yinede Allah razı olsun ama böyle mi olmalıydı?

İşte size yukarıda Çankırı ve Erzurum örneklerini verdim… Onlar ne yapıyor, bizler ne yapıyoruz? Yada neden yapamıyoruz?

 Vakfın internet sayfasının hemen girişine yerleştirilmiş olan Kastamonu’nun tanıtım videosunu bile  KKV yaptırmamış!   Kastamonu Kültür Başkenti poğramı kapsamında 2018 yılında  kıymetli hemşehrimiz Abdullah Civliz’in bir yapıtı konulmuş!

-Yani … Yanisi şu kıymetli okurlar…

Kastamonu Kalkınma Vakfı’nı Erzurum ve Çankırı örneklerinde olduğu gibi artık sivil insiyatif yönetmeli. KKV’nın yönetim kurulunu da, yarısı Kastamonu’dan yarısını da İstanbul’daki Kastamonulu iş insanlarından oluşmalı. Üyeleri iş insanları, esnaf ,avukatlar, eczacılar ,  Kastamonu Üniversitesi’nde görev yapan  akademisyenler  olmalı,  dahası Kastamonu’yu gerçek anlamda kalkındıracak projelere imza atmalı.

Kastamonu’ya vizyon katacak projeler üretmeli, ehil insanlarla istişareler yaparak işinde uzman akademisyenler işin içine çekilerek yeniden yapılandırılmalıdır.

Sivil düşünce ve sivil insiyatif öne çıkmalı ve Valimiz ve Belediye Başkanımızda bu kuruluşumuzun yani KKV’nın  emrinde olmalı.

 Kastamonu Kalkınma Vakfı, diğer illerimizde örnekleri olduğu gibi kendisine bir model oluşturarak yoluna devam etmeli.

Aksi durumda üzülerek  söylüyorum Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın önümüzdeki birkaç yıl içinde ne adı, ne de esamesi kalacak!

Bugünler bir şekilde boş  yada dolu olarak geçiyor! 

Lakin gelecek nesillere karşı hepimiz sorumlu değilmiyiz?

GÜNÜN SÖZÜ

“Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak gerekir.”                  

                                           (Necip Fazıl Kısakürek)