Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Katilin Yaşam Hakkınıda Aldığı Canla Beraber Sona Ermelidir

Ölüm cezası caydırıcıdır veya

Ölüm cezası caydırıcıdır veya değildir. Ama keyfi olarak, psikopatça, canavarca hisle masum bir insanın yaşam hakkını alabilen bir katilin yaşam hakkını da aldığı canla beraber sona ermelidir.

MHP Beşiktaş Belediye Başkan adayı ve Avukat Serkan Toper, Narin Gürhan cinayeti, Tekirdağ’da 2 yaşındaki çocuğun tecavüz ile ölümü, Antalya ve İzmir’de yaşanan benzer olayların ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,  Her ne kadar çağdaş hukuk düzenlerinin intikam almayacağı, adaletin intikamının alınmadığı tartışılmışsa benimsenmiş ise de ceza anlayışı  intikamın (öç) duygusundan kaynaklandığını ifade etti.
Suçun karşılığı olan cezanın (Ödeşme ve Karşılık) tek amacı caydırıcılık değildir diyen Toper yazısına şöyle devam etti;
Cezanın en temel amacı aynıyla mukabeledir. Yanan yüreklere su serpmektir.
Can paresi hunharca bir cinayete kurban olmuş bir insanın derdi; Cezanın caydırıcılığı veya suçluyu ıslah rolü değil, en doğal hakkı olan öç almadır. O insan için kısas hükmü devreye girdiğinde, o katilin cezaevinde tutulduğu nefesler, yerlerde yemek, kopan kahkahalar yanan yüreğe odun atmaktır.
Hele ki; Af ve infaz ile bir gün o katilin serbest kalabilme olasılığı, adalete ve toplumsal sözleşmeye olan güvenin tamamen yok olmasına neden olur.
Yanlış karar verilirse ne olur? Ülkenin geçmişi karnesi kötü…
Siyasilerle siyasetçiler idam edilirse ne olur ? Mecliste kısıtlama denetimi ya da infazın belirli bir süre tutulması gibi kırılmalar belirlenebilir.
Eğitimle bu işin çözümü yerine ölüm cezası ilkellik midir? Bu liboş özgürlükçülerin altı boş hamasi beyanıdır. Eğitim ile erdemli insan yetiştirirsiniz ancak onun insani erdemli olamaz. Suç, insanlık tarihi ile eşit yaştadır. Dün vardı, gelecekte de olacaktır. Evrildiğinizi bir aşağılık pisliği keyfen, hunharca öldürecek ve birileri çıkıp size moderniteden, ıslahtan, caydırıcılıktan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden bahsedecek! Neler yaşadınız? Yaşamınızdaki en değerli varlığınızı, vahşice, hunharca katleden pisliğin yaşam esnekliğini savunmak da en çok bizim entel takımına yakışıyor. Toplumun vicdanını yaralayan, öfkemizi tetikleyen, her olayı kendi ülkesine karşı kara propagandaya çeviren ama çözüm süreci olarak katillere idam de olduğunuzda “Ya olur mu!” deyip araziye uyanan psikolojik harp aparatlarına dikkat ediniz!