Kemalist kesim akıllanmaz

Geçen hafta, 6-7 Ekim günleri peşpeşe edebiyat konulu iki yazı yazmıştım. Sağolsun Sabah yazarı Engin Ardıç beyefendi de takibeden 8 Ekim günü adeta bizi teyid eden bir fıkra yazmış, eksik bıraktıklarımızı vurucu bir şekilde yazmıştı.

Bendeniz bir vakıa üzerine yazmamıştım edebiyat konulu köşe yazılarımı. Meğer neler olmuş neler. Neyse biraz araştırdım ve bu kez de ben Engin Bey’in eksik bıraktıklarını buldum:

Engin Ardıç’ın «siyaset bilimcisi ve sosyolog olduğu söylenen bir adam… Kasap çırağı değil yani…» diyerek ironik bir sıfatla andığı herifi ve onu teyid eden sözde gazeteciyi buldum.

İsim vermeyeceğim, bu sosyolog vatandaşın Atatürk hakkındaki zırvalarını ben de okudum ve hattâ daha fenasını; rezalet boyutunda olanını da gördüm.

“Atatürk’ün vatan sevgisine inanmıyorum. [Buyur burdan yak, lafa böyle giren biri dikkat çekmek istiyor veya saçmalıyordur ki, bence ikincisi… REB] Üst insanlarda [tanrılaştırmak istediklerimizde demek istiyor zâhir… REB] vatan sevgisinden daha yüce bir duygu olduğuna inanıyorum, ‘Vatan kuruculuğu’.  [Hoppala… háşa sümme háşa, vatan yokmuş da yaratılmış Atatürk tarafından!. …..REB]

“Farklı düşünüyorum bu konuda, çünkü o zaman sevilecek vatan diye bir olgu [mefhum] yoktu ki, Osmanlının yok ettiği ümmetçi karanlık geçmişin harabeleri vardı. (…….) Atatürk zamanında hangi değerler vardı? Hiçbir değer, hiçlik vardı, insan hiçliği nasıl sevebilir?”

Muhterem okur, bunları ka’le alıp bir yazımı ziyan etmek istemezdim ama mesele başka. Bu hıyarların mübarek vatanımıza saçtığı pis kokular ve bu kokularla sersemleyen insanlarımıza acıyorum. Bakın daha neler saçmalıyor herif:

“Türkçe bir değerdir ve Atatürk öncesi yoktu, özellikle benim için önemli olan budur. Ben bir kaç dil bilirim ve Türkçenin de bir kaç lehçesini bilirim. [Aferin kitaplar yüklü..…] Atatürk öncesi Türkçe yoktu.”

İran’lı Ali Şeriati nâm zındık, “İslâm Şinasi, Muhammed’i Tanıyalım” kitabında nasıl Allah’ı iki çehreli Roma putu Janus’a benzetiyor ve bunu “Allah (bazı nüshalarda Hoda) yek Janus-i hakiki est” diyerek, «hakiki» ilâvesiyle pekiştiriyorsa bu herif de göğsündeki İslâm düşmanlığı kinini kusuyor ve bunu Atatürk’ü tanrılaştırarak aklınca kuvvetlendiriyor!.

Dahası var:

“Atatürk’ün yetişme sürecinin matematiksel mantığı (!) üzerine çok düşündüm [muhafazallah bir de düşünmeseymiş….. REB] ve bir şey keşfettim: Atatürk her 1000 yılda bir yetişiyormuş. [alkışlar…]

(…….) 1000 yıl boyunca Arap ideolojisinin savaş ve ölüm saçan cihat hükmü uğruna milyonlarca Türk akın akın ölüme gittik. [İstiklâl Savaşı hariç olmalı, zira orada başkomutan Mustafa Kemal yàni Atatürktü …..REB]

1000 yıldan sonra Arap ideolojisinin dünyayı “İslâm yurdu ve savaş yurdu” olarak ikiye bölüp ebedi savaş ve nefret çağrıştıran söylemine karşı Atatürk “yurtta barış- dünyada barış…..”

Güler misin, ağlar mısın? Muhterem okurlarım, hemen bin yıllık tarihi çöpe atıp, herşeyi Atatürk’le başlatmalıyız!. Atatürk öncesi vatan yokmuş, İslâm’ın cihad hükmü, Ehl-i dâvet, Ehl-i icabet hepsi Arap söylemleriymiş.. Uğruna can kurban dediğiniz vatan, din, ırz ve namusumuz (bütün değerlerimiz) hiçmiş… Sanırsın terörist bir PKK militanı konuşuyor!

Ve bir de gûya uyanıklık rezaleti: Herif “insan hiçliği nasıl sevebilir?” diyerek aklınca (akılsızlığınca) tasavvufun «hiç» makamını da aşağılıyor!

ABD kovboyu J. Biden’in “ne bahasına olursa olsun CHP’yi destekleyelim” meâlindeki sözlerini yeniden değerlendirin şimdi. Engin Bey’in dediği çok haklı, bu kafa (Allah korusun) yarınlarda iktidar olursa bittiğimiz gündür!  12.10.2021