Kendini bil kendini…

Hz. İsa’nın (a.s) doğum günü kabul edilen (milât – milâdî) tarihte Hristiyanların kutlamalarından daha fazlasını yapan (kutlamadan ziyâde kurtlanma mı desek?) sözde Müslümanlar Hz. Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) doğum günü olan Mevlid’i neden büyük bir neş’e içinde kutlamazlar?. Hele Regaib adeta yok sayılır…

Her medeniyet bir kültür yumağıdır. Medeniyetler millî değerler, örf ve dinin sentezidir. Türk Medeniyeti İslâm dininin ve Türk örfünün eseridir.

Kendi medeniyetinden, dininden bihaber zavallı gürühlara, topluluklara millet denilemez. Millet olmanın olmazsa olmaz şartları ve mürüvveti vardır. Yàni medeniyet milletçe bir olgunluk (kemâl) ister.

Olgunluğunu (mürüvvetini) isbatlayamamış tek bir medeniyet yoktur. Zira zaten onlara «medeniyet» denilmemiştir. Meselâ siz Amerikan Medeniyeti diye bir tâbir duydunuz mu? Duymamışsınızdır.

Zira Amerika’nın tüm değerleri ve yaşantı tarzı (kültürü) Avrupa’dan intikal etmiştir. Avrupa Medeniyetine Batı Medeniyeti denilir ve Amerika’da bu torbaya sokulmuştur.

Biz Türk milletiyiz. İslâm ümmetindeniz ve kültürümüz Türk-İslâm kültürü olarak Türk Medeniyetini inşá etmiştir. Kimi ezik entelektüellerin ya da yarımyamalak münevverlerin Batı karşısındaki (yakın tarihten, Tanzimat’lı yıllardan sonra azalan) ezikliği ahmaklıktan başkası değildi.

Bu ahmaklık onların kendi medeniyetlerini tetkik etmeyişinden ve binaen’aleyh kendine yabancı oluşlarından kaynaklanır.

Türk Medeniyeti İslâm’ın arzı şereflendirmesinden 6 (altı) asır sonra Osmanlı ile zirveye çıkmıştır. Türkler tarihlerinin büyük hamlelerine İslâm sayesinde ulaşabilmişlerdi fakat şahikalara yàni İslâm nurlarının her hücreye intikaliyle hakka Müslüman olup zirvelere ulaşmak bir vetire (zaman, süreç) işiydi.

Şahikalara ulaşmak emek ve bir o kadar belirli bir zaman ister. Vetireden kastımız budur.

Türkler (biz Türküz diye popülizm yapmıyorum) gerçekten de İslâm’a yatkın bir genetiğe sahipmiş. Hikmetinden sual olunmaz Allah, belki de Türk ırkını İslâm sancaktarı olmaları için yarattı.

Bazı materyalist (maddeci, şüpheci) kafalar belki “pekâlâ o zaman neden Kur’ân Türkçe inmedi, neden bir Türk büyüğü son peygamber olmadı?” diye sorabilirler. Onlara hemen kızmayın.

Câhil olmak kötü olmak değildir. Cehalette ısrar, öğrenmeyi reddetmek kötüdür. Gelmiş geçmiş tüm akil insanların kötülediği bu ısrardır, cahilin ve cehaletin bizzatihi kendisi değil.

Zira câhil bilmez ama bildiği anda tövbe edip önceden bilenleri bile geçebilir. Bunun örnekleri geçmişte de günümüzde de çoktur. Allah her kuluna bu istidadı vermiştir. Allah âdildir.

Konuya dönersek, Allah, Kur’ân-ı Kerîm’inde bize kitabını Arapça nâzil ettiğini beyan eder. Bu Arap ırkının üstünlüğü değildir. Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) Arap idi ve biz o yüzden Arapları severiz.

Pekâlâ hangi ırk üstündür? El cevap: Hiçbiri. Üstünlük takvadadır.

Yàni kim Allah’tan daha çok (yàni hakkıyla) korkarsa o üstündür. Ferd için de cemiyet yahut milletler için de böyledir. Irkçılık (faşizm) İslâm ile irtibatı olan bir şey değildir.

Kur’ân’ın ifadesi şudur: “Ey insanlar! Muhakkak ki biz, sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve sizi millet millet, kabile kabile yaptık ki, tanışıp kaynaşasınız. Allah katında en şerefliniz (en üstün olanınız) O’ndan en çok (hakkıyla) korkanınızdır.” (Hucurat, 49/13)

Araplar sair ırklardan üstün değildir ama Kur’ân Arapça nâzil olduğu için onların herkesten çok bu şerefe nail olmaları gerekir.

Oysa bakınız İslâm dünyasında Arapların hali bir faciadır. Türkler pek mi iyi durumda? Hayır ama en azından Kur’ân diliyle konuşan bir kavmin çok daha iyi olmasını beklemek hakkımız değil midir?

NOT: Karma Eğitim’de tesettüre riayet de edilse ateş ile barut yan yana olmaz. Kimse popülizme kayıp “çağdaş” geçinen gizli zındıklara kapı aralamasın.

Japonya çağdaş değil midir? Hem de en irisidir. Japonya’da kadınlar sıkışıp taciz olmasın diye ayrı tren bile konulmuştur. Dünyanın birçok çağdaş ileri medeniyetinde kızlar ayrı erkekler ayrı okuldadır. 03.09.2023