«Keşke» lafını hiç sevmem. Pişmanlık yüklüdür çünkü. Gerçi hayli geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir ama en ziyâde esef bildirir.
«Keşke», Farsça kāşkі’den geçmiş lisánımıza. Dilek, temenni cümlelerinin başına getirilir. “Ne olurdu, öyle değil de, şöyle olaydı…” anlamındadır.
“Keşke buraya hiç gelmeseydik…” ya da “keşke bu işe hiç bulaşmasaydım” hep nedametin öne çıktığı istek veya temennilerdir.
“Keşke hergün böyle Bayramlardaki gibi sevinçli olsak” dediğinizde bile gizli bir elemin gölgesi vardır cümlede.
Bendeniz de «Keşke»li bir yazı ile ifade-i meram eyleyeceğim bugün…
“Keşke pandemideki (korona salgınındaki) hassasiyetimizi ahlâksızlık pandemisine de göstereydik…” (halimiz böyle mi olurdu?)
«Keşke»lerin geri dönüşü yok, lâkin ahlâk konusundaki lâkaydımıza son verebiliriz ümidiyle «Keşke» dedik biz.
Ahlâksızlık bütün virüslerden çok daha hızlı sirayet eden bir hastalık. Lâkin akılsız insanlar ve yöneticiler bu en ölümcül hastalık henüz sendrom aşamasındayken heyecanlanıp tedbir almaya yanaşmaz.
Ahlâk deyince yalnızca konunun dine müteallik cihetini zikrettiğimizi de düşünmeyiniz. İslâm’ın müntesibleri arasında da ahlâksızlar vardır. İslâm elbette en mükemmel ahlâk sistemine sahiptir. Fakat kimi insanlar batıl bir dinde olmalarına rağmen sureta hak dindeki birinden daha ahlâklı olabiliyorlar..
Esasen hiçbir din ahlâksız insanlarla temsil edilmek istemez. Bütün dinler ahlâksızlığa karşıdır. İslâm’ın ahlâk sisteminin mükemmelliği ise, tahrif edilememiş son dinin emirleri olması yanında, tarihte yaşanmış örnekleriyle de tartışılmazdır.
İslâm âlemi, Kur’ân kaynaklı bu güzel ahlâk sistemini yaşatmaya çalışmış fakat Batı hristiyan dünyası, bunun şahidi olmalarına rağmen geneli itibarıyla hak dine rağbet etmeyip, batılda ısrar etmiş, düşmanık yapmış, hattâ haçlı seferleri bile düzenlemiştir defalarca…
«Keşke» Batı’lılar İslâm’ı daha fazla inceleyip fevc fevc hidayete ermiş olsalardı. Müslümanlar ahlâksızlık konusunda endişe etmedikleri sürece bu ihtimal zayıf bir ihtimal olacaktır.
Pandemiden çok korktuk. Zira açıkça gördük ki can alıyor!
Ya ahlâksızlık? Can almıyor mu? Hem de haddinden fazla.
Fakat hastanelerin “ex” raporlarında ölüm nedeni olarak kimseye “ahlâksızlık nedenli ölüm” raporu verilmiyor!..
İçki, kumar, zinâ, hırsızlık… büyük günahlar. Bunlar aynı zamanda büyük ahlâksızlıkların temel nedenleri değil midir?
O hâlde neden bu lâkaydımız?
Haram (yasak, sarhoş edici) içkileri içmeyen kalmamış neredeyse… Tedbir? Fuhuş almış başını gidiyor… Tedbir?
Kumar hastaları giderek artıyor… Tedbir? Hırsızlık, soygun, talan, devlet malını hortumlamak gündelik vaka’yı adiye olmuş… Tedbir?
Pandemi yasaklarında bile en ziyâde ihlâller; ya kumar hastalığından ya da fuhuş ve içki âlemlerinden neşet ediyor…
Pandemi de pandemi… Yahu pandemi bile ahlâksızlık yüzünden başımıza belâ… Hálâ anlayamadık mı? 26 Şubat 2021
YORUMLAR