KONTEYNER DE YAŞAM....

691 bin kişi hâlâ konteyner kentte yaşıyor. 691 bin kişi... Çok büyük rakam... Karanlıkta hayal kuramam, kıvranır dururum, saramam yuvasızları, sökem...

Şub 7, 2025 - 16:35
KONTEYNER DE YAŞAM....
691 bin kişi hâlâ konteyner kentte yaşıyor. 691 bin kişi... Çok büyük rakam... Karanlıkta hayal kuramam, kıvranır dururum, saramam yuvasızları, sökemem kökünden zalimleri Depremin üzerinden iki yıl geçmiş. Ve hâlâ 691 bin canımız konteynerde.Yazması bile zor. O koşullarda yaşaması nasıl kolay olsun? idelim kara kışın en soğuğunu da yazın en sıcağını da kardeşlerimizle konteynerde geçirelim desem kim gelir? Söyleyim kimse gelmez. Gösteriş var desem anında gelinir. Büyük bir ihale daveti yapsam uçarak gelinir. Makam, mevki desem cümle bitmeden gelinir. A8 desem hemen gelinir. Peki, garipleri kim görecek? Nasılsa garipler yalnız, bir başına. Unutmadık çadır satanları, unutmadık deprem döneminde kurumların tel tel döküldüğünü. Unutmadık koordinasyon sorununu. Ki son yangın faciasında da gördük kurumların tel tel döküldüğünü. Turizm Bakanlığı yangından 5 ay önce değiştirdiği yönetmelik.Sızlamayan vicdanlar. Otel denetimine giden kontullere 23.09.2024 tarihli iç genelgede otel kontrollerinde yangınla ilgili hususlara bakılmayacaktır deniyor. İşte gelinen nokta.78 Canımız yanarak öldü. Unutmadık kardeşlerimiz için altın değerindeki zaman diliminde sosyal medyanın yavaşlatılmasını. Unutmadık GSM firmalarının çökmesini. Öte yandan sorumluların gerekli şekilde yargılanmadığı da ortada... Gelinen bu noktada merkezi yönetim ya da yerel yönetim ayrımı yapmadan şunlarıözellikle sormak isterim: Bu büyük faciadan sonra ülke genelinde bina stokunun iyileştirilmesiyle ilgili nasıl bir çalışma izlendi? Riskli yapıların tahliye ve onarım çalışmaları sürecinde ne durumdayız? Bir anlamda kentleri depreme dirençli hale getirme konusunda ne durumdayız? Ve özellikle halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi hususunda ne durumdayız? Diğer taraftan depremden etkilenen şehirlerde üretimin, ticaretin hareketlendirilmesi için neler yapıldı? Deprem sürecinde tel tel dökülen kurumlar ile ilgili “reorganizasyon” işlemi yapıldı mı? Bu kurumların denetimleri eksiksiz bir şekilde yapılıyor mu? Depremde her türlü sınıfta kalan GSM firmaları afet acil durum planlarını gerektiği şekilde hazırladı mı? Bu konuda bu firmaların denetimleri yapılıyor mu? Nihayetinde cevap bekleyen soru çok. Umarım yukarı katlarda da bu sorular soruluyordur... Umarım muhalefet bu konuları TBMM Genel Kurulunda dile getirirler.