Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Masa fare doğurdu…

Hepimiz haklı olarak «yuvarlak», 6+ (1)’lik masaya yoğunlaştık. Masadan ne sadır olacak diye büyük bir merak vardı kamuda.

Halk da siyasîler de merak içindeydi. Lâkin tâbiri caizse dağ fare doğurdu. Masadan sadır olan net bir şey yoktu. Ya da her şey masaya oturmadan önce konuşulmuş, masa formalite olarak kurulmuştu…

Bendeniz bu ikinci ihtimali önemsiyorum. HDP gibi yüzde 10’a tekabül eden bir elemanın masada olmayışı bile tek başına bu ihtimali diğer tüm ihtimallerin önüne çekiyor, güçlendiriyor çünkü.

Derken masadan ayrıldılar ve Kılıçdaroğlu hazretleri CB adaylığını dillendirdi. Henüz bu konuda çok net değil bay Kemal ancak halkın şaşkın bakışları arasında “ben adayım” demeye getirdi.

Yàni artık Ekrem İmamoğlu falan konuşulmayacaktı CHP’liler arasında. Yazık, olan İstanbul’lulara oldu. Adam CB için Türkiye’yi dolaşmaktan belediye başkanlığı yapamadı, halk isyan etti ama CHP bile sustu…

Gizli (+1) ittifak ortağı HDP atıldı, “diğer konularda konuşabilirsiniz ama CB adayı noktasında bize sorulmadan aday belirlenemez” dedi.

Bu itiraza yüksek sesle tepki verilmedi. Fakat sükût irardan gelir mucibince HDP’nin bir şekilde peylendiğini düşünüyorum bendeniz.

Açıklayım, «peylenmek» farsçadan dilimize geçen «pey» ( kelimesinden türemekte. Pey ise, dayanma, sebat etmek. Meselâ bir sözleşmede, bir tarafın sonradan işten caymamayı kabul ettiğini belirtmek maksadıyle diğer tarafa önceden verdiği temînat (akçesi).

İşte bu yüzden yazının başında HDP (ve diğer 6 elemanla) masaya oturmadan önce de görüşüldüğü ihtimalini dile getirdim. HDP peylenmemiş olaydı masayı kuramazlardı.

O hâlde CB adayı gerçekten Kemal abi olabilir mi? Neden olmasın? Kemal Kılıçdaroğlu (Kemal Karabulut mu deseydim?) hakkında ne zaman yeni bir araştırma yapmaya kalksam şok eden bilgiler buluyorum.

Bunlardan biri de Kemal beyin bir amcaoğlunun PKK ile iltisâkı. Yazar Süleyman Yeşilyurt, katıldığı bir televizyon programında, Kılıçdaroğlu’nun amcasının oğlu İbrahim Karabulut’un PKK’nın Hamburg sorumlusu olduğunu ve eroin kaçakçılığı yaptığını açıklamış.

Zaten Kemal bey PKK’ya karşı asla doğrudan bir tavır alabilmiş değil. Hattâ CHP’liler isyan edercesine, “HDP’den uzak durun bu bize seçimi kaybettirir” demelerine rağmen HDP’yi ittifakın baş koltuğuna oturttu ve hiçbir itirazı kayda değer bulmadı.

HDP Kemal Bey’i her zaman «ağabey» olarak gördü. Kemal Bey, HDP’yi peyliyor ve ABD’yle arasındaki köprü… Ömrü olan görecek. CHP, HDP’yle birlikte (diğer masa figüranlarının ahmakça katkılarını da alarak) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ciddî sıkıntılara sokacak.

(İkinci Bahis) Fay hatlarına dikkat!..

Allah içimizdeki beyinsizler yüzünden hepimizi helâk eylemesin. (A’raf Sûresi, 155. âyet) Amin. Tekirdağ’da meydana gelen 4,1 şiddetindeki deprem ve Marmara denizinde görülen kaynama, beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi olabilirmiş. Bu küçük deprem büyüğünün bir nevi ihtarıymış.

Bu işin de bir büyük ilmi var. Jeofizikçiler fay hatlarını anlatıyor, bunları bize ve ricâl-i devlete söylüyorlar ama ne halk yeterince duyarlı ne devlet!.

Allah korusun böylesi korkunç bir afet, ki en az 7,1 şiddetinde olacağı söyleniyor, yoğun nüfuslu, trafiği kilitlenmiş, çürük bina sayısı binlerce olan İstanbul’da yüzbinden fazla ölü demektir. Ve sağ kalanlar da hastalıklardan ve sair sebeplerden kırılabilir.

Daha kötüsünü de söyleyeceğim ama aklı kifayetsizler ciddîyetsiz şeyler söyler diye çekiniyorum. Yine söyleyim: Böyle bir durumda «kurtarma çalışmaları» diyerek ABD İstanbul’u işgal edebilir!.. 22.02.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER