Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda TUSAŞ (Türk Havacılık Uzay Sanayii) tarafından yürütülen Türkiye’nin en önemli teknoloji ve beka projelerinden milli muharip uçağı KAAN ilk uçuş testini 21 Şubat 2024’te başarıyla gerçekleştirdi. Pilot Barbaros Demirbaş’ın pilotluğunda havalanan KAAN, 230 knot sürate ulaştı ve 13 dakika havada kaldı. Millet olarak ilk kez yerli ve milli imkanlarla geliştirilen insanlı bir savaş uçağının uçuşuna büyük bir gururla tanıklık ettik. Kaan’ın ilk etapta Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın envanterinde bulunan eski F-4 ve F-16 uçaklarının yerini alması ve daha sonrasında ise yabancı ülkelere ihraç edilmesi bekleniyor. İşte Milli Muharip Uçak Kaan’ın başlıca özellikleri! Radar izini düşüren özel boyası ve tasarımı, gövde içi istasyonları ve içerdiği yüksek teknolojiler ile Kaan 5. nesil bir uçak olarak üretildi. Ayrıca uçakta yüzlerce kilometre ötedeki onlarca düşmanı aynı anda takip edebilecek yerli üretim AESA radarı bulunacak. Bunun yanında Kaan art yanıcı kullanmadan süper sonik hızlara çıkılabilmesini sağlayan süper seyir özelliğine de sahip olacak. Süper itki sistemi, kaska monteli nişangah, sentetik açıklıklı radar sistemi (SAR), kızılötesi arama ve takip sensörü, elektro-optik hedefleme sistemi gibi son teknoloji sistemler de Kaan’ın özellikleri arasında yer alacak. Uçakta tamamen yerli imkanlarla üretilen havadan havaya ve havadan karaya akıllı mühimmatlar kullanılacak.
Teknik özellikler
- Mürettebat: 1
- Uzunluk: 21 metre (69 ft)
- Yükseklik: 6 metre (20 ft)
- Kanat açıklığı: 14 metre (46 ft)
- Güç kaynağı: 2 × General Electric F110-GE-129 artyakıcı turbofan(Sadece prototipler için)
- Artyakıcı olmadan itki gücü: 2 × 17.155 pound-kuvvet (76 kN)
- Artyakıcı ile itme gücü: 2 × 29.400 pound-kuvvet (131 kN)
- Azami hız: Mach 1,8 (2.210 km/sa; 1.190 kn)
- Servis tavanı: 55.000 fit (17.000 m)
- G limiti: +9g / -3,5g
Türk Havacılık Uzay Sanayii ve Savunma Sanayii Başkanlığı (arasında Ağustos 2016’da KAAN’ın geliştirme projesi sözleşmesi imzalandı. 2023 içerisinde KAAN savaş uçağı havacılıkta roll-out denilen piste çıkışını gerçekleştirdi. Ve takvim yaprağı 21 Şubat 2024’ü gösterdiği bir günde milli gururumuz KAAN gökyüzüne ilk adımını attı. Bu gurur Türkiye’nin 2000’li yılların başından itibaren kararlı bir şekilde uygulamaya başladığı “yerli ve milli savunma sanayii” politikasının gerçeğe dönüşmesinin bir sonucudur. Her alanda olduğu gibi “yerli ve milli savunma sanayii” alanında alınan kanun hükmü niteliğinde ki duruş ve karar Türkiye’nin yeni yüzyılda dünyanın en üst segmentleri arasında yer almasının yolunu açmıştır. Bugün savunma sanayiimiz; Milli savaş uçağı KAAN, Bayraktar TB2, Bayraktar TB3, ANKA, AKINCI, KIZILELMA, Bayraktar DİHA, Bayraktar Mini İHA, ve AKSUNGUR gibi SİHA’ları ve İHA’ları, ATMACA gemisavar füzesini, KEMANKEŞ Mini Akıllı Seyir Füzesi, TAYFUN ve CENK gibi balistik füzeleri, HİSAR-A+, HİSAR-O+ ve SİPER/SUNGUR gibi hava savunma füzelerini, ERALP erken ihbar radarını, MİLGEM savaş gemilerini, PARS zırhlı araçlarını ve çok daha fazla ürünü üretebilir hale gelmiştir. Bugün 40’a yakın ülke Türkiye’ye silahlı insansız hava aracı siparişi vermiştir. 33 ülke Bayraktar TB2, 9 ülke AKINCI, yaklaşık 5 ülke de ANKA ve AKSUNGUR ihraç etmiştir. Özetle şunu söyleyebiliriz ki sözde müttefiklerimiz başta olmak üzere birçok ülkenin menfaatleri bizimle örtüşmediği zaman ilk yaptıkları şey Türkiye’ye yönelik özellikle savunma sanayii alanında ambargolar uygulamaktı. Bugün bu ambargoları uygulayan ülkelerin neredeyse birçoğuna yerli ve milli ürünlerimizi ihraç etmekteyiz. Türkiye’nin özelde hava gücü, genelde de savunma ve güvenlik politikalarında harekât bağımsızlığına erişmesine sahne olacak yeni yüzyılda nice başarılı projelere imza atmamız kaçınılmazdır. Bu vesile ile yerli ve milli savunma sanayiinin gözbebeği kurumlarında olan aynı zamanda Milli Muharip Uçak KAAN, ANKA-3, Hürjet, Hürkuş’un yanı sıra daha nice proje çalışmalarına büyük bir özveri ile devam eden TUSAŞ’a, Türkiye’nin teknolojik olarak bağımsızlaşması amacıyla yerli ve milli üretimden yana çalışan BAYKAR’a , Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme ihtiyaçlarını milli imkanlarla karşılamak için kurulan ASELSAN’a, Türk Silahlı Kuvvetleri,kamu kurumları, özel sektör ve uluslararası müşteriler için yüksek teknoloji ve yazılımların yanı sıra savunma, güvenlik ve bilişim sektöründe çalışmalara imza atan HAVELSAN’a, TSK’nın roket ve füze ihtiyaçlarının karşılayan ROKETSAN’a, Türkiye’nin en büyük ticari ve askeri araç üreticilerinden biri BMC’ye, TSK için x4 taktik tekerlekli zırhlı araçlar, özel ürünler, zırhlı iş makineleri, zırhlı lojistik araçlar, görev odaklı ve özel amaçlı araçlar olmak üzere savunma ürünlerini üreten KATMERCİLER’e, Türkiye’nin iletişim altyapısını tamamıyla yerli üretimle kurmak üzere kurulan NETAŞ’a, savunma sanayii için tekerlekli zırhlı ve paletli zırhlı araçlar üreten OTOKAR’a ve adına sayamadığım tüm firmalarımıza, yöneticilerine ve çalışanlarına sonsuz teşekkür ediyor, bu yolda başarılar diliyorum.
Dr.İmbat MUĞLU