Nöbetçi Eczaneler
Haber-Yorum: Muhsin AKIL
Türkiye son 20 yıl içinde siyasi, dış politika, ekonomik, teknolojik, askeri, sosyal/toplumsal alanlarda devası adımlar attığı gibi istihbarı yönden de devası adımlar atmıştır. MİT olağanüstü bir değişikliğe giderek daha da güçlenmiştir. Türkiye’nin terörle mücadeledeki başarısı istihbarat gücünden kaynaklanıyor.
Geçmişte MİT, Emniyet/Polis, Jandarma, Genelkurmay gibi kurumların her birinin kendi istihbarat teşkilatı vardı. Her biri başına buyruktu. Çoğu zaman aralarında büyük bir uyumsuzluk ve sürtüşme zuhur ederdi. İstihbarat şimdi tek çatı (MİT) altında birleşti ve geçmişte yaşanan sürtüşmeler de ortadan kalkmış oldu.
MİT günümüz teknolojisinin katkılarıyla şu anda dünyanın sayılı istihbarat teşkilatları arasında yerini aldı. Kurumlar arasındaki karşılıklı kaynaşma, dayanışma ve bilgi akışı istihbaratın daha da güçlenmesini sağladı.
Türk istihbaratının gelişmesi, büyümesi, modernleşmesi, casusluk ve karşı casusluk alanlarında mesafe katetmesi, uluslararası düzeyde hareket etme kabiliyeti elde etmesi geleceğe yönelik umutları daha çok artırıyor.
MİT, dünyanın sayılı istihbarat örgütleri arasında yerini alarak CIA, MOSSAD, BND, MI5 ve MI6, DSGE ve DGSI ile boy ölçüşecek konuma yükselmiştir. Türkiye, istihbarat konusunda kendini bütün dünyaya ispatlamayı başarmıştır.
MİT, yurt içinde ve yurt dışında çok büyük operasyonların altına imza attı. MİT, yabancı casuslara yönelik operasyonlarda sadece Türkiye’yi ilgilendiren casuslara değil aynı zamanda başka ülkeleri ilgilendiren casuslara yönelik de operasyonlar gerçekleştiriyor.
Türkiye’de MİT’e artan ilgi her geçen gün daha büyümekte. MİT’in internet sitesini milyonlarca kişi ziyaret etti. Her yıl MİT’e binlerce ihbar geliyor. İhbarlar genellikle terör örgütleriyle ilgili. Gelen ihbarlar kurumlarla paylaşılarak değerlendiriliyor. Ayrıca MİT’e binlerce kişi çalışmak için başvuruyor.
Türkiye’nin istihbaratta dünya çapında bir güç olmasında emeği geçen üç güzel insan var!..
NOT: Haber-Yorum’un içeriği ve detayı YAZARLAR bölümünde: Muhsin AKIL’ın yazısı…