Modern mankurtlaşma
Kırgız şair ve yazar Cengiz Aytmatov’un düşünemez hale getirilmiş insan tipi mánâsında dünya literatürüne ...

Kırgız şair ve yazar Cengiz Aytmatov’un düşünemez hale getirilmiş insan tipi mánâsında dünya literatürüne armağan ettiği tâbirlerdendir mankurt.
«Mankurtlaşma» ise, bu hale getirilme sürecidir.
Cengiz Aytmatov’un tasvir yahut hikaye ettiği mankurt, kafa derisi yüzülüp bilahare deve işkembesi geçirilmek ve sonrasında yere uzatılmış çarmıhta kızgın güneşte bırakılmak suretiyle beyinsizleştirmedir.
Modern mankurtların ise, belirgin özelliklerinden biri okumamaktır. Dumura ağrayan beyin çalışmaya zorlanmadıkça daha kötüye gitmekte ve ruh dünyası da (selim) akla vacib dinden de mahrum kalıp ortaya Kur’ân tâbiriyle tam bir «beyinsiz» (sefih) çıkmaktadır.
Riyaset tutkusu ise, bu şekilde olmasa da bir nevi beyinsizleşmedir.
Bizde hükûmet koltuklarından, mahalle muhtarına kadar makam koltukları adeta zamklıdır. Bir oturan bir daha kalkmaz...
Osmanlı (Ehl-i Sünnet) fıkıh ulemasından (reformizme savaş açmış) Muhammed Zahid El Kevserî bu başkanlık aşkını “Riyaset hırsı, cinsel şehvetten 360 kez daha kuvvetlidir...” diye anlatır.
Artık 360’ın hikmeti nedir bilemem. Belki fıkhî deliller muvacehesinde -her nedeni bir kat- düşünüp- riyaset hırsına 360 çeşit sebep düşünmüştür.
* * *
Gençlik yıllarımızda Türkiye yüzyılını «Türk Asrı» diye telafuz ederdik. Bu bir dâva hayâli miydi? Galiba öyleydi. «Kızılelma» yàni.
Zira «Türk Asrı» altı (6) asrı mütecaviz bir zaman boyunca bihakkın İslâm sancaktarlığını yapmış mübarek ecdadımızın her daim hayâliydi. Onlar bu hayâlle fetihten fetihe koşmuş, nihayetinde altı asra birden «Türk Asrı» damgasını vurmuşlardı.
«Türk Asrı» Osmanlı gibi devlet-i ebed müddet bir kuvve olarak cihana nizam vermek ve binâen’aleyh hak ettiği saygıyı görmekti.
«Türk Asrı» ne değildir diye sorulacak olursa,
«Türk Asrı» sokakta bizlerden yiyecekleri bir şeyler vermemizi bekleyen, yanlarındayken paçalarımıza sürtünüp kendince ajitasyon yapmaya çalışan aç kedi köpekler gibi AB kapılarında beklememektir!.
Hâkezâ, Suriye’ye girersek, Adalar Denizi’ndeki haklarımız için Yunanista’'a ciddî bir tavır koyarsak, Kıbrıs’ta şunu yaparsak ilâ-âhirihi… ABD ne der, Avrupa ne yapar diye telaşlanmak değildir.
Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro,“dünya beşten büyüktür” diye emperyalizme meydan okuduğu için sevdi CB Erdoğan’ı. O kadar ki Diyanet İşleri Başkanımızın duâsına Müslüman gibi avuçlarını açarak iştirak etti.
Bu antiemperyalist bir gözle müstakbel «Türk Asrı»nı selâmlamaktı belki.
Güçlü devletler, düşmanlarına heybetli, dostlarına ağabeydir. Bizim Pâkistan ve Azerbaycan’la münasebetimiz böyledir. Pâkistan bize nükleer bomba istesek bir lahza tereddüt etmeden vereceğini beyan etmedi mi?
Azerbaycan hâkezâ. «İki devlet bir millet» düsturuyla yanımızda.
Cive Pâkistan (Çok yaşa Pâkistan), var ol Azerbaycan.
Sayın Erdoğan yeniden CB seçilince E. Macron, Twitterda “tebriklerimi ilettiğim Başkan Erdoğan ile birlikte, ilerlemeye devam edeceğiz" meâlinde, Fransızca (ve yanında bir de) Türkçe tebrik kaleme almış.
Güçlü olursan saygın olursun kuralı. Erdoğan’ı küçümseyenlere duyurulur. Histerik düşmanlarına değil. Onlar için Erdoğan’ın İslâm tarafında olması yeterlidir düşmanlık için. Lâ’net olasıcalar.
Binâen’aleyh bu kuduzlara inât bir kez daha tebrik ediyorum sayın Erdoğan’ı. Allah muvaffak eylesin her daim. 09.06.2023