MÜFREDAT…
Son günlerde bir müfredat tartışmasıdır gidiyor…
Neden mi?
Çünkü İktidar müfredatı değiştirmek istiyor.
Nedenlerine gelmeden önce…
İsterseniz konuyu daha iyi anlamak açısından bu ve benzer kavramları Türkçe olarak açıklayalım ki sonrasında kafalarda soru işareti falan kalmasın.
İşte bu nedenle ilk olarak müfredatın ne anlama geldiğinden başlayalım:
Sanki Arapça söyleyince çok ilginç gibi gelen bu sözcüğü Türkçeye çevirirsek konuyu son derece basit olarak anlayabiliriz diye düşünüyorum.
Evet, müfredat anlam olarak “eğitim ve öğretim programı”…
Yani buradan anlaşılması gereken şey…
İlkokul, ortaokul ve liselerde eğitim ve öğretim programları önemli ölçüde değişecek…
Hani bazen eğitim, siyasetten…
Ekonomiden bağımsızmış…
Kendi başına çok önemliymiş…
Hemen her ülkede benzer eğitim yapılıyormuş gibi bir düşünce olup “eğitim şart” türünden sözler söylenebiliyor ya…
İş öyle değil.
Doğrusunu isterseniz genel anlamıyla söylemek gerekirse iki tür eğitim var…
Bunlardan biri…
Ulusal eğitim.
Diğeri de dini eğitim.
Daha basit söylemek gerekirse ulusal eğitimle; herkesin eşit haklara sahip, ortak değerleri olan, ülkesinin sorunlarına, ulusal bütünlüğe Cumhuriyete, onun karşılaşacağı tehlikelere duyarlı yurttaşlar yetişirken…
Diğer, yani dini eğitimle egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmadığını düşünen, ülkesinin içinde bulunduğu sorunlardan bihaber, emperyalizm, bağımsızlık gibi kavramlardan habersiz ulus karşıtı tarikat ve cemaatlere ayrışmış insan yetiştirilebilir.
Demek istediğim;
Ortak değerleri ve kimliği olan bir ulus…
Emperyalizmden bağımsız…
Sanayileşmiş…
Tarımını…
Hayvancılığını geliştirmiş…
Ekonomisi güçlü bir ülke ise hedefiniz…
Öncelikle halkı; ortak düşünce, duygu ve kimlikte birleştirerek… Sorgulamaya…
Tartışmaya…
Araştırmaya dayalı laik ve ulusal bir eğitim vermek zorundasınız…
Ama değil de…
Sanayinizi yok ederek ülkenizi yabancılara açık pazar yapmak…
Tarımı…
Hayvancılığı bitirip tamamen ithalata dayanmak…
Toprakları vatan olmaktan çıkarıp, arsa gibi kolayca alınıp satılabilen bir ülke yaratmaksa amacınız…
İşte o zaman;
Ulus, ulusal bağımsızlık gibi kavramlardan habersiz
Ülkesinin dostunu…
Düşmanını tanımayan…
Emperyalizm ve onun ülkemiz üzerindeki amaçlarını asla anlayamayacak dini eğitim vermek zorundasınız…
Demek istediğim müfredat değişimi…
Sadece eğitimle değil, ulus olmak ve ulusal bağımsızlıkla da doğrudan ilgilidir…
Bilmem anlatabildim mi?
15-05-2024
Nusret KEBAPÇI
Nusret Bey,
Müfredat konusunda yazdıkların doğrudur. Aksini söylemek mümkün değildir. 1924 müfredat programı 11 defa revize edildi ama farklı bir yorum getirilmedi. Müfredat, okumayı, anlamayı, dinlemeyi, konuşmayı, anlatmayı, düşünmeyi, yorum yapmayı ve yazmayı öğrenmek veya öğretmek üzerin inşa edilmiştir. Batı da bu anlayışla müfredat yapılmış ve öğretmenler uygulamışlardır. Biz de öğretmenler müfredatı okumadıkları için uygulama şansları olmuyor. düşünmeyi, yorum yapmayı, dinlemeyi, yazmayı öğrenemeyen öğrenci bağımsız olamaz. Müfredatta kabahat yoktur. Müfredatı uygulamayanlarda kabahat vardır.