Muş ve Çevresindeki Maden Faaliyetleri, Siyanür Tehlikesine ilişkin önergeler

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Muş Karasu Nehri’nde meydana gelen balık ölümleri ve bölgede maden arama faaliyetlerinin neden olduğu si...

Ekim 11, 2024 - 13:17
Muş ve Çevresindeki Maden Faaliyetleri, Siyanür Tehlikesine ilişkin önergeler
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Muş Karasu Nehri’nde meydana gelen balık ölümleri ve bölgede maden arama faaliyetlerinin neden olduğu siyanür ve ağır metal kirliliğinin halk sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerinin araştırılması hakkında Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. Sümeyye BOZ Muş Milletvekili GEREKÇE Muş ve çevresindeki illerde yürütülen madencilik faaliyetleri, özellikle siyanür kullanılarak yapılan altın çıkarma işlemleri, bölgedeki doğal kaynaklar, ekosistem ve halk sağlığı açısından ciddi tehditler oluşturmaktadır. Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan siyanür sızıntısı, Fırat Nehri’ne karışma riski yaratmış ve çevredeki su kaynaklarını tehlikeye sokmuştur. Bu olay, su kaynaklarında meydana gelen kimyasal kirlenmenin, yalnızca Erzincan’ı değil, Muş ve çevre illeri de etkileyebileceğine dair kaygıları artırmıştır. Muş Karasu Nehri’nde yaşanan balık ölümleri, bölgedeki su kaynaklarının ciddi şekilde kirlenmiş olabileceğini göstermektedir. Siyanür, suya karıştığında ekosistemi tahrip edebilecek kadar güçlü ve ölümcül bir kimyasaldır. Balık ölümleri, siyanür ve diğer ağır metallerin Karasu Nehri’ne sızma ihtimaliyle ilişkilendirilmiştir. Uzmanlar, siyanür gibi kimyasalların halk sağlığı üzerinde kısa vadede solunum problemlerine, uzun vadede ise kalp yetmezliği, kanser ve sinir sistemi hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtmektedir​. Bölgedeki madencilik faaliyetlerinin denetim eksiklikleri de halk sağlığı ve çevre üzerinde geri dönülemez zararlar yaratmaktadır. Özellikle özel maden şirketlerinin yeterli denetimden geçmemesi, kimyasal atıkların uygun şekilde yönetilmemesi ve yerel halkın bu konuda bilgilendirilmemesi, bölgedeki tehlikenin boyutlarını artırmaktadır. Mevcut düzenlemeler, maden şirketlerinin çevreyi koruma yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, bu konuda etkin bir denetim mekanizmasının eksik olduğunu ortaya koymaktadır. Bu da, madencilik faaliyetlerinin çevresel ve toplumsal etkilerini kontrol altında tutmayı zorlaştırmaktadır​. Muş ve çevresinde yaşayan halkın içme suyu kaynaklarının, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin siyanür ve diğer tehlikeli kimyasallardan korunması, bölgenin ekosisteminin bozulmasının önlenmesi adına kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir. Ayrıca, özel maden şirketlerinin faaliyetlerinin daha sıkı denetim altına alınması, bu denetimlerin sonuçlarının kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması büyük önem arz etmektedir. Çevresel felaketlerin önlenmesi ve halk sağlığının korunması amacıyla Meclis tarafından kapsamlı bir inceleme yapılması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.