Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

NAMUSSUZLUK

Bu haberin fotoğrafı yok

Günümüz namusssuzluk propagandasının zirve yaptığı bir zaman. Lâkin büyük kitleler bunun farkında bile değil.

Günümüzde ihtiyaç kalmadığı için hálâ mevcut mu bilmiyorum eskiden genelevler vardı. Zinanın parayla yapıldığı yerler. Gazete bilgisi olarak hatırımda kaldığına göre Matild Manukyan (2001’de ölmüştü) bu sahanın vergi rekortmeniydi Müslüman Türkiye’de.

Bu Ermeni genelev patroniçesi karı nasıl olmuş da o büyük servete ulaşmıştı? Ya da onca müşteriyi nasıl bulmuştu kerhaneleri?

Bizi haram-helâl kaygusundan nasıl azade etmişler de uçkur düşkünü yapmışlardı? Dinimizde büyük günah olan zinayı o kerih katagoriden (háşa) mübah haline nasıl getirebilmişlerdi?

Sublimal bir propagandaydı bu…

Aslında dijital teknoloji ve reklamcılık alanlarında geliştirilen bir mesaj türüdür sublimal. Mesela film/dizi karakterlerinin kıyafetleri, kullandıkları eşyalar ya da yiyip içtikleri şeyler örnek olarak verilebilir.

Bahsetmek istediğim subliminal mesajlar ise, televizyonların her evin baş köşesine yerleşmesiyle zirve yaptı.

Karilerim (okurlarım) kusura bakmasınlar, peşinen özür diliyorum bu kerih misâl için. Adam (televizondan) “karının kızının namussuzluk yapmasına izin ver” diyor ancak bunu subliminal olarak yapıyor.

Böylece sen de ne köpürüp kızıyorsun ne de çare arıyor, tedbir alabiliyorsun. Gün geliyor sinsi namussuzluk organizatörlerinin emeli gerçekleşiyor, insanlar farkında bile olamıyorlar!.

Hergün sokağa çıkarken tereddüt geçiriyorum. Gözlerim kapalı yürümek mümkün olsa öyle yapacağım ancak bu muhayyileme bile sığmıyor, hani ilerde teknoloji gelişince belki olur gibisinden…

Kadın kefen bezine mahrem (avret) yerlerini açmış. Metroda karşına gelip oturuyor. Orada belki kapatırsın gözlerini, durakları içinden sayarak.

Pekâlâ yürürken? Denemek bile abesle iştigal olur.

Bir veciz söz vardı sanırım Victor Hugo’ya ait, kimileri İsmet İnönü’ye de mal ediyorlar, “Namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı.” Nasıl güzel değil mi? Hem güzel hem derin mánâları var.

Bir şey de ben ilâve edeyim mi? Namuslular korktukça namussuzlar çoğalır, sonunda o çoğunluğun içine korkakları da alırlar… 20.11.2024