Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

O Gazeteci Konuştu “BANA ÖZEL BİR ZULÜM UYGULANIYOR”

30 yıllık gazeteci Saffet Azbay’ın Diyarbakır Bağlar Belediyesi yönetimi tarafından basın birimindeki görevinden alınarak parke taşı işine verilmesi infial yarattı. Basında geniş yer bulan olaya Türkiye’nin her yerinden her kesimden tepkiler yükseldi.

30 yıllık gazeteci Saffet

“BANA ÖZEL BİR ZULÜM UYGULANIYOR”
30 yıllık gazeteci Saffet Azbay’ın Diyarbakır Bağlar Belediyesi yönetimi tarafından basın birimindeki görevinden alınarak parke taşı işine verilmesi infial yarattı. Basında geniş yer bulan olaya Türkiye’nin her yerinden her kesimden tepkiler yükseldi.
Kendisine özel bir mobing ve baskı uygulandığını beliren Azbay,,”Basın müdürü Halime Demirtaş ‘seninle ilgili karar bizi aştı’ dedi.Türk bayrağı ve Filistin hassasiyetiyle ilgili paylaşımlarım nedeniyle daha önce uyarılmıştım. TRT Kurdi’de program yapmamın etkisi de var.

IMG 20240624 WA0009
Eşbaşkan Leyla Ayaz, parke taşına verildiğim gün özelikle parke taşında çalıştığımız yere gelerek benim için oradakilere özel talimat verdi. Basında çıkan haberlerin ardında ölüm tehditleri alıyorum. Başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu Bağlar Belediyesi yönetimi olacaktır.” diye konuştu.

IMG 20240624 WA0012

2019 yılında Bağlar Belediyesi’nde çalışmaya başlayan gazeteci Saffet Azbay, özelikle spor kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir isim. Halen TRT Kurdi’de spor yorumcusu olarak görev yapan Saffet Azbay’ın belediyedeki basın biriminden alınarak Fen İşleri Müdürlüğü emrine sürgün edilerek parke taşı işinde görevlendirilmesi büyük tepkilere yol açtı, ülke gündemine girdi.
Sosyal medyada ve basında geniş yankı bulan bu olaya 7’den 70’e kadar herkes tepki gösterdi.

İşte Azbay’ın Açıklamaları
Azbay, yaşananlarla ilgili olarak gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kendisinin siyasetle ilgisinin olmadığını ancak hakkında verilen kararın siyasi olduğunu belirten Azbay’ın çarpıcı açıklamaları şöyle;
“Beni herkes tanır ve sever. 30 yıl gazeteci olarak memlekete hizmet ettim. Kimseye zararı olmayan kendi halinde emeğiyle çalışan bir insanım. Sadece işimi yaparım. Benim kimseyle sorunum yok ama demek ki benimle sorunu olanlar varmış. Seçimden sonra ilk iş olarak bize baskı ve gözdağı vermeye başladılar.

IMG 20240624 WA0017

Basın Müdürü:”Kararı Yukarıdakiler Verdi ”
Basın Müdürü Halime Demirtaş’ın bana yönelik davranışları bunu hissettirmişti. 80 gün yasal izin hakkım var. Bir kısmını kullanmak istedim. Bir hafta önce “tamam ” dedi. Son gün bana “yönetim sana izin vermek istemiyor” dedi . Basından sorumlu başkan yardımcısı Jiyan Aslan ile görüşmek istedim, kabul edilmedi. Aynı gün resmi tebligat olmadan telefonla arayarak “senin yeni görev yerin Fen İşleri Müdürlüğü parke taşı işi” dediler. Halime Demirtaş’a gittim ve “benim uzmanlık alanım basın. Ben ne anlarım parke taşından ?”dedim. “Bu iş beni aştı ” dedi.
Gocunmadan parke taşı işinde çalışmaya başladım.
Biz emekçi insanlarız ama mesele bu değil. Mesele çok daha derin.

“Bana Karşı Özel Bir Zulüm Planı Var”
Belediye Eşbaşkanları Siraç Çelik ve Leyla Ayaz ile başkan yardımcıları Jiyan Aslan ve Reşat Yücel özel olarak çalıştığımız yere geldi. Amaç bana gözdağı vermek.
Siraç Çelik sözüm ona eskj bir Sendikacı ama yaptığı bir açıklamada akıl tutulması şeyler söylüyor. ‘İhtiyaç duyulan birimlere personel kaydırdık ‘ diyur. El insaf benim uzmanlık alanım parke taşı mı? Kılıf bulmaya çalışırken bile insanın aklıyla oynuyorlar.
Şansıma yönelik özel bir zulüm planı uygulanıyor.
Amaç kendilerinden olmayan herkesi tedirgin etmek ve pes ettirmek.
Kanun ve hukuk tanımıyorlar.
İnsan haklarını dillerinden düşürmeyen, özgürlük ve demokrasi gibi ulvi kavramlar üzerinden siyaset yapanlar söz konusu biz olunca bunları hiçe sayıyor.

“Bütün Türkiye Sahip Çıktı ”
Türk bayrağı ve Filistin’deki zulüm hakkında paylaşımlarım oluyor. Bunun için bir kaç kez uyarıldım ama asla geri adım atmadım. TRT Kurdi’de program yapmamın da bu zulümde etkisi olduğunu duydum. Bizi düşman olarak görüyorlar ve düşman hukuku uyguluyorlar.
Benm siyasetle işim yok ve olmaz da. Ama bayrak ve vatan hepimizin. Filistin konusu da vicdan meselesi.
Daha önce Türk bayrağı ve Filistin konulu paylaşımlar için aba altından sopa gösterme misali uyarılar geldi ama umrumda olmadı. Bunlar benim kırmızı çizgimdir. Başım da gitse vazgeçmem.
Beni yıldırmak ve istifaya zorlamak istiyorlar. Allah razı olsun bütün Türkiye sahip çıktı. Herkesimden tam destek geldi. Basın meslek kuruluşları açıklamalar yaptı. Türkiye Medya İşçileri Sendikası hukuki destek verdi. Mesele parke taşında çalışmak değil. Biz emeğiyle bugünlere gelen insanlarız ve gerekirse tuvalet de temizleriz. Çocukluğumdan beri bütün zorluklara göğüs gererek bugünlere geldim.
Benim üzerimden bir mesaj vermek istiyorlar. Gazetecilik onuruna yapılan bir saldırıdır.
Bedeli ne olursa olsun geri adım atmayacağım. Hiçbir baskıya teslim olmayacağım.

“Benden Dolayı Bayram İzinlerini Kestiler ”
Hükümet 9 günlük bayram izni verdi ama bunlar bizi 4 gün çalıştırdı. Benden dolayı parke taşında çalışan diğer arkadaşları da mağdur ettiler.
Basında çıkan haberlerin ardında ölüm tehditleri alıyorum. İlgili yerlere başvurdum.IMG 20240624 WA0016 Daha önce de tehdit almıştım ve savcılıkta bununla ilgili dava ve dosya var. Başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu Bağlar Belediyesi yönetimi olacaktır. Bunu aileme de adli makamlara da ilettim.”