Müslümanlara şaşıyorum. Mukaddes kitabımız Kur’ân’ın ilk emri «iqra» fakat biz okumuyoruz.
Okuma aşkımız yok… Belki bu ifade daha doğru.
«İqra» (ikra) emriyle Kur’ân, bizzatihi Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah’ın ilk emri olarak inen, ve Cebrail (a.s)’ın telafuz ederek kendisinden tekrar edip ezberlemesini istediği vahyi okumasını emrediyor lâkin kıyamete kadar bàqî bu kitabın emirleri yalnızca onun ilk muhatıbı olan efendimize (s.a.v) değil.
Demek ki hepimiz başta Kur’ân olmak üzere okuyacağız. Kur’ân’ı ve onun tefsirini (şerhini, ülemanın yaptığı yorum ve açıklamalarını) kitabın esaslarını ve onlar hakkında Peygamberimizin (salat’u selâm olsun ona) yaptığı açıklamalarını (hadîs-i şerîf’leri) okuyacağız.
Sonra başka kitapları okuyacağız, uygun (ahlâka mugayir olmayan) mecmuaları takip edeceğiz, yine böylesi gazeteleri de okuyacağız gücümüz yettiğince…
Ve… Burası çok mühim, dikkat!
Yeryüzünde İslâm (Kur’ân) lehinde ve hattâ aleyhine yazılmış kitaplar dahil her kitap, her söz esasen Kur’ân’ı tefsir eder. Kem (kötü, karşıt, aleyhte) olanlar kâfirlerin yaptıkları hakkındaki àyetlerin canlı misâlleri değil midir?
Evet böyledir. O hâlde onları da okuyacağız. Fakat ilmi olmayanlar, kafası çabuk karışanlar bazı Şeytan’a pabucunu ters giydiren keferenin kitaplarını okumamalı, tv yahut internetteki yayınlarını izlememeli, onları kat’i surette dinlememelidir.
Düşününüz ki, İmam Zehebi (rahmetullahi aleyh) bile kendisi gibi büyük bir âlim olan İbn Teymiyye’ye (rahmetullahi aleyh) “neden bozuk yemekleri yiyip de sonra kusalım, (madem ki bozuk oldukları bize malûmdur) onları yemeyelim”der.[1]
Meselâ şu zamane sinsi meşhurlardan topsakal S. C imansızı tipik misâldir. Bazıları onu hususen dinliyorlar. Kendileri allame’yi cihan ya. Cevabını nasıl olsa verirler ya… Oysa herif bildiğin şeytan. Alttan giriyor, üstten çıkıyor, mideleri bulandırıp neticede imanları sarsıyor!. Üstelik her üç-beş cümleden sonra “ben müslümanım” diyor!
Müslüman kardeşim böylesi, “kafirler için cehennemde sonsuz azap mı olacak? Allah böyle bir şey yapar mı?” diyerek hem Kur’ân’ı hem onun en büyük müfessiri Peygamberimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) yalanlamaya cüret eden birini cevaplasan ne, cevaplamasan ne olur?
Böylesi adamları meşhur ediyor, müslümanlar arasında fitne çıkarmaları için youtube videolarını bolca servis ediyorlar. Ágâh olunuz ey müslümanlar.
Cehennem’de sonsuz azab çekecek kâfirler hakkında àyetleri bu herif bilmiyor mu? Biliyor hem de o biçim biliyor ama bilmezden gelerek fitneye kapı aralıyor!. Meselâ “(Allah) Onları cehennemin yolundan başka bir yola da iletecek değildir. Onlar orada ebedî (sonsuz) kalıcıdırlar. Bu ise Allaha göre pek kolaydır.” (Nisâ Sûresi, 169. àyet.) tek başına yeter. Bu sözde allame zındık bu àyeti bilmez mi?
Hikmetinden sual olunmaz yüce Allah, böyle ahmak kullarının da olacağını bildiği için onlarla adeta istihzâ eder tarzda kâfirlerin cehennemde sonsuz süre kalacağını bildiriyor. Sizce de bu âyet-i celîlede bir istihzâ havası yok mu?
Allah, “behey nádân kişiler siz onları Cehennemde sonsuz süre bırakmayı, sonsuza dek böyle devasa bir ateşi yanar halde bulundurmayı Allah için (Allah’a göre, O’nun kudretine binàen) zor mu sanıyorsunuz?” diye bunlara hem hadlerini bildiriyor hem de istihzâ ediyor…
Kâfir nádân ise, Allah’ın gücünü de takdir edemez. Yahu burada Allah’tan (c.c), her şeyi yoktan var eden, sonsuz kudret sahibi yaratıcımızdan bahsediyoruz. Senin benim gibi fani bir zattan değil háşa.
Allah bütün noksan sıfatlardan münezzeh, yegane yaratıcı ve sonsuz kudret sahibidir, ezeli ve ebedi yàni ezeli ve bàqîdir. Allah bu dangalaklara biraz akıl, biraz feraset ihsan eylesin önce. Başka ne diyelim? 21.01.2024
—————————————————-
[1] En-Naṣîḥatü’ẕ-Ẕehebiyye li’bn Teymiyye
YORUMLAR