Onlar dedi biz seyrettik…

“Kamer esnâ-i zaafında (dahi) müşarün bi’l-benân olurmuş” diye bir söz var. Mánâsı, Ay en zayıf halinde (en ince hilâl halindeyken veya ay tutulması esnâsında) bile parmakla gösterilebilir. Yàni ünlü, ziyâlı olanların zaafları onların her vakit parmakla gösterilmesine mani değildir. (Şöhretlerine halel gelmez).

Biz yeterince tanımasak da Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kıymeti asla eksilmez, bütün ümmet, hattâ başka ümmetler dahi onu tanır ve emanet, doğruluk, hak, hukuk denildiğinde insàniyetin işaret edeceği insàn odur.

Dinimizle alâkalı birçok meselede araştırmak zahmetine girmedik Ve nihayet öyle bir hale geldik ki, bizden görünenleri de kullanarak dini tahrif ettiler.

Namaz kılmayan “içim temiz yeter” diyor. Nasıl diyor? Falanca bozuk ilâhiyatçının keyfe má yeşâ, bozuk fehvâsınca (felsefesince, kavlince) diyor!.

Hersekli Ârif Hikmet ne güzel söylemiş:

Feylesofun kavlin etme zîb-i gûş-i i’tibâr
Kim bilinmez akl ile mâhiyyet-i fehvâ-yı rûh

Yàni, kaynaklara boşverip kıt aklınca hareket eden, kendi reyini İslâm âlimlerinin hattâ Kur’ân ve hadîs-i şerîf’lerin bile üstüne çıkaran feylesof takımının süslü sözlerine kulak verme ki zaten akıl ile ruhun mahiyeti (sırrı) bilin(e)mez.

Peygamberinin (sallallahü aleyhi ve sellem) doğum tarihini bile doğru bilemeyen bir millet olduk. Bunun da sebebi “lâikçiler yaptı biz seyrettik” olayıdır.

Arama motorlarına yazmayın bulamazsınız. 1989’da fasafisör birinin yumurtladığı ve dört sene öncesine kadar süren milâdî takvimle Mevlid Kandili (Diyanet’in Kutlu Doğum Haftası rezaleti) falan karşısınıza çıkar,  asabınız bozulur.

Gayeleri baskı yaparak Mevlid Kandili’ni unutturmaktı…

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) 63 yaşında vefat etmiş. Ve bu Hicrî Takvim hesabıyladır. Milâdî 8 Haziran 632 tarihine göre hesab edersek, hicrî olarak 13 Rebiülevvel 11 olur. 63 sene geriye gidip doğum gününe bakacak olursak:

Onbir sene hicrî takvim başına (yàni sıfıra) kadar, sonra 52 sene daha geriye. Binaen’aleyh Efendimiz (salat’u selâm olsun ona) Hicrî Takvim başlangıcından 52 sene önce, 11 Rebiülevveli 12’ye bağlayan gece (H.Ö 52) doğmuştur. Bu tarih ise milâdî 25 veya 26 Nisan 571 olur. ^[1]

570 diyenler de çok. Pâkistan’lı Prof. Muhammed Hamidullah 569 tarihini veriyor. Neyse, Peygamberimizle (s.a.v) alâkalı tüm malûmatı, sahlih kaynaklardan öğrenip her Müslümanın ulu rehberimizi (s.a.v) iyi tanıması gerekir.

Fakat sakın ha Ali Şeriati türü sapıklardan bir şey öğrenmeye kalkmayınız. «Muhammedi Tanıyalım» kitabında Allah’a “iki yüzlü Janus” hattâ “hakiki” pekiştirmesi ile “Allah (bazı nüshalarda Hoda) janus-i hakiki” diyor!

* * *

Kendimle yetinmedim, âile efradının de doğum günlerini milâdîden hicrîye çevirdim. Bu sene 25 Ramazan (hicrî doğum günüm) milâdî tarih olarak 16 Nisan 2023 tarihine denk geliyor. Yàni milâdîden (17 Mayıs 1955) bir ay öncesi ve nasib olursa Hicrî 70^[2] bir ay sonrasında ise, milâdî 68 yaşını ikmal etmiş olacağım.

Müslümaların Hicrî (Kamerî) Takvim’e bigâne kalmaması gerek. Mübarek gün ve geceler, bayramlarımız hep hicrî takvime göredir. Onbir ayın sultanı oruç ayı Ramazan dokuzuncu aydır.

Bizim takvim başlangıcımız 1 Muharremdir ve yılbaşı falan da kutlamayız. Ömrümüzden bir sene eksilmiştir, bunu tefekkür eder, nefis muhasebesi yaparız.

Öyle «alternatif yılbaşı eğlencesi» düzenleyip, karı erkek karışık kutlama da yap(a)mayız. Zaten Mekke-i Mükerreme’nin fetih tarihi de (31 Aralık değil) 11 Ocak’tır. 19.10.2022

—————————————
^[1] Bu tarihin kesin gün olarak çıkmaması, Hicrî Takvim’in hicretten 17 yıl sonra Hz. Ömer (ra) halifeliği döneminde icad edilmesinden kaynaklanıyor. Geniş bilgi için TDV – TAKVİM maddesine bakınız.
^[2] Yàni (tam 7 sene) haddi aştım. Eski Müslümanlar 63’ü (hicrî) aştıklarında böyle derdi.