Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Pandemiye rağmen Ata’ya koşmuşlar

Sözcü’nün haberi: 10 ayda 1 milyon 572 bin 590 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Matematik olarak ayda 100 bin 60 kişi eder bu. Günlere vursan günde üç bin üçyüzotuzbeş kişi falan.

İstanbul’da herhangi bir AVM’ye bir günde girip çıkanlar bunun on katından fazla. Başka örnekler de verilebilir ama mesele o değil.

Kemiyyet (sayı) değil keyfiyettir mühim olan.

O kadar insanın durumu nedir? Vatanseverlikleri sair yàni ziyaret etmeyen millet evlâtlarından fazla mıdır bunların?

Ya da ülke için hizmetleri, yaptıkları hayırlı işler?

Eğer bir yarış yapılacaksa keyfiyette yapılmalıdır. Bizim dükkânın müşterisi seninkinden fazla.

− Senin dükkân ne iş yapıyor birader?

− Nalbur.

− Tamam, hayırlı kazançlar size.

− Benim dükkânın müşterisi seninkinin yarısı kadar bile değil. Ben Beyazıt’ta bir sahafım.

Yàni eski fakat değerli kitapları alır satarım. Yeni kitaplar da var, onları da satıyorum. Lâkin müşterim fazla değil.

Bu durumda Allah ve kul indinde hangimiz daha kıymetliyiz?

Sen devir inşaat devri olduğu için çok müşteriye sahipsin. Bense devir internet ve televizyon devri olduğu için kitap satamıyorum, müşteri kıtlığı yaşıyorum. Bir hakem olsa hangimizi daha öne çıkarır merak ediyorum.

Misâl olarak nalbur dedim. Terbiye sınırları olmasa fevkalâde müşteriye sahip başka yerleri de yazardım.

Demek ki müşterinin fazlalığı değil, yapılan iş, keyfiyet önemliymiş.

Hem bir mevtayı ziyaret etmek onu sevmenin işaretidir, bundan siyasî mánâ çıkarmanın âlemi yoktur. Kişi sevdiği ile beraber haşr olacak. Seven, sever, sevmeyen de sevmez.

* * *

Türkiye ve dünyada şunca hadise cereyan ediyor ama bizim ceride Atam’a şu kadar insàn ziyaret için koştu diye haber yapıyor.

Haber kıtlığı çekilse anlarım.

Lâkin haber enflasyonu var. Yalnız Türkiye’de cereyan eden vahim olaylara baksan yine yetişemiyorsun.

Bunlarla farklı kulvarda olan bir gazete, meselâ Akit gazetesi şöyle bir haber yapsa onları da kınardım:

“Son on ayda Mevlâna Türbesini (veya İstanbul’da Aziz Mahmud Hüdaî hazretlerini) ziyaret eden yerli turistler üç milyonu geçti…”

“Tamam da bu haber en fazla kibrit kutusu büyüklüğünde bir etek haberi yapılır. Manşete çekilmez ki. Sayın Akit Gazetesi haber mi bulamadın?” der, aynen Sözcü’yü kınadığım gibi kınardım.

“İHA, SİHA, TİHA uçaklarının nasıl yapıldığını merak eden halk akın akın bunların yapıldığı tesisleri ziyaret ediyor.” Bu millî bir dâvadır. Haberi kınamam, tebrik ederim. Vatandaşın heyecanı bir teşviktir çünkü.

“Korona pandemisi yüzünden halkımız akrabalarını dostlarını ziyaret edemedi, rahatlık olduğu sinyalini alır almaz herkes birbirini ziyaret için yarış eder gibi hareketlendi.”

İnşá’allah gerçekleşir de böylesi güzel haberler de yapılır. Bu tür haberler de kınanmaz. Haber dediğin insanların bilgilendirilmesi olduğu kadar sevinç ve sıkıntılarının da dile getirilmesidir çünkü.

Ata’yı ziyaret edenleri manşete çeken ceridelere bakıyorsunuz, kimin eli kimin cebinde magazin haberlerinde de yarışıyorlar.

Yahu insaf. Bu kadar cinsellik merakı nedir? Yemediğiniz halt yok doymadınız mı yoksa gençlik bozulsun, uçkur dâvası birinci işleri olsun onu mu istiyorsunuz? Tu sizin kalıbınıza… 15.11.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER