Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
CAHİT BAYRAK

PKK’NIN SİLAH BIRAKMASI VE TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞME ADIMLARI

Savaş ve şiddet, toplumlarda sadece fiziksel bir yıkım yaratmakla kalmaz, aynı zamanda ruhsal, kültürel ve toplumsal yapıları da derinden etkiler. Şiddet, genellikle güç ve baskı ile şekillenen, bireylerin haklarının ihlali ve toplumsal düzenin bozulmasıyla sonuçlanan bir olgudur. Dünya kurulduğundan beri insanlar arasında savaş ve şiddet hep olmuştur. Bu savaşlar neticesinde insanlar daha adil bir anlam arayışına gitmiştir. Binlerce yıldan bu yana insanlık barış içinde yaşamanın yollarını aramış ancak tam bir çözüm sağlayamamıştır. İnsanın doğası gereği güç devşirme peşinde koşması, egosunu tatmin etmeye çalışması ve bencil davranması, insanlığa geçmişten günümüze kadar büyük travmalar yaşatmıştır. Felsefi açıdan, şiddetin varlığı, insanın insanla olan ilişkisini de sorgulatmaktadır. İnsan, özünde özgür ve değerli bir varlık olarak doğar, ancak şiddetle karşılaştığında bu özgürlüğü ve onuru ihlal edilmiş olur.

Terör eylemleri ve terörle mücadele biçimleri yönüyle etik değerlere riayet edilmez. İnsan hakları ihlalleri önemsenmez. Güçlü olanın gücünü şiddet şeklinde ortaya koyması, birinin diğerini dize getirme ve boyun eğdirme üzerine kurulu bir anlayışa tekabül eder. Şiddet, toplumsal ilişkileri ve bireylerin kendilerini ifade etme biçimlerini değiştiren bir dönüştürücü güçtür. Bu şiddet ortamlarında bölgesel bazda toplumda derin yaralar açılır ve toplumlarda derin kin ve nefret birikir.

Sosyalizmin fikir babalarından Karl Marx’ın “Tarihte şiddet, toplumsal değişimin itici gücüdür” düşüncesi, bir anlamda toplumları dönüştüren bir dinamizm olarak şiddeti tanımlar. O yüzden sosyalist ülke yönetimleri bu yola başvurmuş, toplumlarını şiddetle dönüştürmeye çalışmıştır. Ancak, şiddet yoluyla gerçekleşen her değişim, sonunda toplumsal huzursuzluğa ve kaosa yol açar. Bu kaos, toplumu daha fazla ayrışmaya, daha fazla travmaya ve daha büyük insani felaketlere sürükler. Bu yüzden ahlâki ve adil olmayan, zorla dönüştürme çabaları sosyalist ülkelerde fiyaskoyla sonuçlanmıştır.

Barış, sadece savaşın ve şiddetin sona ermesi değil, makul bir birlikteliği, birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesini sağlamalıdır. Barış, birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesi, toplumsal mutabakatın, özgürlüklerin, hakların, eşitliğin ve adaletin sağlanmasıyla ilgilidir. Her bireyin, kendisini güven içinde hissedebileceği, ifade özgürlüğünü kullanabileceği ve ayrımcılığa uğramayacağı bir ortamda yaşam hakkı vardır. Barış, güçlünün hukukuna değil, devletin hukukunun eşitlik ilkesinin üstünlüğüne dayalı olmalıdır. Adil ve etik değerlere dayalı bir yönetim anlayışı ile toplumun tüm bireylerinin haklarını tanıdığı ve bu hakları güvence altına aldığı bir düzenin ürünüdür.

Demokrasi, bu düzenin sağlanmasında kritik bir rol oynar. İnsanların devlet bünyesinde eşit vatandaşlık bağlamında ilgi görmesi, seslerini duyurabilmesi, siyasi iradelerini serbestçe ifade edebilmesi sağlanmalıdır. İnsanların özgür bir şekilde kararlar alabilmesinin önünün açılması toplumsal mutabakatın sağlanması demokrasiyle mümkün olabilir. Türkiye’nin demokratikleşme adımları, toplumun tüm bireyleri arasında eşitliği, adaleti ve ülke yönetiminde ayrımcılığa fırsat vermemeyi hedeflemelidir. Bu bağlamda, PKK’nın silah bırakması ve Türkiye’nin demokratikleşme sürecine girmesi, yalnızca şiddetin sona ermesiyle ilgili değil, aynı zamanda toplumsal adaletin ve hakların tüm bireylere tanınmasıyla ilgili bir süreci kapsayacaktır.

Demokrasiye doğru atılacak her adım, toplumun her bir bireyinin kendisini ifade edebilmesine olanak tanıyacaktır. Bu, bireylerin yalnızca siyasal haklarını değil, doğuştan gelen insan olmanın gereği olan haklarına da sahip olması önemlidir. Birlikte yaşama kültürünün aynı zamanda kültürel, toplumsal ve ekonomik haklarını da güvence altına alması, vatandaşlık bağlamında aidiyet hissi oluşturmanın en önemli argümanı olacaktır. PKK’nın silah bırakması, bu sürecin ilk adımlarından biri olabilir. Çünkü şiddet ortamının sona erdiği bir yerde, insanların demokratik haklarını kullanmaları için daha elverişli bir ortam doğar.

Adalet, eşit vatandaşlık ve herkesin hukuk düzeni içerisinde temel hak ve özgürlüklerden yararlanmasıyla sağlanır. Adaletin felsefi temeli, her bireyin onurlu bir şekilde yaşama hakkına sahip olduğu ve bu hakkın her türlü şiddetten korunması gerektiği anlayışına dayanır. PKK’nın silah bırakması, toplumsal adaletin yeniden inşası adına önemli bir aşama olabilir. Bu bağlamda, devletin de adil bir şekilde toplumsal barışı sağlamak için demokratikleşme adımları atması ve anayasal düzenlemeler yapması gerekir.

Adaletin sağlanması, yalnızca mağdur olan tarafların değil, tüm toplumun haklarını güvence altına almakla mümkündür. PKK’nın silah bırakması süreci, toplumsal mutabakata riayeti gerektirir. Çatışmayı devam ettirme, kandırma, manipüle etme, kaos oluşturulmayacağına ilişkin topluma güven telkin edilmelidir. Makyevelist bir bakış açısı ile sadece bir tarafın kazanımı gözetilerek, toplumsal mutabakat tehlikeye atılmamalıdır. Bir güven iklimi oluşturulmalı ve bunun güvencesini devlet sağlamalıdır. Etrafında ateş çemberi olan ülkemizin halkıyla bütünlüklü bir demokratik yapı kurması herkesin faydasına olacaktır. Güçlü bir Türkiye Ortadoğu bölge barışına da katkı sağlar.

Sonuç olarak, PKK’nın silah bırakması ve Türkiye’nin demokratikleşme adımlarının atılması, yalnızca bir şiddetin sona ermesi değil, aynı zamanda adaletin, özgürlüğün ve insan haklarının yeniden inşa edilmesi anlamına gelir. Barış, sadece silahların susmasıyla değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerin yeniden yapılandırılması, eşitlikçi bir yönetim anlayışının oluşturulmasıyla mümkündür. Demokrasi, bireylerin haklarının güvence altına alınması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve toplumun her kesiminin kendisini ifade edebilmesi adına temel bir araçtır.

Saygılarımla…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER