PKK’yı Devlete Taşımak

PKK’yı Devlete Taşımak

HDP Genel Merkezinin 7 yıl önce 6-7 Ekim tarihlerinde twitter sosyal paylaşım sitesinden “Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı, Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani’ye  ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.” şeklinde gayrı yasal bir çağrı yapılmıştı.[3]

Her şey bilinçli!

Bir ayaklanma ve başkaldırı planıydı.

Çünkü üst akıl CIA.

Eş genel başkanlığını Selahattin Demirtaş’ın yürüttüğü HDP’nin çağrısı üzerine 36 ilde meydana gelen olaylarda 2 polis memuru şehit edilerek toplam 53 vatandaş katledilmişti.

Türkiye genelinde 2389 olay meydana geldi.

331’i polis memuru, 438’i sivil vatandaş olmak üzere769 kişi yaralandı.

27’si kaymakamlık, 52’si emniyet, 283’ü okul, 73’ü siyasi parti binası olmak üzere toplamda 2558 bina saldırıya uğradı.

16 yaşındaki Yasin Börü ve üç arkadaşı 4. kattan aşağı atıldıktan sonra yaralı halde iken arabayla defalarca üzerlerinden geçildi.

Selahattin Demirtaş bu emirleri veren partinin genel başkanıydı.

Bu genel başkan için  Kemal Kılıçdaroğlu “boşu boşuna yatıyor içerde” diyerek kendini günah çıkartan Papaz makamında zannediyordu.[4]

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Demirtaşın kampanyasını bizlerle eşit koşullarda yapmasını isterdim” diyerek Demirtaşın cezaevinde olmasına vahlanıp siyasi ambarından nemalanma cihetine gidiyordu.[5]

Ayaklanma çıkaran, 53 kişinin katline sebebiyet veren zat için özgürlük dileniyordu.

Selahattin Demirtaş’ın  “derhal serbest bırakılması” ile ilgili AHİM’ in verdiği karara Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun “AHİM’ in her zaman isabetli karar verdiğini söylemem ama bir konuda bir karar verilmişse bu konu üzerinde hükümetin ciddiyetle durması icap eder.” açıklamasında bulunuyordu.[6]

Bu ne takla!

Eğil de hilâl ol bari!

Parlamenter sistemin terkedilip Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişin ardından yapılan 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Türk siyaseti geleneksel akışını değiştirerek iki ittifak blokunun yer aldığı bir yarışma gerçekleştirmişti.

Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur ittifakını, Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti ise Millet İttifakını oluşturmuştu.

Yapılan seçim sonrasında Millet ittifakının açıklanmayan gizli bir ortağı olduğu anlaşıldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) siyasetteki açıklık ilkesinin terk edilip ittifaktan gösterilmeyerek Türk halkının ikrah edeceği hülle yolunun tercih edilmesi sureti ile söz konusu seçimlerde Millet İttifakının gizli bir ajandasının olduğu anlaşılıyordu.

Millet İttifakını oluşturan CHP ve İYİ parti HDP’ yi neden kendileri gibi açık değil de açıklanmayan gizli ortak şeklinde seçime sürükledi?

Bakalım!

Çünkü HDP, PKK’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği terör eylemlerine her türlü desteği veren parti konumunda idi.

Yani HDP, PKK ile birlikte askerimizin, polisimizin, çocuklarımızın, bebeklerimizin ve halkımızın kanını akıtan terör örgütü ile beraber hareket ediyordu.

Millet İttifakı, PKK ile birlikte kırk binin üzerinde vatan evladının kanını akıtan HDP ile açık siyasi faaliyet içinde olmaktan kaçınarak dolaylı ilişki kurup kendilerince mubah sayılan bir yol bulduklarını zannediyordu.

Toprak altından döşenen bu kaçak kablo milletin gözünden kaçmadı.

Bu durum, ülkemizin milli birliği, bekası, yıllardır verdiği bunca şehit ve gazileri, huzuru  ve akıtmak mecburiyetinde kaldığı bunca varlığını yok saymak aymazlığıydı.

Millet İttifakı HDP ile gizli siyasi birliğe evet diyecek kadar vatan sevgisinden uzak, halkın farkında olamayacağı dolaylı ittifaka evet diyecek kadarda siyasi şehvete sahipti.

Doğrudan Millet İttifakı’nın içerisinde yer almayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) 11 büyükşehir ve il seçimleri için Millet İttifakı lehine aday çıkarmamıştı.[1]

Şimdi ise 2023 genel seçimleri için durum daha da farklı.

Ezkaza Millet İttifakının kazanması durumunda HDP ve dolayısı ile PKK devlet yönetimine taşınacak.

HDP’ ye  bakanlıklar verilecek, stratejik pek çok devlet kurumunun yönetimini gerçekleştirecek.

Atatürkçülükten uzaklaşan, Atatürkçülüğün kendi içinde en fazla tartışıldığı parti konumunda bulunan CHP’de içinde Atatürk’e katliamcı diyen milletvekilinden, Atatürk ismini kullanmamakta ısrar eden il başkanından Atatürkçülere “Mustafa Kemalin İtleri” diyecek kadar ileri giden HDP-PKK sözcülerinin de eklenmesi ile siyasi kıblesi değişen CHP'nin baskın HDP/PKK politikaları ile ülkeyi hangi bilinmez cenahlara sürükleyeceği  stratejik ve tarihi bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

Bu durumu sağ duyulu Türk halkının dikkatine sunarım.

CHP yönetimi bu anti Atatürkçülüğe ses çıkarmamaktadır.

CHP’de büyük bir istikamet sapması yaşanmaktadır.

Muharrem İnce’nin “CHP Atatürkçülükten uzaklaşıyor” iddiaları, CHP’nin en kıdemli isimlerinden eski genel başkan yardımcısı Onur Öymen “CHP Atatürk’ün partisidir. Herkes bunu içine sindirmelidir” şeklinde dile getirerek tepkisini ortaya koyan CHP’lilerden olmuştu.[2]

Ne yazık ki vatansever CHP’liler ve ittifak içerisindeki vatansever İYİ parti ve Saadet partililerinde bu duruma güç yetiremedikleri, ezkaza Millet ittifakının seçim kazanması halinde ittifak içerisinde hakim anlayışın Kürt etnisite birliğinin olabileceği, bu gidişatın devletin egemenliğini sarsabileceği ve PKK’nın devlet yönetiminde söz sahibi olabileceği gerçeğini kamu oyunun dikkatine sunarım.

Bir devleti kurmak için bir asır, yıkmak için bir saat yeter.

Saygılarımla.

Kaynakça.

1-)https://tr.euronews.com/2019/02/19/31-mart-yerel-secimleri-ittifak-partileri-toplam-51-ilde-isbirligi-yapti-aday-listeleri

2-)https://www.cnnturk.com/video/turkiye/chp-ataturkten-uzaklasti-iddiasina-yanit

3)https://www.yenisafak.com/gundem/selahattin -demirtasin-kanli-tarihi-6-7-ekim-3400345

4)https://www.facebook.com/watch/?v=461461504961569

5)https://www.youtube.com/watch?v=XZHbTAArnWo

6-)https://www.birgun.net/haber/karamollaoglu-ndan-demirtas-aciklamasi-237555