Psikolog Jülide Unutmaz: 'Gerçek mutluluk anlık hazlarda değil, duygusal denge ve farkındalıkta'

Mutluluk sadece neşe değil, bir denge halidir
Mutluluğun, kişinin yaşamından duyduğu genel memnuniyet ve iyi oluş hali olduğunu belirten Psikolog Jülide Unutmaz, mutluluğun yalnızca pozitif duygularla sınırlı olmadığını ifade etti. Unutmaz, 'Neşe, huzur veya tatmin gibi olumlu duygular daha baskındır. Ancak gerçek mutluluk; stres, üzüntü ya da kaygı gibi olumsuz duyguların da varlığını kabul ederek, onlarla başa çıkabilme becerisiyle sağlanır. Mutluluğu bir yaşam tarzı ve zihinsel bir bakış açısı olarak düşünmek gerekir' dedi.

Anlık hazlar bağımlılığa yol açabilir
Mutluluğun sürdürülebilir bir iyi oluş hali olduğunu söyleyen Unutmaz, haz, keyif, coşku gibi hislerin geçici ve dış etkenlere bağlı olduğuna dikkat çekti. 'Dopamin gibi kimyasallar anlık olarak keyif verse de, uzun vadede bağımlılık riski taşır. Bu durum gerçek olmayan bir mutluluk algısı yaratabilir. Önemli olan bu kaynaklardan tamamen kaçınmak değil, nasıl ve ne kadar kullandığımızı bilmektir. Gerçek mutluluk, iç huzur ve farkındalıkla mümkündür' ifadelerini kullandı.

Zihinsel ve duygusal sağlığı olumlu etkiliyor
Mutluluğun beyin kimyasını da etkilediğini belirten Unutmaz, şu bilgileri verdi:

• Stresi ve kaygıyı azaltır: Kortizol seviyesini düşürerek sakinlik sağlar.

• Hormonları düzenler: Dopamin, serotonin, oksitosin ve endorfin salgılayarak ruh halini iyileştirir.

• Duygusal dayanıklılığı artırır: Zorluklara karşı çözüm odaklı yaklaşımı destekler.

• Özgüveni artırır: Kendine güveni ve yaşam memnuniyetini yükseltir.

• Sosyal ilişkileri geliştirir: Empatiyi artırarak ilişkileri güçlendirir.

• Problem çözme yeteneğini artırır: Bilişsel esnekliği geliştirerek farklı bakış açıları kazandırır.

Her zaman mutlu hissetmek gerçekçi değil
Sürekli mutlu olma beklentisinin kişide baskı yaratarak, duyguların bastırılmasına neden olabileceğini vurgulayan Unutmaz, bunun uzun vadede mental çöküşe yol açabileceğine dikkat çekti. 'Gerçeklikten uzak beklentiler, tükenmişlik ve anlam kaybına sebep olabilir. Bu yüzden duyguların akışına izin vermek gerekir. Hayatın zorluklarını kabul edip, kişisel gelişime ve anlamlı ilişkilere odaklanmak mutluluğu kalıcı hale getirir' dedi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI