RANTİYE SİYASET VE EKONOMİSİ

Koltukta rahatlığa alışma ve rantiyecilikle yaşama yaygınlaştı.İktidarların icraatlarının özendirmesinin yıllarca süren acı sonucu bu! Niye gayrimenkul zenginlerini vergiye boğma, onları da yatırıma yönlendirici yasalar çıkarma gündem değil. Millet için milletle el ele çalışma ve üretmeyi özendirerek yönetme çağındayız beyler! Yeni yarlar aşalım artık! Bilimi rehber almış bilenler aklın yolu bir diye bir araya gelsin.

Kasım 18, 2024 - 12:28
RANTİYE SİYASET VE EKONOMİSİ

Fransızca rentier, dilimize rantiye olarak girmiş. Getirimci yani çalışmadan kazanç getiren şey demek.

Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar önce haysiyetlerini sonra istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdur Atatürk sözünü yok sayarak rantiyeciliği yani durup oturduk yerde kazanmayı zihinlerden kaldırmalı.

Üretime, ihracata yönelmeyi özendirecek yasalar gerek. Ülkenin şirketleri, imalathaneleri, yatırımcı ve holdingleri zengin olacak tabi. Ama değeri artar diye gayrimenkule yatırımın ekonomiye katkısı yok.

Rantiyecilik hazırcılığa teşvik etmekle kalmadı, vatandaşı iş beğenmemeye de özendirir oldu. Sanayi, eleman bulamıyor. Koltuk ve masa başı işi arıyor herkes.

Yönetimi babadan oğula geçen İmparatorluk, Anadolu'yu ihmal etmişti. Yönetimi halka, yerini de Anadolu'nun ortası Ankara'ya götüren Atatürk kurduğu partinin adını da cumhuriyet ve halk koydu.

Çok partili hayata geçince halkı rahata alıştıran bir siyaset gelişti, tabi ki rantiyesi de ardından geldi. Ön seçimler falan kalktı. Halk iradesi, önüne konulan listelere oy vermek artık.

Şimdi de liderlerin yakın yol arkadaşları ben de liderim diye parça pinçik dağılıyor, başka partiler kuruyor ya hiçbiri temayül görmüyor.

Altı lider bir araya gelince umutlanmıştı halk biraz. Temayülü belli ettik, anlaşır toplanırlar çevresinde diye bekliyordu. Lakin siyasî rant cazibesine kapılıp hepsi birden tek direksiyona sarıldılar.

Aldıkları ders sonunda 13 seçim temayül görmeyen tasfiye edilebildi ancak! Hâlâ da büro açmış döneceğim diyormuş.

Erdoğan ve Bahçeli de yol arkadaşlarını dağıttıkları, halkın güvenini de kaybettikleri halde hâlâ gitmem diyor. Olmasam dünya batar sananlarla dolu mezarlıkları gezip görmüyorlar. Yerleri doldurulmaz kanaati yaymak için yapay gündemlere dikkat çeker oldular. Anayasa, terörü ipi emperyalist elinde başıyla lağvettirme, kayyum atama, yeni mezun teğmenleri yargılama değil ki halkın gündemi.

Ekonomik dengesizlik, beslenme ve mekan derdini de körükledi. Ülke savaşta gibi geçim derdiyle kıvranıyor halk!

Koltukta rahatlığa alışma ve rantiyecilikle yaşama yaygınlaştı. İktidarların icraatlarının özendirmesinin yıllarca süren acı sonucu bu! Niye gayrimenkul zenginlerini vergiye boğma, onları da yatırıma yönlendirici yasalar çıkarma gündem değil?

Millet için milletle el ele çalışma ve üretmeyi özendirerek yönetme çağındayız beyler! Yeni yarlar aşalım artık!

Bilimi rehber almış bilenler aklın yolu bir diye bir araya gelsin. Yeni liderini de günümüzde yaygın iletişim kanallarıyla halkın temayülüne göre belirlesin. Liderliğe aday olanlar çıkar iletişim kanalından tanıtır kendini. Noter gözetimli anket sonuçlarıyla temayül çıkar ortaya. Kimse vazgeçilmez sanmasın kendini.

Haydi Bitsin artık bu rantiye siyaset ve ekonomisi, yetti gayri!