Kemal bey bütçe görüşmelerinde heyecanla konuşurken sağ eli sol elinin üzerine “şaaaak” diye ağırlığı ile düşüvermiş. Şanssızlık işte, o sırada sol eli yumukmuş ve ağırlığı ile düşen sağ elin ayası sol el dikine durduğu için sanki terbiyesiz bir işaret yapıyormuş da “naaah” dercesine “şaaaak” diye bir ses çıkarmış…
Kemal bey cidden şanssız… Zavallı şimdi kimbilir ne kadar mahcup olmuş, ne kadar üzülmüştür, milyonların önünde düştüğü bu talihsiz durum için.
Gel gelelim «Kemalsever Zümre» sanki adamın mahcubiyeti artsın diye özel bir gayretle #terbiyesiz hashtag’ı (etiketi) altında “o öyle yaptı ama siz de böyle yapmıştınız” türünde savunmaya geçmişler.
Oysa tek cümle kâfiydi: “Takke düştü kel göründü” Bu kadar dağılabilirsiniz.
* * *
Amerikan doları 14 liralara tırmanıyor!.
Boşverin bu rakamlı işleri siz ülkenin rakımına (yüksekliğine) bakın.
Daha dün denilecek yakın zamanlık mazide Müslümanı adam yerine koyan yoktu. Başörtülü milletvekili yasaktı. Üniversite kapılarında ağlamaktı kaderleri başörtülü kızların. Yàni kadın yerlerde sürünüyordu. Rakım deniz seviyesinin bile altındaydı Kadın ve hakları sahasında.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin en şerefli, en vatansever, en has tankçıları, topçuları, bahriyelileri, pilotları ordudan ihraç ediliyor, şahsyet ve itibarları yerle yeksan edildiği gibi üstüne açlık ve sefalete mahkûm ediliyorlardı. TSK yerle yeksan oldu, rakım deniz seviyesi altındaydı.
Paramız pul olmuş, muhasebeciler sıfırlar yüzünden makineleriyle bile hesap yapamıyorlardı. Paramız da yerlerde sürünüyordu.
Daha böyle onlarca madde yazarım ama bu kadarı bile kâfi. Arif olan anladı. Câhil ve hain olana ise davul zurna az.
Yıl oldu 2002. İktidarı çoğunluğu (şöyle veya böyle) Müslüman olan insànların partisi devraldı. Evet, yirmi yıla yakın zamandır iktidar Müslümanlarda. Ekonomiyi, paramızın değer kaybetmesini önümüze sürmeden önce biraz haysiyetleri biraz námûsları varsa söylesinler:
Bu milletin dominant unsuru Müslümanların başı şimdi dik diye mi kuduruyorlar?
İslâm, gariban sığınağı vicdanî hissiyat seviyesinden hayatın hayatı olan, hayata tatbik edilebilen gerçek hüviyetine kavuştuğu için mi azgınlaşıyorlar?
(Bendeniz buna karşıyım, kadınların yapacaklari işler değiller ama) TSK’nde subayların dindar olmaları bile yasakken şimdi başörtülü kadın subaylarımız, hattâ kadın pilotlarımız var. İsteyen her subay namazını kılıyor, kışlalar meyhane gibi alkol tüketilen yerler değil, Cuma namazı kılınabilen yerler.
Bizzat yaşadım: Filoda içki sofrası kurulur ve hafta tatiline başlanacak olan Cuma’yı Cumartesiye bağlayan akşam mutlaka rakı içilirdi. Bizim gibi içmeyenlere müthiş gıcık kapar, siciline de “Atatürk ilkelerine aykırı düşünceleri var” diye yazıp kurmay olma yolunu tıkarlardı. “Yalan” diyen olursa sicillerimin fotokopileri var, gelsinler göstereyim.
Paraya, gelince. Altı sıfırı atmadan önce ne haldeydi ekonomi? Sıfırlar atılınca moral olarak da olsa canlandı. Evet belki daha sonra birçok hatalar yapıldı, her iktidara sızabilen hortumcular, haramzadeler oldu ama hakiki Müslümanlar asla vatan hainliği yapmadı.
Türkiye’nin palavradan değil hakikaten azman dış düşmanları var. Bu coğrafyada bizi yaşatmak istemiyorlar. Yerli işbirlikçileri karun gibi zengin milyarderleriyle ekonomimize darbe üstüne darbe vuruyor, dolarlarını ise karşılıksız basıp duruyorlar.
“Bütün ülkeler ABD’ye, ‘al dolarını karşılığı olan altını ver’ desinler, ABD o gün yok olur” demişti ünlü bir ekonomist. 08.12.2021
YORUMLAR