Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ahmet Yaşar Zengin Emekli Akademisyen

Sayın Milli Eğitim Bakanına,

Sayın Milli Eğitim Bakanına,

Eğitim sendikaları;

1.Eğitimi tartışmıyor,

2.Eğitim modelini konuşmuyor,

3.Eğitim modeli veya eğitim sistemi üzerinde analiz yapmıyor,

4.Sistemin uygulamasında nerede hata yaptığımızı sorgulamıyor,

5.Talim Terbiyede yazılı olan sistemin uygulanması için gayret sarf etmiyor,

Sendikalar eğitimi bıraktı, siyasetle uğraşıyor… 

İktidar ve muhalefete bağlı sendikalar ne söylüyor?

1.Eğitim çok kötü,

2.Eskiden eğitim şöyle idi, şimdi çok fena,

3.Bizim zamanımızda eğitim böylemi idi?

4.Falan müdür, bizim sendika üyesi olsaydı bak eğitim nasıl düzelirdi…

İktidar ve muhalefete bağlı sendikalar ne söylemiyor?

1.Eğitimi nasıl düzeltebiliriz?

2.Finlandiya ve Almanya gibi ülkelerin müfredatlarını masaya yatıralım.

3.Batıda ve bizde yazılı olan sistemi niye uygulayamıyoruz?

İktidar ve muhalefete bağlı sendikalar ne yapıyor?

1.Üye öğretmenlerden aidatların toplanmasında hassas davranıyor?

2.Müfredat programında var olan sistemin uygulanması için gayret göstermiyor,

3.Bölgenin özelliğine göre yıllık planlardaki metinlerin tespitinde rehberlik yapmıyor,

4. Üyelerin eğitim sistemini uygulamada kolaylık getirmesi için rehber komisyonlar kurmuyor,

5.Benim üyem daha liyakatlidir kavgası yapıyor,

En kolay iş: Eleştirmek, akıl vermek, ortalığı karıştırmak ve algı oluşturmak…

Algı oluşturan siyasetçiler veya basın değildir, sendika ağalarıdır…   

Batı, bir model geliştirdi. Türkiye ile birlikte Finlandiya, Almanya, ABD ve diğer ülkeler bu eğitim modelini uygulamak için imzaladılar.

Eğitim modeli nedir? Anlatalım:

Uygulayarak öğrenmek, uygulatarak öğretmek.” veya “Yaşayarak öğrenmek, yaşatarak öğretmek” Bu anlayışı hangi cümleler ile söylersen söyle eğitimin temeli budur. Bu anlayış veya bu felsefe Talim Terbiyenin müfredat programında vardır…

Eğitimin amaçlarını, araçlarını ve yöntemlerini bakanlık 1923 teki ilk müfredat programıyla ortaya koydu… Bugüne kadar müfredat birçok defa değişikliğe uğradı.

Amaçlar, araçlar ve yöntemler konusunda bir değişiklik olmadı… Yapılan değişiklikler ise metinler ile alakalıdır…

2006 yılında müfredat programı hazırlandı. Kastamonu Milli Eğitimdeki yeni müfredatı tanıtma programına katıldım. Takdim ederken söylenenlere bakalım:

1.Yep yeni müfredat oluşturduk,

2.Eski programda hiçbir şey yoktur,

3.Öğrencileri ezberciliğe sevk eden bir anlayış vardır ama biz ezberciliği ortadan kaldırdık.

Konuşmacıları dinledim. Söylenenlerin eski müfredatta olduğunu sayfa numaraları ile gösterdim. Eski dediğiniz müfredatı okumadığınız için bugün yazılanları yeni olarak düşünüyorsunuz.

Eskinin kopyası olsa da gündeme getirmek başarıdır… Bugün nutuk atarken gösterdiğiniz performansın benzerini uygulamada gösterirseniz başarılı oluruz. Gelelim asıl konuya:

2006 yılında müfredattaki yenilikler şunlardır:

1.Eski müfredat sadeleştirildi,

2.Eski müfredat, örneklendirildi,

3.Eski müfredatta “amaç” yeni müfredatta “kazanım” oldu

4.Eski müfredatta “araç” kavramı, somutlaştırıldı.

Temelde bir değişiklik yoktur.

Özetleyelim:

“Amaç”, “araç”,” yöntem”, “seviyeye göre metin belirleme”, “seviyeye göre ders anlatabilme” kavramlarını içeren müfredat programını uygulamalı olarak eğitim fakültelerinde okutulursa arzu edilen öğretmeni yetiştiririz…

Bütün derslerin amaçları:

1.Dinlemeyi öğretebilmek,

2.Okumayı öğretebilmek,

3.Anlamayı öğretebilmek,

4.Anlatmayı (konuşma) öğretebilmek,

5.Düşünmeyi öğretebilmek,

6.Yorum yapmayı öğretebilmek,

7.Yazmayı öğretebilmek,

Eğitimin araçları:

İsim, sıfat, dört işlem, Yeşilırmak, H20 (su), sindirim sistemi gibi konular araçtır. Araçlar ile amaçlar öğretilir.

Yöntemler:

Soru-cevap, tartışma, beyin fırtınası yöntemini uygulayabilmek için mantıklı sorular hazırlanması gerekir. Soru-cevap yöntemi emek istediği için tedavülden %85 civarında kaldırıldı ama müfredatta yazılı olarak %100 duruyor.

Seviyeye göre metin hazırlama:

Orta birinci sınıftaki öğrencinin anlayabileceği metin en fazla 200 kelime olmalıdır. 200 kelimelik metin bulamazsan 200 kelimelik metin yazacaksın.

Yazamayanlar, piyasadaki kitaplardan 1000 veya 1200 kelimelik metinle konuyu anlatıyor.

Metnin kısalığına veya uzunluğuna dikkat etmezsek:

200 kelimelik metin yerine 1200 kelimelik metinle konuyu anlatırsan, yanlış yöntem kullanırsan ve amaç ile araçları karıştırırsan öğrenci:

1.Dinlemeyi öğrenemez,

2.Okumayı öğrenemez,

3.Anlamayı öğrenemez,

4.Anlatmayı (konuşma) öğrenemez,

5.Düşünmeyi öğrenemez,

6.Yorum yapmayı öğrenemez,

7.Yazmayı öğrenemez,

Talim terbiyedeki sistem budur. Var olan bu sistemi konuşmalıyız, uygulanıp uygulanmadığını denetlemeliyiz…

Sayın Bakanım,

Yaptığınız çalışmalar, gerekli ve önemlidir. Ama eğitim modelini  ve eğitim sistemini irdelemeye acilen ihtiyacımız vardır.

Selam ve saygılarımla

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER