Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Başkent Postası

SEN NEYMİŞSİN BE TÜRKİYEM

Göl yatağından su eksik olmaz der atalarımız…

Hakîkaten de sözde Dünya’nın süper gücüyüz diyen ülkeleri gördük darmadağın oldular…

1990 senesinde Rahmetli Alparslan Türkeş bir konuşmasında derki Türk milletinin tarihte meydana getirdiği en büyük eseri Osmanlı İmparatorluğudur ve bizler bu cihan imparatorluğunu kuranların kanını taşıyoruz ve soyundan geliyoruz…

Lâkin Batılılar Türk milletiyle ilgili meseleleri ele alırken; bunlara göz açtırmayalım, yoksa bunlar güçlenirse yeniden Dünya’ya yeniden nizam verirler ve hüküm sürerler…

Bizim o koca imparatorlukları kuranların soyundan geldiğimizi unutmuyorlar. Hakkımızda ki hükümleri de bu minvalde veriyorlar…

İşte bizdeki batı aşıkları bunları göremedikleri gibi görmekte istemiyorlar gözleri kör kulakları sağır olmuşlar…

Demek ki gözle görünemeyen çapı belli olmayan ağırlığı bile tespit edilemeyen bir küçük virüs beşten büyük çıktı…

Avrupa Birliği yerle bir oldu… Okyanus ötesi ülkeler bitmiş artık sokaklarında çeteler gezer olmuş. Nereden nereye…

Hani biz Türkler deriz ya “ne oldum dememeli ne olacağım demeli insan”…

Geçmişte Dünya lideri olan Osmanlı unutulmamış… İngiltere’ye gönderdiğimiz tıbbi yardıma ve 250 bin kişisel koruyucu ekipman için Avrupa birliği bakanı Wendy Morton Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Fahrettin Kocaya Teşekkür ediyor…

İlginç olanı bir İngiliz vatandaşı sosyal medyasından 1845 te İrlanda da büyük bir kıtlık oluyor ve oraya Osmanlı yardım ediyor yıl 2020 ve Bravo Türkiye diyerek bize hem geçmişi hem de asrın lider ülkesini hatırlatıyor…

Sen busun işte, içinde yaşayınca kıymetini bilemiyoruz Türkiye’m…

Bu arada sizin beğenmediğiniz Türkiye otuzdan fazla ülkeye yardım yaptı ve yüze yakın ülkede yardım istedi… Kimmiş acaba süper güç?

Mâ’mâfih Dünya ateş topuna dönüşmüş en çokta bu ateş Amerika’yı yakıyor nedendir sizce bir günde altı bine yakın insan ölüyor ve şu ana kadar vaka sayısı milyona yaklaştı ve daha fecâatı ölen sayısı otuz bini geçti…

Şimdi İnsanlık şöyle oturup kafasını iki elinin arasına alıp bir filim şeridi gibi tefekkür etmesi lazım Dünya da ne kadar zulüm vardı Filistin kan ağlıyor yarım asırdır suçlusu kim?

İsrail’in sözde başkenti olarak Kudüs’ü ilk kim tanıdı?

Hatırlar mısınız 1995 Srebrenitsa Katliamı sekiz binden ziyade insan katledildi Sırplar tarafından… Silahlarınızı bırakın sizi güvenli bölgeye götüreceğiz diyen Hollandalı BM komutanları o masum ve mazlumları Sırplara teslim ettiler…

Yine buna benzer beş bin den ziyade insanın öldüğü İran-Irak savaşı 1988 Elma kokulu Halepçe katliamı çocukların evlerinden “Daye behna seva te” “Anne elma kokusu geliyor”  diyerek çıkıp öldükleri, kimyasal silahlarla yapılan katliam. Bu zulümlerde kimlerin elleri yok ki batılı işbirlikçilerini mi ararsınız vs…

Anlayacağımız batılıların suç dosyaları epeyce kabarık işte kimisine göre bu virüs ceza kimisine göre mükâfât…

Demek ki mazlumlar Allah’a şikâyet etmiş olacak ki kendilerini kaf dağında görenler eriyip gidiyorlar…

Eğer bu korona virüs yine garibana zarar verseydi bu yalancı Dünya zenginleri kıllarını bile kıpırdatmazdı, ama ecel zengin garip tanımadı…

Rahmetli Bilge Kral’ Aliya İzzetbegoviç bir anlatımında ABD başkanı George Bush’a toplama kamplarını, tecavüzleri, ambargoyu delilleriyle gösterdiğimde verdiği tepki Dünya’nın nasıl yönetildiğini öğretti bana.

Petrol için Irak’a bir gecede savaş açan ama buna demokrasi kılıfı uyduran, yıllarca Afganistan’da, Pakistan’da, Afrika’da, Filistin’de,

Hindistan’da askeri operasyon yapan Amerika başkanı, anlattıklarımı dinledikten sonra tek bir cümle söyledi bana: “Bosna bizim meselemiz olamaz, o, Avrupa’nın bir iç meselesi.”

“Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptı. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.”

İmdi kim batıya medenidir demişse bilin ki yalandır…

Eğer medeni olsaydı kendi yaşlı insanlarını ölüm’e terk etmezlerdi…

Hastane koridorlarında sedyelerin üzerinde insanlar ölüme terk edilmez ve siyah poşetlerde cesetler beklemezdi…

Sokaklarına geçici morglar kurulmazdı… Demek ki biz yaşadığımız ülkenin kıymetini bilmemiz elzemdir. Sizler o sosyal medyada yalancıların söylemlerine gülün geçin onların geneli ahmaktır…

Her hal de Dünya da başka bir muhalefet yoktur ülkesini beğenmeyip çöken aciz kalan batıya şikâyet eden var mıdır?

Benim bildiğim yoktur… Vesselâm… 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER