Avukat ve yazar Serra Taşköprü, toplumsal sorunlara ışık tutan yeni kitabı ve felsefi yaklaşımıyla gündemde. Kendi yeteneklerini kullanarak sosyal medya üzerinden farkındalık yaratmaya çalışan Taşköprü, damgalamanın bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini kara mizahla anlatmayı tercih ediyor.
Kara Mizah ve Manipülasyonun Gücü
Toplumdaki önyargıların ve damgalamaların, bireyleri nasıl daha derin bir karanlığa sürüklediğini açıklayan Taşköprü, “Bir kez hasta, suçlu veya sapkın damgası yediğinizde, bu lekeyi silmek imkânsız hale geliyor. Damgalanan birey, nasıl olsa bu benim kaderim diyerek hastalığa ve suça daha fazla sığınıyor,” diyor.
Taşköprü, bu durumu değiştirmek için cesur bir adım attı. Oyunculuk eğitimi ve yeteneğini kullanarak topluma ayna tutan bir performans sergileyen yazar, “Bu damgalar sadece bireyleri değil, toplumu da hasta ediyor. İnsanlar, gördükleri şeylerden korkuyor ve korktukça daha fazla zarar veriyor,” ifadelerini kullandı.
Damgaların Karşısında Bir Direniş
Toplumdaki damgalamaların bireylerin kendilerini suçlu ve hasta hissetmesine neden olduğunu belirten Taşköprü, “Kara mizah, bu sorunları konuşmanın etkili bir yolu olabilir. İnsanları sarsarak düşünmelerini sağlamak istiyorum,” dedi. Sosyal medya paylaşımlarını bu nedenle silmediğini belirten yazar, paylaşımlarının insanlara gerçeklik ve empatiyi hatırlatmayı amaçladığını ifade etti.
Sistem Eleştirisi: Kapitalizmin Mağdurları
Taşköprü, bireylerin acıdan hazza ulaşmak için seks ve para odaklı bağımlılıklarla dolu bir döngüye hapsedildiğini ve bu durumun kapitalist sistemin bir sonucu olduğunu belirtti. “Kapitalizm, bizi bağımlı hale getirerek insani değerlerimizi elimizden alıyor. Oysa hepimiz bu sistemin mağdurlarıyız ve bunu fark etmemiz gerekiyor,” diye ekledi.
Herkesin Can Olduğunu Hatırlatmak
Taşköprü, toplumun korkularının önyargılara ve damgalamalara dönüştüğünü, bunun da bireylerin sokakta bile tehdit olarak algılanmasına yol açtığını ifade etti. Bu döngüyü kırmak ve insanların önyargılardan arınmasını sağlamak için cesur bir adım attığını vurgulayan Taşköprü, “Hepimiz insanız ve hepimizin başında aynı sistemin baskısı var. Bunu anlamadan, toplumsal barışı sağlayamayız,” dedi.
Yeni Kitabı 2025’te Geliyor
Taşköprü’nün yeni kitabı, toplumsal damgalama, suç ve hastalık gibi konulara derinlemesine bir bakış sunarak, bireylerin bu karanlık döngüden nasıl çıkabileceklerine dair rehberlik ediyor. Yazar, bu kitabı tüm ötekileştirilenlere ve damgalananlara umut olarak adadığını belirtti.
CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI