AYLA TOKMAK/ BAŞKENT POSTASI
Süleyman Özışık, Türk gazetecilik tarihinde önemli bir yere sahipti. Hayatını kaybettiği 5 Ağustos 2023, sadece bir gazetecinin değil, bir dönemin sonunun işaretiydi. Özışık, kariyeri boyunca gazeteciliği sadece bir meslek olarak görmekten öte, bir tutku, bir yaşam tarzı olarak benimsemişti. Onun kalemi, sivri ve cesurdu; yazıları ise her zaman toplumsal olaylara derinlemesine bir bakış açısı sunuyordu.
Kanserle mücadelesi sırasında bile Özışık, kalemini asla bırakmadı. Onun için yazmak, yaşamak demekti. Yazılarındaki derinlik ve keskin eleştiriler, okuyucuları tarafından her zaman büyük bir ilgiyle takip edildi. Süleyman Özışık, gerçekleri söylemekten çekinmeyen, özgün ve bağımsız bir gazeteci olarak tanınıyordu.
Onun vefatı, Türk gazeteciliği için büyük bir kayıp. Çünkü Özışık, yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda bir öğretmen, bir rehberdi. Genç gazetecilere yol gösterdi, onları cesaretlendirdi ve her zaman doğruları söylemenin önemini vurguladı. Onun mirası, yazdığı makalelerde ve yetiştirdiği gazetecilerde yaşayacak.
Süleyman Özışık’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyken, onun bize bıraktığı en önemli mirasın, gazeteciliğe duyduğu tutku ve dürüstlük olduğunu unutmamalıyız. Onun gibi gazeteciler, toplumun aynasıdır. Özışık, her zaman gerçeklerin peşinde koşan, korkusuz bir kalemdi. Onun yokluğunda, bu cesaret ve dürüstlüğü sürdürmek, hepimizin sorumluluğunda.
Süleyman Özışık’ın ardından, onun gibi değerli bir kalemin eksikliği her zaman hissedilecek. Ancak onun bıraktığı miras, Türk gazeteciliğinde sonsuza dek yaşayacak. Onu anmak, onun gösterdiği yolda, cesaretle, dürüstlükle ve aynı tutkuyla yürümekle mümkün olacak. Süleyman Özışık’ı saygı ve özlemle anıyoruz.
YORUMLAR