SURİYE’NİN GÜVENLİĞİNDE TÜRKİYE’NİN İSTİKRARLAŞTIRICI GÜCÜ PANELİ” ARDINDAN

Dr. Muharrem AVCI   Kıymetli Başkent Postası ailemiz ve saygıdeğer okurlarımız, öncelikle hepinizi en samimi duygularımla selamlıyor, Şubat-2025...

Şub 22, 2025 - 16:00
SURİYE’NİN GÜVENLİĞİNDE TÜRKİYE’NİN İSTİKRARLAŞTIRICI GÜCÜ PANELİ” ARDINDAN
Dr. Muharrem AVCI   Kıymetli Başkent Postası ailemiz ve saygıdeğer okurlarımız, öncelikle hepinizi en samimi duygularımla selamlıyor, Şubat-2025’in son haftasında yeni yazımla karşınızda olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Mart ayının başında eda edeceğimiz Mübarek Ramazan ayımızın sizlere, ailenize, yüce Türk Milletine, İslam Dünyasına ve İnsanlık Âlemine hayırlara ve huzura vesile olmasını temenni ediyorum. Yazımızın gecikmesinde bir hikmet varmış demek ki hiç aklımızda olmayan bir vazifeyle karşılaştık; Üniversitemizi temsilen 19 Şubat 2025 Çarşamba günü saat:09.00’da Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında “ Suriye’nin Güvenliğinde Türkiye’nin İstikrarlaştırıcı Gücü Paneli” adlı mühim bir toplantıya katılımcı olarak görevlendirilmiştik. Heyecanlanmıştık, rutinimizden kurtulup bir yerlere ve bir şeylere katılımcı olmamız veya fikri katkıda bulunmamız istenmekteydi. Büyük memnuniyet duyduk. Derhal hazırlıklarımızı yaptık; Karlı bir kış gecesi saat 03.00’da otobüse bindik ve sabah 07.00’da Başkent AŞTİ’ye indik. Toplantı yerine yürüyerek ulaştığımda saat 08.30’du. Binanın önü Türkiye’nin bütün Üniversitelerinden davetli olarak gelmiş yüzlerce akademisyenle doluydu. Kimisi uçakla, kimisi özel araçlarıyla kimisi de benim gibi şehirlerarası otobüsle memleketlerinden gelmişti.  Herkesin yüzünde heyecanlı bir hizmet telaşının olduğunu hissettim. “ Ülkem için bana düşen görev nedir acaba? Nasıl katkıda bulunabilirim? “ diye soran gözlerle bakıyorlardı etraflarına. Saat tam 09.00’dan itibaren kontrollü ve teyitli bir şekilde danışmadan içeriye alınmaya başlandık. Beş yüz- altı yüz civarında katılımcı, konferans salonu önünde çay ve kahvelerimizi yudumlayarak bekleştik. Kayıt kabulden sonra açılış programı başladı. Suriye’de on yıllarca cezaevlerinde yaşanan ıstırapları konu alan çok etkili bir kısa film gösterimiyle giriş yapıldı. Akabinde, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı BE Akif Çağatay Kılıç ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, katılımcılara hoş geldiniz dediler ve panelin konusu hakkında bilgiler aktardılar. Kahve molası ve kitap taktimi ardından üç oturumlu panele geçildi. Panelin ilk oturumu öğleden önce, diğer iki oturum ise öğlen yemeğinden hemen sonra gerçekleştirildi. 16 (On altı) birbirinden değerli panelistin enine boyuna tartıştığı; bölgesel barış ve istikrarın anahtarı olabilecek yeni bir Suriye’nin nasıl oluşturulabileceği, Türkiye’nin Güvenlik Politikaları ve Terörle Mücadele konusu, Türkiye’nin İnsani Yardımları ve Suriye’nin Yeniden Yapılandırma Çalışmaları hususlarına cevaplar arandı. Suriye’nin yeniden inşasında karşılaşılan sorunlar ve fırsatlar ile uluslararası toplumun sorumluluklarının ele alındığı, aynı zamanda başta Türkiye olmak üzere bölgesel ve küresel aktörlerin bu süreçte oynayacağı rolün derinlemesine değerlendirilmesi yapıldı. Konuyla ilgili videolara www.iletişim.gov.tr adresinden ulaşılabilir. Saat 17.00’da bu manidar toplantı sona erdi. Biz de saat 18.00 Otobüsüne yetişerek saat 22.30’da Kastamonu’ya ulaştık. Birden aklıma şöyle bir soru takıldı “ Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değdi mi, acaba? Bir şeylerden faydalanabildik mi? ” Evet, gerçekten faydalanmıştım. Çünkü kimilerinin oynamaktan maksat ütmektir anlayışıyla yaklaştığı dünyaya, merhamet ve barış diplomasisini yerleştirme çabalarına tanık olmuştum. Sağlık ve huzur dileklerimle…

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmiyorum Beğenmiyorum 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Öfkeli Öfkeli 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0