MUĞLA _300 Belediye Başkanı ile 500 Belediye Meclis üyesinin katlım sağladığı toplantının açılış konuşmalarını, Tarihi Kentler Birliği ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras yaptı.
Başkan Aras, tarihi ve kültürel mirası koruma ve tanıtma konusunda kararlı olduklarını belirterek, “Muğla 8 bin yıllık kesintisiz yerleşimi ile Akdeniz’in en önemli kültürel merkezlerinden. Bu mirası geleceğe taşımak için ulusal ve uluslararası işbirliklerini güçlendirmek için çaba sarf ediyoruz. Kentimizin tarihi dokusunun ve kültürel zenginliklerinin korunması, tüm insanlık için büyük bir öncelik arz ediyor. ” dedi.
Başkan Aras, Muğla’nın sadece turizm değil, kültür, tarih, gastronomi ve sanat alanlarında da tanıtılması gerektiğini söyledi. Şehrin tarihi dokusunun ve kültürel zenginliklerinin korunmasının, tüm insanlık için büyük bir öncelik olduğunu belirten Aras , UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Letoon Kutsal Alanı, Beçin Ortaçağ Kenti gibi önemli değerlerle Muğla’nın dünya kültür mirasına katkı sağladığına dikkat çekti.
Muğla’nın, Tarihi Kentler Birliği ile yürüttüğü projeler hakkında da bilgi veren Başkan Aras, 2024 yılında Fethiye Kayaköy, Menteşe Ağa Bahçesi Konağı ve Azize Meryem Kilisesi restorasyon projelerinin başarıyla tamamlandığını ve bu projelerin ’Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldüğünü açıkladı. Aras, Muğla’nın tarihi mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma adına atılan adımların, hem kent kimliğine hem de bölgesel kalkınmaya katkı sunduğunun altını çizdi.
Daha sonra kürsüye gelen Tarihi Kentler Birliği ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, birliğin tarihi ve kültürel varlıkların korunmasında öncü bir rol oynadığını ifade ederek, Haziran 2020’de başkanlık görevine seçilmesinin ardından, birliğin yürüttüğü projeler ve tarihi mirasın korunması için yapılan çalışmaları paylaştı. Yavaş, Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluşunun 2000 yılına dayandığını ve bugüne kadar önemli adımlar atıldığını belirtti. Birliğin, tarihi ve kültürel varlıkların korunmasında öncü bir rol oynadığını vurgulayan Yavaş, 1999 yılında Beypazarı’nda başlatılan dış cephe yenileme çalışmalarının bu sürecin ilk örneklerinden olduğunu söyledi.
Tarihi Kentler Birliği’nin bugüne kadar 120 toplantı gerçekleştirdiğini, 5 bin uzmana eğitim verdiğini ve birçok kültürel projenin hayata geçirildiğini belirten Yavaş, yerel yönetimlere tarihi mirası koruma noktasında büyük sorumluluklar verildiğini söyledi. Ayrıca, Milli Mücadele Rotası gibi projelerle, tarihi olayların sahiplenilmesini ve kültür turizminin desteklenmesini hedeflediklerini ifade etti.
Başkan Yavaş konuşmasını şöyle tamamladı; “Birliğimiz sadece bir kurum değil, aynı zamanda dayanışma dolu bir aile yapısına sahip. Tarihi mirasımızın korunmasında tüm belediyelerimize çok önemli görevler düşüyor. Birlik olarak Milli Mücadele Rotası gibi projelerle, tarihi olayların sahiplenilmesini ve kültür turizminin desteklenmesini hedefliyoruz.”
22-23 ve 24 Kasım tarihleri arasında üç gün sürecek olan Tarihi Kentler Birliği 2024 yılı Olağan İkinci Meclis Toplantısı konuşmaların ardından ödül töreni ile devam etti. Ödül töreninde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’a 2024 yılında Fethiye Kayaköy, Menteşe Ağa Bahçesi Konağı ve Azize Meryem Kilisesi restorasyon projelerinin başarıyla tamamlamasından dolayı Tarihi Kentler Birliği ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından jüri özel ödülü verildi. Tarihi Kentler Birliği Encümen üyesi ve Menteşe Belediye Gonca Köksal da toplantıda başarılı restorasyon çalışmaları nedeniyle ödül alan belediyelere ödüllerini takdim etti.
Ödül töreninin ardından Tarihi Kentler Birliği Olağan İkinci Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Meclis toplantısının ardından “Tarihi Değerleri Yaşatmak, Kültürel Mirasın Korunması ve Sürdürülebilirlik” temalı sunumlar gerçekleştirildi.
Sunum programları kapsamında Menteşe Belediye Başkanı birlik encümen üyesi Gonca Köksal, Şehir Plancısı Dr. Kerem Ekinci ile birlikte “Yaşayan Muğla” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
BAŞKAN KÖKSAL, “TÜRKİYE’DE İLK KORUMACILIK MUĞLA’DA BAŞLADI” Başkan Köksal sunumda şunları söyledi; “ÇEKÜL Vakfı Kurucu Başkanı, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in ifade ettiği ‘Biz Türkiye’de korumacılığı 1973’te Muğla’da başlattık, o zaman ki yerel yönetim olmasaydı bunu başaramazdık.’ Biz bugün Sayın Kerem Ekinci’yle Türkiye’nin ve Muğla’nın koruma tarihini, değerli büyüğümüz, sevgili hocam Oktay Ekinci’nin ‘Yaşayan Muğla’ kitabı üzerinden ele alacağız. Biliyorsunuz değerli hocam Oktay Ekinci kültür varlıklarının, tarihi dokuların korunmasında öncü bir isim ve çok değerli bir meslek büyüğümüzdür. Muğla’nın eniştesidir. Sayın Kerem Ekinci’nin babasıdır. Hayatını kültürel mirasın korunmasına adayan sevgili hocam Oktay Ekinci’yi bir kez daha sevgiyle, saygıyla ve minnetle anıyorum.
Sözüme Robert Park’ın ‘İnsan kenti yaparak, kendini yeniden yapar’ sözüyle başlamak istiyorum. Kentin yalnızca sokak, duvar, bir takım binaların bir araya gelmesinden ibaret değil, mekândan ibaret olmadığını, mekanın içinde yaşayan insanla bir bütün olduğunu, böyle varolduğunu söyler. Oktay Hocam bunu şöyle ifade eder; ‘İnsanın yaşayamadığı bir mekân yaşamaz.’ Yalnızca fiziksel dokunun korunması değil, önemli olan bu dokunun içinde yaşamın olması ve akmasıdır. Yapılara sinmiş ruhun, toplumsal ilişkilerin, kültürel hafızanın, günümüzün ve geleceğin koşulları dikkate alınarak mekânın içinde yaşaması gerektiğini söyler. Atlı arabalara göre biçimlenmiş yerleşimler günümüzün koşullarına göre planlanmalı. Örneğin, Karabağlar Yaylası sadece coğrafi bir alan değil, insanın toplumsallığını, dayanışmasını, üretimi yeniden ördüğü müşterek mekândır. Mescitler, kahvehaneler, meydanlar. Her bir buluşma, üretim ve paylaşım alanıdır Karabağlar’da. ‘İnsan, kendi inşa ettiği şehrin kahramanıdır.’ der Lefebre. Yani mekân, toplumun kolektif çabasıyla ve ihtiyaçlarıyla şekillenir. Yalnızca teknik insanların, mimarların, mühendislerin, ve bizlerin belediye başkanlarının, yöneticilerin değil, o sokaklarda yürüyen, o meydanlarda buluşan insanların eseridir kent.”
“YAŞAYAN MUĞLA” BİR BAŞUCU KİTABI Başkan Köksal, Oktay Ekinci’nin Muğla’da bu anlayışı somut bir gerçekliğe dönüştürdüğünü belirterek, “Yaşayan Muğla kitabının içine bakınca bunu göreceğiz. Kitabın önsözünde Kitabın amacını anlatıyor. Bu çalışma; Muğla’nın tarihini, eski kent dokusunu ve bu dokuyu bezeyen yapılarını tanıtmayı hedeflemekte, ayrıca, yazarının da içinde yer aldığı bir yerel yönetim kadrosunun, mimari mirası korumaya yönelik deneylerinden, diğer uygulamacıların yani bizlerin de bilgi sahibi olmalarını amaçlamaktadır. Muğla’yı tanıtabildiği ve koruma konusundaki uğraşılara katkıda bulunabildiği ölçüde, görevini yerine getirmiş olacaktır. Tam da Tarihi Kentler Birliği konusu bir eser. Yapıların tek tek, bağlı oldukları çevreden soyutlanarak, birer cansız anıt olarak korunması yerine, yapı gruplarının, meydan – sokak çevre faktörleriyle (fiziksel – sosyal) birlikte oluşturdukları yerleşme karakterinin, dokunun korunması ve yaşatılması yolunda kararlar ürettiklerini anlatıyor.” dedi
25 ANITSAL YAPI 1974 YILINDA RESMEN KORUMA ALTINA ALINDI Başkan Köksal, korumaya yönelik ilk resmi girişimlerin 25 adet anıtsal yapının 1974 yılında resmen koruma altına alınmasıyla başladığını, Sivil Mimarlık Örneklerinin Tescili ve Kentsel Sitin Korunmasına Yönelik Kararların cami, mescit, hamam gibi tek yapıların koruma altına alınmasından sonra 1975 – 1979 arasında sivil mimarlık örneklerinin yaşatılmasına, kültür mirasımızın kentsel sit ölçeğinde korunmasına yönelik kararlar alındığını kaydetti. 1979 yılında 178 evin, korunması gereken eski eser ve sit sınırlarının belirlendiğini ifade eden Başkan Köksal, “Ülkenin birçok kentinde sit alanları, eskimiş, köhnemiş, ömrünü doldurmuş,
yıkılması ve kaldırılması istenen tarihi doku, o tarihte Muğla’da bir hazine olarak görülüp, sokak eskizleri yapılmış, kentsel tasarım detaylarına, yapı detaylarına (bacalar, cepheler, kat planları, kapılar, tavan süslemeleri) kadar detaylı bir çalışma yapılmış. Oktay hocam hepsini eliyle çizmiş, belgelemiş.” dedi.
“KARABAĞLAR YAYLASI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” Başkan Köksal, “Karabağlar Yaylası doğal su sirkülasyonu, doğal su kanalları, irimleri, kesikleri, yayla yolları, içindeki camileri, kahveleri, yurtlarıyla bizim için çok önemli bir alan. Burası ile ilgili 1977 ylında sit kararı alınmış” dedi.
“OKTAY HOCAMIZIN İZİNDEN GİDİYORUZ” Mimar – Gazeteci – Yazar Oktay Ekinci’nin çok değerli çalışmalar yürüttüğünü belirten Başkan Köksal, “Bizler de bugün vizyonumuzu, Oktay Hocamızdan, bizden önceki yerel yöneticilerimizin ilkeli duruşlarıyla oluşturdukları değerlere dayandırıp, onların bıraktığı yerden kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Hepinize tekrar hoş geldiniz diyor, yarın keyifli bir Muğla gezisinde bu değerleri hep birlikte deneyimleyelim istiyoruz“ diye konuştu. Başkan Köksal’a “Yaşayan Muğla” sunumda eşlik eden Oktay Ekinci’nin oğlu şehir plancısı Dr. Kerem Ekinci, bu tarihi toplantının kendisi için anlam ifade ettiğini bu nedenle duygusal anlar yaşadığını belirtti.
Yaşayan Muğla kitabından alıntılar yapan Dr. Ekinci 1970’li yıllarda babası Oktay Ekinci tarafından belirlenen koruma kurallarının bugünde geçerliliğini koruduğunu ve uygulanmaya devam ettiğini belirtti.
Toplantı diğer katılımcıların sunumları ile devam etti.