Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Tayyip Erdoğan Düşmanlığı

Mustafa Kemâl Paşa’nın muhaliflerinden olup Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yurt dışında yaşayan gazeteci Refi’ Cevad Ulunay, İtalya’da San Remo’da sürgün yaşayan son Padişah Sultan Mehmed Vahidüddin Hân’ı görmüş, onun ölümünde yaşananlara bizzat şahid olmuştur.

Ulunay, vefatından sonra Tercüman gazetesinde “Bu Gözler Neler Gördü?” başlığıyla yayınlanan hatıralarında San Remo’daki köşkte son Padişah’ın huzuruna kabul edilişini anlatırken, Sultan Vahidüddin’in yanındaki sehpada bir adet Rübab-ı Şikeste (T: Fikret’in şiirleri, divanı) bulunduğunu kaydeder.

Tevfik Fikret, Osmanlı’nın son devrinde, Cumhuriyet’in Nâzım Hikmet’ine benzeyen bir edib ve şairdir. Ermeni komitacıları Sultan Abdülhamid’i öldürmek için cuma selâmlığı merasiminde Yıldız Camii’nin bahçe kapısı yanına içinde bomba bulunan bir araba koyarlar.

Padişah’ın camide ne kadar kalacağını daha önceki cuma namazlarına bakarak tahmin etmişler ve arabadaki cehennem makinasını (bombayı) ona göre ayarlamışlardır. O hafta Padişah camide ayak üstü Şeyhülislam Cemalüddin Efendi ile biraz konuşur ve arabasına binip Saray’a dönmekte gecikir. Bomba Padişah gelmezden önce büyük gürültü ile patlar; civardaki insanlar, arabalar, atlar havaya uçar. Sultan İkinci Abdülhamid suikasddan kurtulur.

Milletimizin şairimiz diyerek bağrına bastığı Tevfik Fikret ise bu hadise üzerine büyük üzüntü duyar ve “Bir Lâhza-i Teahhur” (Bir Gecikme Anı) adlı, Halife ve Padişah hazretlerine kin ve nefret dolu bir şiir kaleme alır.

Kendi devletinin, ülkesinin başındaki zata karşı böyle korkunç bir düşmanlık beslemektedir Fikret. Malûmâlileri bu zatın oğlu Haluk Amerika’ya gitmiş ve orada Protestan papazı olmuş, kaybolmuştur.

Tevfik Fikret’i Cennetmekân sultanımıza karşı bu denli kin ve düşmanlığa yönelten padişahın son derece dindar ve gerçek bir Osmanlı olmasıdır.

Kendine, tarihine, dinine yabancılaşmak böyle bir rezalettir işte… Bugün gazeteci, yazar ve sair takımdan muhterem cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bazılarının kinine, düşmanlığına da böyle bakmalıyız.

Bunlar rezil insanlardır. Gayeleri yanlışları tenkid ve binâen’aleyh düzelmesini sağlamak değil, düpedüz fitne ve kaos çıkarmaktır.

Bütün dünya cumhurbaşkanımıza gıbta ediyor, dünya liderleri arasında görüyor zátıâlilerini ama bu reziller hálâ kin kusuyorlar.

Araştırın yaptıkları dişe dokunur hiçbir hayır yoktur. Böyle olduğu halde, meselâ tuttukları Kemal Kılıçdaroğlu’nun defalarca yenildiği halde başkan koltuğundan istifa etmeyişine bile bakmadan düşmanlıklarına devam ediyorlar.

Hayásızca ve akılsazca bir tutum.

Tevfik Fikret ne ise bunlar odur bile diyemem. Tevfik Fikret hiç değilse iyi bir şairdi, bunlarda öyle meziyetler bile yok.

Akıllı insanlar bu türedi iç düşmanların peşine takılır mı? Elbette takılmaz. Ahmaklar ise zokayı yutar, fitnenin bir parçası haline getirilirler.

Hâsıl-ı kelâm “it ürür, kervan yürür” muktezâsınca bunlara takılıp kalmak yerine işimize devam etmeli, kervanla birlikte yürümeliyiz. Yola devam muhterem okur, canını hiç sıkma, bu da geçer ya Hu… 12.08.2023

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER