Tik-tak, tik-tak, vakit yakın: SALDIRACAKLAR!..

Emperyalist BATI’nın Türkiye dostluğu veya müttefikliği konusunda en ufak bir samimiyet göremediğimi yıllardır yazıyorum. ABD başta olmak üzere, İngiltere, bazı AB ülkelerinin Türkiye konusundaki yegane düşünceleri dün nasılsa bugün de aynıdır.

Türkiye ‘dünü’ asla unutmamalıdır. 100 yıl öncesi ve sonrası Türkiye’ye yönelik bakışları, duruşları ve davranışları tamamen sahteydi. Barışa ve dostluğa yönelik elle tutulur, gözle görülür ve hissedilebilir samimi/dürüstçe hiçbir emare/belirti yoktu. Tamamen çıkarcı bir zihniyet hakimdi BATI’da.

Türkiye ve Yunanistan NATO üyesi iki komşu ülke. Fakat göz göre Türkiye’yi tehdit eden, binlerce tacizde bulunan ve hiçbir uyarıya kulak vermeyen Yunanistan bütün cesaretini ABD’den alıyor. Yunanistan’ı şımartan da ABD. Yunanistan’ın tüm kışkırtıcı provokasyonlarına destek verirken bile yüzü kızarmayan arsız bir ABD var karşımızda.

AB’nin (Avrupa Birliği) Türkiye’ye yönelik tutum, davranış ve hareketleri ABD’ninkinden farksız. Ha ABD ha AB: iki tarafı b.k’lu değnek!.. İki tarafta pis kokular saçıyor dünyaya. Çünkü lağım aynı. Şu anki pis kokuların nasıl kana karışacağını (tarihi örnekleriyle) çok iyi biliyoruz. Büyük bir hazırlık yapılıyor! Türkiye’yi de maşa olarak kullanmak istiyorlardı ama iş işten çoktan geçmişti ve başaramadılar. Çünkü o eski Türkiye yok artık karşılarında. O yüzden B planına geçtiler! Yani, Türkiye’ye saldıracaklar!..

Ukrayna-Rusya Savaşı’nın müsebbibi de ABD ve AB ülkeleridir. Türkiye ne kadar arabulucu olursa olsun bu savaşın bitmesini istemeyen bir BATI var karşımızda. Aynı şekilde Balkanları tekrar karıştırmak istiyorlar. Sırbistan-Kosova gerginliği savaşa dönüşebilir! Azerbaycan-Ermenistan Savaşı yeniden hortlayabilir: son günlerde Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tahrik ve saldırıları!..

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic bile durumun farkına varmış ki neler söylüyor neler: dünyanın karışacağını, büyük bir savaş yaşanacağını, bazı sınırların değişeceğini vs. vs…

Türkiye’nin Çin ve Rusya’nın başını çektiği Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesine davet edilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılması BATI’yı olağanüstü rahatsız etmişti. Bilhassa Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan Türkiye’nin hedefinde ŞİÖ’ye üye olmak olduğunu açıklaması Almanya’yı olağanüstü rahatsız etmişti.

Bazı Alman politikacılar Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulanabileceğinden söz etmeye başladılar. Bilhassa Yeşiller Birlik/90 partisinin dış politika sözcüsü Jürgen Trittin ve iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Dış Politika Sözcüsü Nils Schmid’in sözleri Almanya’nın Türkiye’ye bakışını çok iyi izah ediyordu. SPD Dış Politika Sözcüsü Nils Schmid: “Türkiye’nin geleceği için ağır bir hata teşkil eder” diyerek aba altından sopa gösteriyordu.

Yeşiller Birlik/90 Partisi Dış Politika Sözcüsü Jürgen Trittin:”Türkiye, NATO’nun Libya’daki silah ambargosunu denetlemesini engelliyor. Yunanistan’ın kıta sahanlığında gaz arıyor. NATO üyesi Türkiye, Avrupa’nın Rusya yaptırımlarının delinmesi için Çin’den daha fazlasını yapıyor. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini frenleyen Erdoğan şimdi de İran’la birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olmak istiyor.” Ayrıca, Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulanabileceğinden söz ediyordu.

Görüyorsunuz değil mi, sadece Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesine davet edilmesi Almanya’yı çıldırtmamış! Almanya’yı çıldıracak daha neler varmış neler… O yüzden içlerinde ne varsa kustular… Almanya çıldırdıysa ABD çıldırmaz mı?! Zaten ABD çıldırmış olalı çok oldu. O yüzden Yunanistan’ı kışkırtıyor ve silahlandırıyor! Yunanistan’da sayısız kara, deniz ve hava üsleri açıyor. Sınırlarımızın ötesindeki (Suriye-Irak) PKK/PYD/YPG’ye her türlü finans, silah ve mühimmat desteği veriyor.

Kısaca bütün bunlardan çok iyi anlıyoruz ki Türkiye’ye yönelik BÜYÜK BİR SALDIRI HAZIRLIĞI YAPILIYOR!.. Saldırılar doğudan (sınırlarımızın ötesinde) terör örgütleri vasıtası ile batıdan da Yunanistan’ın taciz, kışkırtma ve provokasyonları ile olacak. Ve sonunda (geçici de olsa) Türkiye-Yunanistan Savaşı patlak verecek. Ve asıl TEHLİKE ise içerden!.. İçimizdeki HAİN/İŞBİRLİKÇİLER!..