Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
İzzet Sarı

– Tosya’da organize işler…

– Tosya’da organize işler…

Tüm Dünya’yı kasıp kavuran Covid-19 salgını hiç kuşkusuz ülkemizde de büyük tahribatlara yol açtı. Daha önceleri kamuoyunun pek tanımadığı Sağlık Bakanı Sayın Dr.Fahrettin Koca’nın ismini herkes adeta bu süreçte ezberledi. Covid krizini başından beri çok iyi yöneten Sağlık Bakanı, tüm Türkiye’nin takdirini kazanmasının ötesinde muhalefetin dahi alkışladığı bir isim oldu.

Dahası aldığı tedbirlerle krizi en az hasarla atlatacağımız için Dünya Sağlık Örgütü tarafından örnek gösterildi. Liyakat sahibi olmak ve işini severek yapmak işte böyle bir şey. Her şeyden önce bir hekim olan Sağlık Bakanı savaştan kaçmadan cesur bir şekilde savaştı ve hem onurunu hem de ülke insanının bu krizden en az hasarla atlatmayı başardı. Teşekkürler sayın bakan…

Tabi Sağlık Bakanımız yukarıda bu savaşı verirken aşağıda savaştan kaçan yöneticilerde yok değildi. Geçen hafta içinde en son yazdığım yazımda Kastamonu’nun bu salgını yenmeyi başardığını son anda ise Tosya’dan gelen ardı ardına pozitif vakalar nedeniyle Kastamonu Devlet Hastanesi’ndeki sağlık savaşçılarının yeniden alarma geçmek zorunda kaldığı uyarısında bulunmuştum.

Bende yaptığım araştırmalar sonunda Tosya Kaymakamı Sayın Deniz Pişkin beyefendiyi, kuralların tam olarak uygulanmadığı gerekçesiyle şöyle hafiften eleştirmiştim! Nasıl eleştirmezsin, Tosya’dan ve devamında Kastamonu Devlet Hastanesi’nde kaç gündür evlerine gidemeyen sağlıkçılardan o kadar çok mesaj aldım ki artık dayanamadım ve şöyle usturuplu bir şekilde kimseye hakaret etmeden, kimseye çatmadan bir uyarı yazısı yazmıştım.

Tabi o yazımız okunma rekoru kurdu. Sosyal Medyada da günün en çok tartışılanı oldu. Salgının başından beri olmayan vaka sayısı birden patlamış ve virüse yakalanan kadınların Kastamonu Devlet Hastanesi’ndeki yakınmaları, sağlıkçılara şikayetleri vs.

Aman Allah’ım senmisin eleştiren kaç gündür organize bir şekilde trol hesaplarla Kaymakam beyin avukatlığına soyunan onlarca tehdit ve şantaj… Sosyal medya şovalyeleri hepimizin baba olarak gördüğü bildiği ilçedeki devletin en üst kademesindeki kaymakam beyin organizesiyle ve kendisine yaranmak adına kaf-sinli sözler ve daha neler neler…

Zaten Kastamonu Sağlık teşkilatının yönetimsel bazda koronovirüs sürecinin başından beri yaşanan başı boşluk ve sıkıntısı bu olayla zirveye çıkıverdi. Çok değerli İl Sağlık Müdürümüz sürecin başından beri hastaymış. Geçmiş olsun Allah acil şifalar versin kendisine. Sürekli idari izin ve raporlarla ya evine kapanmış yada il dışına çıkmış vaziyette. Sağlık Bakanlığı’nda yer alan Sivas lobisiyle Kastamonu’da oluşturduğu kadro zaten evlere şenlik. İl Sağlık Müdürünün Sivas’tan özel getirdiği bir müdürü vukatlı çıktı ortalığı karıştırıp istifa edip kaçıp gitti. Hastanenin başhekimi zaten sürecin başında istifa etti. Diğer müdür üç ay olmasına rağmen henüz evini Sivas’tan taşıyamamış sürekli il dışı görevlerle ailesinin yanına gidip geliyor (İl Müdürü ve bu şube müdürü halen idari izinli)

Doğal olarak kurumun yönetim kademesinde bir başı boşluk hakim… Bu durum AK Partili, MHP’li ve diğer muhalefet partilerinin il ve ilçe yöneticilerini de rahatsız ettiğini de faten bizzat kendi kulaklarımla duydum.

Komutanlar savaştan kaçtı lakin aslan yürekli sağlıkçılarımız gecesini gündüzüne katarak bu salgın ile mücadele ettiler. Aylardır evlerine gidemediler, bu mübarek Ramazan Bayramı’nı misafirhanelerde ailelerinden ayrı geçirdiler.

Nerden bilsin bu yöneticilerin bu hal ve hareketlerini Kastamonu Valisi, Sağlık Bakanımız ve Cumhurbaşkanımız… Onlar, alttaki kahramanların insanüstü mücadelesini kendileri başarmış gibi anlatıyorlar üstlerine.

Yarın bu salgın atlatıldığı zaman Sağlık Bakanımız birde bu savaştan kaçan sağlık yönetim kadrosuna plaket, takdir belgesi ve hatta birer ikişer maaş ödülü verirse hiç şaşırmam.

Eeee birde bu başıboşluğu Tosya Kaymakamımızın belki iyi niyetten belki halkı daha fazla sıkmamak adına bazı vurdum duymaz uygulamaları gelince olanlar oldu. Sayın Tosya Kaymakamımızın kendi sosyal medya hesabından önce duyurduğu daha sonra tepkilerden sonra sildiği ancak Tosya ve Taşköprü yerel basınında yer alan bir konuyu sizlere aktarıp bu mübarek günde uzatmadan kapatacağım.

Sayın Kaymakamımızın bizzat kendi sosyal medya hesabından alındığı bildirilen haber aynen şöyle; “Tosya’da 65 yaş ve üstü vatandaşlar camilerde cemaatle namaz kılabilecek. Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin, sosyal medya hesabı üzerinden konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunlara yer verdi; “Bilindiği üzere koronovirüs ile ilgili alınan tedbir kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması bulunan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımıza 10 Mayıs günü ve devamında söz konusu uygulama süresince camiler açık tutulacak ve belirtilen tarih ve saatlerde evlerinden dışarıya çıkarak camilerde öğle namazlarını kılmak isteyen 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımıza maske takmak, kendi özel seccadelerini kullanmak ve salgın ile ilgili alınan tedbirlere uymak kaydıyla, diyanet görevlilerimiz tarafından cemaatle namaz kıldırılabilecek” (Nokta)

Evet noktasına virgülüne dokunmadan sizlere aktardım.

Daha elimde bu konuyla ilgili başka başka onlarca belge mevcut ama konu uzamasın diye kısa kesiyorum. Sevgili hemşehrilerim şimdi anladınız mı Tosya’da birden bire vaka sayısının nasıl patladığını. Trol hesaplarla ve avucunun içine aldığı küçük bir kesim ile bu eleştiriyi yaptım diye birkaç gündür gerek sosyal medya üzerinden, gerek özel telefonumdan, gerek Watsap’tan gerek akla hayale gelmeyen iftiralara ve tehditlere maruz kaldım.

Bu konuyla ilgili ikinci bir yazı yazma gibi bir düşüncemde yoktu. Ancak ne zaman Sayın Kaymakam beyin organize ettiği, hiç ilgisi ve alakası olmayan Tosya Genç İş Adamları Derneği’nin amatörce hazırladığı gerek şahsımı ve gerekse üyesi bulunduğum ve bir dönem başkanlığını da yaptığım Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti’ne kınama yayınlandı işte o zaman “Madem kaymakam bey böyle istiyor” diyerek bu mübarek günde bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

Şayet Kaymakam beyin yakın çevresindeki küçük bir kesim tarafından onun bilgisi dışında gerçekleşen; baskı, tehdit, şantaj ve sosyal medyada itibarsızlaştırma operasyonu devam ederse elimdeki tüm belgelerle konuyu önce yargıya taşıyacak ardından Kastamonu Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağım. Ardından da Ankara’daki hatırı sayılır dostlarımız vasıtasıyla konuyu gerek başarılarıyla gurur duyduğumuz İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya ve yine bu salgının baş kahramanı Sayın Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca’ya ileteceğimi de buradan tüm okurlarımın bilgisine sunuyorum.

Bugün sizlere hani bir Kastamonu Türküsü var ya Sahide’min hikayesini ve sakızını nasıl patlattığını anlatacaktım… İnşallah gelecek sefere.

Bu vesile ile tüm İslam aleminin Mübarek Ramazan Bayramını kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.

GÜNÜN SÖZÜ

Bazı yanlışları ne yuttum ne unuttum. Doğru zaman diye bir şey varya onu bekliyorum…”

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER