Türk Güllesi İle

Türk Güllesi İle

Lazerle işaretle, SİHA ile gözetle, hava ve kara unsurları ile takip, etkin istihbarat ve koordinasyonla PKK’nın Suriye Genel Sorumlusu uyanamayacağı bir uykuya daldırıldı.

Rüya göremeyeceği  cehennemi bir uyku!

Terör örgütünün gözü gibi baktığı,  gideceği yolun kalacağı yerin CIA ve Mossad’ın kılavuzluğu ile plânlandığı yüzlerce  bebek, kadın, yaşlı, asker ve polisin katili bir eli kanlı kuduz yok edildi.

Diğer tarafta  Türk mutfağı.

Düşman istihbaratını boşa çıkaran TSK ve MİT, terör örgütü lideri Sofi Nurettin’i tek atışla imha edip leşini onunla görüşmeye gelen Amerika heyetinin önüne koydu.[1]

Elinize sağlık!

Dalokay Şanlı’ nın Ekim 2020’ de nokta vuruşu ile yok edilmesinin ardından Sofi Nurettin’in de öldürülmesi PKK’nın yönetici kadrolarını inlerinden çıkamaz hale getirdi.

Eski Türkiye’de MİT, TSK ve EGM ayrı ayrı istihbarat faaliyetleri yürütür birbirlerine de güvenmezlerdi.

Gelişen Türkiye’de istihbarat CIA ve Mossad’ın alt şubesi konumundan çıkarılıp tek merkezde toplandı. 

Bu düzenlemeye ilk tepki  İsrail Savunma Bakanı ‘Ehud Barak’ tarafından ‘Sırlarımızı İran’a açacaklar.’ açıklaması ile verildi.[2]

Yumurtasından, sesinden ve tüyünden faydalandıkları kuş  ellerinden uçmuştu.

Bülbül altın kafesten (!) kendi vatanına dönmüştü.

Ülkemiz terörle mücadelede artık çok fonksiyonel bir devlet konumunda.

Türkiye artık caydırıcı bir güç!

TSK içindeki zararlı unsurların tasfiyesi; siyasetle ilişkisinin kesilmesi, üretilen milli silahlar ve şuurlu politikalarla donatılan ordumuz dünya diplomasisine şekil vermeye başladı.

Geçmişte yazmıştım.

Terör konusunda ülkemizde iki yüzlü olanlar var.

Bunları ayıklamak lazım!

Mezkür ayıklama devlet ve millet hafızaları bileşkesinden oluşur.

Çıksınlar biz terörün her türlüsünü açıktan reddediyoruz desinler.

Bundan böyle içimizden teröre destek açıklaması yapan üyelerimizi aramızdan atacağız desinler.

Desinler de dişimizi kıralım!

Terörü yöneten güç görev dağılımını da  yapmış!

Şöyle ki:

Siz siyasi parti kuracaksınız.

Siz gazete, dergi ile propaganda yapacaksınız.

Siz üniversitede akademik destek vereceksiniz.

Siz bürokraside devleti manipüle edeceksiniz.

Siz de cephede savaşacaksınız anlayışında tam bir organize faaliyet dizisi ile karşı karşıyayız.

Hatırlayalım:

Geçmişte terör operasyonuna çıkan ordumuzu ABD bir gece yarısı telefonu ile geri çevirirdi.

Üç teröristin peşine bin askerle gider elimiz boş dönerdik.

Vakî tarihte PKK’nın Suruç koluna götürülen yüklü miktardaki silahlar HDP Milletvekili ‘Faysal Sarıyıldız’ da yakalanmadı mı?

‘Demirtaş’ın sokağa inin talimatı ile 53 kişi boğazlanıp öldürülmedi mi?

Üç günde 150’nin üzerinde okul, cami ve kamu binası yakılıp tahrip edilmedi mi?

Bütün bunlara rağmen kardeşi dağda kendisi cezaevinde bulunan Demirtaş’ların siyasi işbirlikçileri gayretle ve ihanetle birlikteliklerine devam etmiyor mu?

Jetlerimiz dağı taşı bombaladıktan bir gün sonra terör örgütünün ağır bir baskını ile şehitler verir göz yaşlarına boğulurduk.

Bugün çok şükür profesyonel bir ordumuz var.

Ne kadar övünsek azdır!

Kızakla hasta taşıyan sahipsiz köylülerden helikopter ve uçakla hasta taşıyan Türkiye’ye..

Parlamentosunu bombalayan Türkiye’den düşman arabasının camından içeriye roket bırakan Türkiye’ye..

Yazıyorum ve  biliyorum!

En zor iş hainlerle, aptallara lâf anlatmaktır.

Milli Silah Sanayi ile güçlenen TSK  eriştiği  yüksek teknik kabiliyet ve vurucu gücü ile her alanda hakimiyetimizi artırmaya Türk siyaset ve  diplomasisini etkili kılmaya  devam etmektedir.

Üretilen milli silâhlarla saha temizliği yapılarak, terör örgütü liderleri hedef alınarak oluşturulan Türk hakimiyeti kıtalar arası harita ve politikalara  şekil vermeye başlamıştır.

PKK’nın içi  karışmıştır.

Sofi Nurettin operasyonu sonrasında Suriye Malikiye de ABD askeri araçları PKK yandaşlarınca taşlanmıştır.

Gara da silahsız 13 kardeşimizi şehit eden emri verende bu katildir.

Türkiye’de eline silâh alan terörist hangi amaç için cinayet işliyorsa TBMM’de siyaset yapan ve teröre destek veren milletvekilleri de aynı amaç için siyaset yapmaktadır.

Terör üreten HDP/PKK’ya destek veren siyasi partiler bellidir.

Bu partiler HDP’ ye terörle irtibatını kes diyemiyor.

Çocuklarımızın kanını akıtan bu canilerin siyasi ambarlarından faydalanıp siyasi ikbal edinmek peşindeler.

Utanmazlar, hainler, imansızlar!

Milletvekilleri dokunulmazlık zırhları veçhile çocuk devşirme, terörist yetiştirme, taraftar toplama, dağla şehir arasındaki koordinasyonu sağlama faaliyetlerini rahatça ortaya koymaktadırlar.

Bu durumda elinde silâh olan teröristle TBMM’de yakaları rozetli teröre destek veren milletvekilleri arasında fark var mıdır?

Amaç ve gayeleri aynı değil mi?

Terör yasaları, aleni icra edilen bu faaliyetleri engelleyecek şekilde düzenlenmelidir.

Düşmandan şikayet edilmez.

Düşmanla mücadele edilir.

Saygılarımla.

Kaynakça.

1-)A Haber.17 Mayıs 2021- Gökhan Kurt.

2-)https://www.dw.com/tr/israilden-yeni-mit-m%C3%BCste%C5%9Far%C4%B1na