Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Nusret KEBAPÇI

TÜRK SADECE BİR AD MIDIR?

Zaman zaman pek çoğumuzun toplumsal ilişkilerden şikâyet ettiği olmuştur.

Hatta öyle ki…

Gerek toplumda…

Gerekse trafikte…

Otobüste…

Dolmuşta…

Ya da alışveriş ederken sonuç değişmiyor, çok uzun bir süredir birbirimize saygı duymadığımız gibi bir gerçek var.

Bunu hemen, yaşamın her alanında görmekteyiz.

Örneğin uzun süredir dolmuşta, otobüste, gençlerin yaşlılara, hamilelere veya engellilere yer verdiğini görebiliyor muyuz?

Elbette istisnalar kaideyi bozmaz ama eğer gerçekten doğruyu söylemek gerekirse görülmüyor.

Bir de günümüzün oyuncağı cep telefonunun o sihirli cazibesine kapılıp eğer kulağına da kulaklığını takmışsa…

İnanın dünya umurunda olmuyor

Peki, bu tür olayları münferit…

Yani nadir bir olay olarak adlandırabilir miyiz?

Kesinlikle değil.

O halde…

Toplumumuzun önemli bir bölümünün de bu gidişten memnun olmadığı göz önünde bulundurulursa…

Konuyu biraz irdelemekte yarar bulunuyor.

O zaman soralım; birlikte savaş vermiş, acılar çekmiş bir ulusun çocukları olarak neden birbirimize karşı saygısız, hoş görüşüz bir hale geldik?

İsterseniz ortaya bir soru atmakla işe başlayalım…

Sizce bugün toplumu birleştirecek…

Harç görevi görecek…

Ortak duygu ve düşüncede bizi buluşturacak bir düşünce ya da ideolojimiz var mı?

Tasada ya da sevinçte aynı duyguları paylaşıyor muyuz?

Doğrusunu isterseniz buna evet demeyi çok isterdim ama ne yazık ki böyle bir şey söz konusu olamıyor.

Peki neden?

Aslında nedeni pek çok insan tarafından biliniyor ama yine de söyleyim…

Bizim hepimizi kapsayacak, kucaklayacak ve birbirimize saygı duymamızı sağlayacak bir kimliğimiz yok.

Sakın ola Anayasa’da Türk Milleti yazıyor demeyin…

Evet, Anayasa’ da var ama sadece orada…

O da ne kadar orada kalabilirse…

Çünkü inanın ilk fırsatta ya yeni anayasayla…

Ya da yapılabilecek değişikliklerle emin olun kaldırılacaktır…

Ama zaten benim kastettiğim Anayasa’da olması değil bunun yaşamımızda hiç olmadığı…

Hani bazen çeşitli yerlerden Türk adı kaldırılınca çok ciddi olmayan bir tepkiyle “Türk adı kaldırılıyor.” türünden hatta tepki de demeyelim, serzenişte bulunulmuştu ya…

İşte orada kaldırılan sadece ad değil, bizi; tüm yurttaşları kucaklayan ulus kimliğimizdi aynı zaman da…

Bugün hemen her ülkede yaşayan insanların hepsinin aslında pek çok kimliği bulunmaktadır…

Bu etnik kimliğiniz olabildiği gibi…

Dini yani hangi mezhep, tarikat ya da cemaattenseniz onun kimliği de olabilir.

Aslına bakarsanız cinsiyet kimliğinizi de bu kapsamda sayabilirsiniz…

Ancak; bu kimlikleri taşımış olmanız, toplumda sadece sizinle aynı düşünceleri paylaşan çok küçük bir kesimi ilgilendirmektedir.

Bu nedenle tüm halkı birleştiren, bu az önce saydığım türden kimliklerin üzerinde yer alarak toplumun bölünmez, bütünlüğünü sağlayacak bir ulus kimlik işin olmazsa olmazıdır.

Çünkü bilinmeli ki hemen herkesi eşit birey olarak görerek aynı düşünce ve duygulara sahip bir toplum oluşturmayı amaçlayan ulus kimlik olamazsa…

İster istemez bugün olduğu gibi hemen herkesin kendini farklı ifade edebildiği pek çok farklı etnik ve dinsel kimlikler ortaya çıkacaktır ki…

Böyle olunca da haliyle ulus olmak, dayanışmak, bağımsızlık, emperyalizme karşı mücadele, sanayileşme, ülkenin kalkınması da ister istemez anlamını yitirecektir.

İşte tüm dünyada bunu engelleyebilmenin sadece bir yolu bulunmaktadır…

Ulus kimlik…

Bizdeki adıyla da Türk kimliği.

Bilinmelidir ki Dünyadaki hiç bir devlet; etnik ve dini kimlikler üzerinden toplumu parçalayabilecek girişimlere ve örgütlenmelere izin vermez…

Veremez.

Demek istediğim…

Ulus kimlik bir ülkede birleştirici harçtır.

Çimentodur…

Onu yok saymak demek…

Etnik ve dinsel parçalanmaya çanak tutmak demektir.

Asla başka bir şeye değil.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER