Afrika’da sömürgeciliğin ve ezilmişliğin köklü bir şekilde ortadan kalkması ve Afrika ülkelerinin tam bağımsız olması için Nijer ve Gabon gibi Afrika ülkelerinde gerçekleşen askeri darbelerin perde arkasında ne kadar Rusya varmış gibi görünse de aslında/temelinde Türkiye vardı! Çünkü Türkiye şu anda Afrika’nın her yerinde… Türkiye yıllar öncesinden Afrika ülkelerini ve halklarını bilinçlendirmek için çok önemli adımlar atmıştı. Afrika’ya kapılarını açarak her türlü yardımda bulunmuştu.
‘Ateş olmayan yerden duman tütmez’ sözünü hatırlatarak bugünlerde Afrika’da birbiri arkasına gelen askeri darbelerin perde arkasında sanki gizli bir el varmış algısının gerçek olup-olmadığı konusunda biz 2013 yılında (o dönem Başbakanı) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sömürgeci devletlere yönelik Gabon Parlamentosu’unda yapmış olduğu konuşmayı hatırlatmak isteriz.
Dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan Afrikalılara seslenirken “Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları yer.” diyerek meşhur bir Afrika Atasözü ile başlayarak “Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin zira kimin kimi yiyeceği suyun akışına bağlıdır. Tarih, nice milletlerin, kavimlerin, ülkelerin doğuşuna, yükselişine, büyük birer güç oluşuna ama aynı zamanda batışına çokça şahit olmuştur. Tarih zamanı geldiğinde zalimlerden de hesap sormuştur. Zamanı geldiğinde tarih, Afrika’nın elmaslarını, altınlarını, yer altı zenginliklerini hatta doymayıp insanlarını alan, geride kalanları yoksulluğa terk edenlere hesabını mutlaka ama mutlaka soracaktır.”
İşte içinde bulunduğumuz günlerde Afrika ülkelerinde birbiri arkasına askeri darbeler olması bu yüzdendir. Artık zamanı gelmişti! Afrika’nın ezilmiş, sömürülmüş tüm halkları ve devletleri artık bilinçli bir şekilde ve büyük bir özgüvenle ayağa kalkmak için mücadele veriyordu. Sömürülmüş, mazlum Afrika devletleri ve halkları gerçek demokrasiye dönüşün doğum sancılarını çekmekteydi. Önce Nijer ve sonra da Gabon’da gerçekleşen askeri darbeler birer örnekti. Ve arkası gelecekti…
Afrika’nın sömürülmüş, mazlum halklar ve devletler artık yeraltı kaynaklarını sömürenlere karşı direniş bayrağını açarak hesap sormaya başlamıştı. Geçmişte sular yükseldikçe balıklar karıncaları yemişti ve sular çekilmeye başladığında da (şu anda) karıncalar balıkları yemeye başlamıştı! Geçmişte gücüne-kuvvetine güvenenlerin suyun akışı içinde ektiklerini biçiyorlardı! Hani bir söz vardı “Alma mazlumun ahını alırlar aheste aheste…” aynen bu sözdeki gibi şimdi de Afrika’nın mazlum ülke ve halklarının aheste aheste haklarını nasıl aldıklarına şahit olmaktayız.
Evet, aynen dönemin başbakanı ve günümüzün Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın bundan 13 yıl önce Gabon Parlamentosu’nda yapmış olduğu konuşmada “Tarih, nice milletlerin, kavimlerin, ülkelerin doğuşuna, yükselişine, büyük birer güç oluşuna ama aynı zamanda batışına çokça şahit olmuştur. Tarih zamanı geldiğinde zalimlerden de hesap sormuştur.” sözlerinin 13 yıl sonra gerçeğe dönüşümü gibi… Zamanı gelmiş ve hesabı sorulmaya başlamıştı…
BATI, Afrika’daki askeri darbeler konusunda bir hayli şaşkındı. Bilhassa Fransa ne yapacağını şaşırmıştı. Fransa ektiklerini biçiyordu. Fransa gibi diğer sömürgeci ülkeler de ektiklerin biçecekti. ABD başta olmak üzere İngiltere ve diğer sömürgeci ülkeler 100 yıl öncesi ve sonrası dünyadaki mazlum ülke ve halklarına yapmış oldukları zulümlerin karşılığını mutlaka alacaklardı! Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı!.. Türkiye’nin öncülüğü/liderliğinde YENİ BİR DÜNYA kuruluyordu… TÜRKİYE sadece Afrika’nın değil dünyadaki tüm mazlum ülkelerin ve halkların umudu ve ışığı olmaya devam edecekti…
YORUMLAR