Türkiye’nin Milli, Ulvi ve Ahlaki Dirilişi!..

Son günlerde artış gösteren kamusal alanlarda cinsel ilişki olayları dikkatimizi çekmeye başladı. Genellikle bu tür olaylar/vakalar batıda vuku buluyordu. Şimdi de Türkiye’de… Türkiye’de ilk defa bu yıl içinde ‘kamusal alanda cinsel ilişki olayları’ haberleri medyada yayınlanmaya başladı. Galiba bundan sonra da bu tür haberleri daha sık okuyacağız ve daha sık duyacağız.

Biz isterdik ki devleti ilgilendiren kurumlar bu konuda bir açıklama yapsın! Biz isterdik ki toplumsal konularda uzman akademisyenler, din adamları, gazeteci ve yazarlar bu konuya neşter atarak aydınlatıcı bilgiler versin! Biz isterdik ki ‘bu konu’ devlet tarafından önemsenerek masaya yatırılsın!

Cinsel Sağlık Dernekleri Federasyonu Başkanı Psikoterapist Dr. Cem Keçe bu tür olayların daha da artacağını belirterek kamusal alanlarda cinsel ilişki vakalarının içgüdüsel davranışlar, Cinsel içerikli filmlerin izlenme oranlarında artış, sosyal medya, bağımlılıklar ve psikolojik rahatsızlıklar olarak 5 nedenin sebep olduğunu açıkladı.

Türkiye uluslararası siyasi arenada, ekonomide, teknolojide, savunma sanayiinde, bilimde vs. daha birçok alanda çağ atladı ve gelişmiş ülkeler seviyesine yükseldi. Bu konuda diyecek hiçbir sözümüz yok. Fakat devleti ve milleti ‘devlet ve millet’ yapan çok önemli değerler, ilkeler ve kurallar konusunda maalesef yeterli düzeyde hiçbir çalışma yapılamıyor.

Türkiye’nin AHLAKİ yönden kangren olmuş büyük bir eğitim ve kültür sorunu var. Toplum olarak milli ve manevi değerlerden kopukluğumuzun sonuçlarını görmeye başladık. Kamusal alanda cinsel ilişki vakaları, toplum olarak nereden-nereye geldiğimizin açık bir göstergesi olsa gerek.

Yüzlerce yıllık bir ağaç düşünün! Hala dimdik ayakta, yemyeşil ve görkemli! Fakat içten-içe kurtlar kemiriyor!.. Bu ağaç daha kaç yüzyıl veya kaç yıl daha ayakta durabilir?! Bu ağacı besleyen toprak (milli ve ulvi değerler),  bu ağaca besleyen su (inanç ve ahlak), bu ağacı besleyen hava (tarih ve kültür)) BOZULMUŞSA bu AĞAÇ daha ne kadar bir zaman daha ayakta kalabilir?!

Devleti ve milleti ayakta tutan milli ve ulvi değerler, inanç ve ahlak,  tarih ve kültür dejenere olmuş (bozulmuş ise) o devlet ve o milletin ayakta durması çok zordur! Kök/temel, maya/öz sağlam değilse o devletin ve o milletin geleceği konusunda nasıl iyimser olabiliriz?! O devlet ve o millet, mutlaka bir gün başka devletlerin ve başka milletlerin (yakın tarihimizde olduğu gibi) hegemonyası altına girer.

Bir devlet ve bir millet için nasıl ki siyasi, ekonomik ve sosyal yapı önemli ise aynı şekilde inanç, tarih, kültür ve ahlaki değerler de bir o kadar önemlidir. İşte Türkiye, tam 100 yıldır hem içten (tarihi, kültürel, inanç) hem de dıştan (siyasi, ekonomik ve sosyal) bozulma süreci içinde farklı bir devlet ve farklı bir millet olmuştu!.. Ellbet ki bu durum böyle gidecek değildi…

Bugün Türkiye, son 20 yıldır siyasi, ekonomik, teknolojik, savunma sanayi vs. daha birçok alanda büyümüş ve gelişmiştir. Bu tarihi ve büyük bir başarıdır. 2023 yılında da inşallah bu başarı taçlandırılacaktır! Zaten önce siyasi, ekonomik, sosyal, teknolojik vs. bağımsızlığımızı kazanmaktı… 

Ve 2023 yılının arifesindeyiz! Şimdi sıra, toplumsal yönden (millet olarak) tarihi, kültürel, milli/ulvi ve inanç değerlerimizi kazanmaya, yaşamaya ve hayatımıza adapte etmeye geldi. İşte o zaman tarihimizle, kültürümüzle, milli/ulvi değerlerimizle barışmış bir MİLLET ve DEVLET olarak kendimize gelebilir ve bozulan toplumsal ahlakımızı yeniden düzeltebiliriz.