Uğur Mumcu’nun Ardından 32 Yıl: Cesur Gazetecinin Mücadelesi Hâlâ Hafızalarda

Uğur Mumcu’nun yaşamı ve kariyeri 1942 yılında Kırşehir’de doğan Uğur Mumcu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra gazetecilik kariyerine adım attı. “Gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur” görüşünü benimseyen Mumcu, mesleğini bir toplumsal mücadele alanı olarak görüyordu. Yazılarında ve kitaplarında yolsuzlukları, yasa dışı örgütleri ve bunların bağlantılarını inceleyen Mumcu, cesur duruşu ve tavizsiz tutumuyla dikkat çekti. 51 yaşında suikast sonucu hayatını kaybeden Mumcu, özellikle Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazılarıyla geniş kitlelere ulaştı. Geride onlarca kitap ve yüzlerce araştırma bırakan Mumcu, gazetecilik mesleğini bir yaşam mücadelesi olarak tanımlıyordu. Toplumsal mücadele ve düşünsel mirası Mumcu, gazeteciliği yalnızca bilgi aktarmak değil, toplumsal bilinç oluşturmak için bir kürsü olarak görüyordu. “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz” ve “Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenen bir suçtur” gibi sözleri, onun adalet ve gerçeklik arayışını ortaya koyuyor. 1993 yılındaki suikast, Türkiye’de büyük bir şok etkisi yarattı. Bugün hâlâ faili meçhul kalan bu saldırı, basın özgürlüğü ve düşünce özgürlüğü tartışmalarının merkezinde yer aldı. Unutulmaz sözleri ve etkisi Uğur Mumcu, “Dün sabaha değin araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın” sözleriyle dönemin güç odaklarına karşı duruşunu net bir şekilde ifade ediyordu. Onun mücadelesi ve cesareti, gazetecilik mesleği için bir rehber olmaya devam ediyor.