Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ÇAPRAZ ANALİZİ!..

24 Şubat 2022 tarihinden bu yana devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ‘son durumu’ barışa yönelik atılan adımlara gölge düşürmeye başladı. Rusya’nın Ukrayna’da askerlerini çektiği bölgelerde ortaya çıkan vahşetin görüntüleri (sokaklardaki muşum sivillerin cesetleri ve yapılan kazılarda ortaya çıkan toplu mezarlar) bütün dünyada tepki ile karşılanırken savaşın biteceği yönünde değil tam aksine devam edeceği kanaatinin oluşmasına neden olmuştur.

Ukrayna, Rusya ile savaşırken bütün umudunu ABD ve AB’nin desteğine bağlamıştı. Ukrayna Devlet Başkanı V. Zelenski’nin bu konudaki çağrılarına, çığlıklarına ve yalvarışlarına yönelik batının cevabı geç gelmişti. Ukrayna yakılıp-yıkıldıktan sonra ancak yardımlar gelmeye başlamıştı. Bu yüzden Zelenski, ABD ve Avrupa ülkelerine kırgınlığını belirterek sitem ediyordu.

Buna rağmen Ukrayna’ya destek veren samimi ülkeler de vardı. Bunların başında Türkiye geliyordu. Bilhassa Rusya-Ukrayna BARIŞ görüşmelerindeki arabuluculuğu sadece Ukrayna değil bütün dünyaca takdir toplamıştı. Ukrayna’ya elini uzatıp sürekli yanında olduğunu ve her türlü desteği esirgemeyen ülkeler arasında başta Türkiye olmak üzere Polanya, Estonya, Letonya, Litvanya gelmekteydi.

ABD, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın daha da büyümekte olduğunu gördükçe Ukrayna’ya yardım konusunda daha ciddi adımlar atmaya başlamıştı. Çünkü Rusya, ABD için her zaman bir tehditti. O yüzden de Ukrayna’yı yalnız bırakamazdı. Ve kollarını sıvayarak Ukrayna’ya yardım için harekete geçti. Önce ABD Savunma Bakanlığı (PENTEGON) sekiz büyük savunma şirketle Ukrayna’ya yapılacak olan silah, mühimmat ve diğer yardımlar konusunu görüştü. Daha sonra da ABD Başkanı Biden tarafından Ukrayna’ya toplam 800 milyon dolarlık silah, mühimmat ve her türlü savunma yardımı yapılacağı açıklandı.

ABD’nin Ukrayna’ya yapacağı yardımlar arasında 18 Obüs Top Sistemi, 10 AN/TPQ 36Topçu Ateşine Koyma Radarı, 2 AN/MPQ Hava Gözetleme Radarı, 300 Switchblade Taktik İnsansız Hava Aracı, 500 Javeline Füzeleri, 200 M113 Zırhlı Personel Taşıyıcı, 100 Zırhlı Yüksek Hareketli Çok Amaçlı tekerlekli Araç, 11 Mi-17 Helikopter, İnsansız Sahil Güvenlik Araçları, Kimyasal, Biyolojik Radyolojik, Nükleer Koruma Ekipmanı, Tıbbi Malzeme, 30 Bin Zırh ve Miğfer, 2 Bin Optik ve Lazer Mesafe Ölçer, C4 Patlayıcı ve Bariyer Temizleme Ekipmanı, M18A1 Claymore Anti-Personel Mühimmatı. Ayrıca Afganistan için ayrılan Helikopterler..

ABD Başkanı J. Biden, 2021 yılından bu yana Ukrayna’ya  yapılan yardım tutarının 3 milyar doları bulduğunu açıkladı. ABD’nin Ukrayna’ya yapacağı yardımları bütün ayrıntıları ile açıklaması Rusya’yı kızdırmıştı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Ukrayna’ya silah ve mühimmat taşıyacak ABD ve NATO araçlarını meşru hedef gördüklerini açıklayarak  ABD ve NATO’yu aba altından sopa göstererek tehdit etti.

Elbet ki Türkiye’de Ukrayna’ya acil insani ihtiyaçları konusunda her türlü yardımı yapıyordu. Türkiye’nin en büyük yardımı BARIŞ konusundaki gayretleri ve arabuluculuğu idi. Rusya-Ukrayna Savaşı’nı durdurmak ve barışı sağlamak için savaşın ilk gününden bu yana gerek diplomasi trafiği ve telefon görüşmeleri yönünde olağanüstü çaba harcayan Türkiye Ukrayna ve Rusya’yı iki kez Türkiye’de masaya oturtmayı başarabilmişti. Şimdi sıra Rusya Devlet Başkanı V. Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı V. Zelenski’yi BARIŞ için yine Türkiye’de masaya oturtmakta…

Bu konuda Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İstihbarat Teşkilatı, Üst Düzey Bürokrasi çok büyük emek sarfetmiştir. Bunlara da bütün dünya şahitlik etmiştir. Fakat Türkiye’nin bütün olağanüstü çabaları/gayretlerine, arabuluculuğuna rağmen maalesef Ukrayna-Rusya Savaşı hala devam etmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı üzerine yapmış olduğu bir açıklamada krizin derinleştiğine değinerek soğuk savaş dönemine girildiğini ifade etti. Ve bu durumun etkilerinin onlarca yıl sürebileceğini de ayrıca belirtti. İbrahim Kalın “Türkiye, bu kritik süreçte barış, istikrar, güvenlik ve adaleti tesis etmek için dengeli tutumunu koruyacak ve çok yönlü girişimlerini sürdürecek.” diyerek Türkiye’nin bu yöndeki gayretlerinin devam edeceğinin de altını çizmiştir.

İtalya bile bu savaşın sona ermesinde tek çözüm adresinin Türkiye olduğunu aleni bir şekilde açıkladı. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio Ukrayna-Rusya savaşı sürecinde BARIŞ için en çok uğraşan ülkenin Türkiye olduğunu ifade ederken aynı zamanda tek çözüm adresinin de Türkiye olduğunu sözlerine eklemiştir.

Öte yandan İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılacaklarını açıklaması Rusya’yı olağanüstü rahatsız etmişti. Çünkü Finlandiya ile Rusya arasında uzun bir sınır komşuluğu vardı. Bilhassa Finlandiya’nın NATO’ya katılacak olması Rusya’nın moralini bozmuştu. O nedenle Rusya bu duruma son derece tepki göstererek “ İsveç ve Finlandiya NATO’ya katılırsa batı kanadındaki birlikleri iki katına çıkarırız” diyerek ABD ve NATO ile birlikte Finlandiya ve İsveç’i de tehdit etti.

Ukrayna’ya destek veren ülkeler (ABD, AB ülkeleri ve bazı ülkeler) Rusya’nın saldırganlığını savaş değil terör olarak bakmaktaydılar. Hatta ABD Başkanı Joe Biden Rusya-Ukrayna savaşının çıktığı ilk günden bu yana sürekli ‘savaş suçu’ işlediğini belirtirken bu sefer daha da ileri giderek Rusya’nın Ukrayna’da ‘soykırım’ yaptığını açıklaması büyük bir tepkiyle karşılanmıştı. Biden’in bu açıklamasına ilk tepki Rusya’dan geldi. Kremlin böyle bir ifadenin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Aynı şekilde Fransa Cumhurbaşkanı E. Macron, ABD Başkanı Biden’in ‘soykırım’ açıklamasına katılmadı ve Rusya’nın yaptığının ‘savaş suçu’ olduğunu söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya Savaşı’ndaki  gayretini/çabasını, arabuluculuğu konusunda yoğun diplomasi trafiğini gördükten sonra Türkiye hakkındaki önceki düşünceleri değişmiş olacak ki Türkiye’nin önemine binaen sözler sarfetti.  Macron, Türkiye’nin sırtını batıya dönmemesi gerektiğini, Rusya-Ukrayna Savaşı sebebiyle Türkiye’nin öneminin bir kez daha anlaşıldığına dair ifadelerde bulundu. Artık Avrupa’nın Rusya-Türkiye ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini yoksa Avrupa’nın barış içinde yaşamasının çok zorlaşacağını söylemiştir.

Rusya’nın ‘Savaş Suçu’ işlediği de sürekli gündeme gelmekteydi. Sadece bu tepkilere farklı ve temkinli yaklaşılıyordu. Türkiye ise ne kadar Ukrayna’ya destek verse de hem Rusya ve hem Ukrayna ile olan geçmişe yönelik siyasi, ticari ve dostluk ilişkileri nedeniyle BARIŞÇIL bir politika izliyordu. ABD’nin yapmış olduğu son açıklamada Rusya’ya karşı yaptırıma katılmayan ülkeleri tehdit etmesi de Türkiye’yi bağlamıyordu. Çünkü Türkiye hem Rusya ile hem de Ukrayna ile daha önceden de çok iyi ilişkiler içindeydi. Zaten Ukrayna’ya desteğini de ihmal etmiyordu. Türkiye’nin bu yönü de birçok Avrupa ülkesi tarafından takdir ediliyordu.