Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Ülkemizin geleceği

Biliyorum bu konuda da bazı pagan zihniyetlilerle ters düşeceğiz. Gayet tabiîdir bu.

Bendeniz bir mü’min (inanmış, İslâm dininin müntesibi) olarak konuşur, yazarım; onlar din-iman kulvarının dışından bakar, kâfirce düşünürler.

Bendeniz (kahir ekseriyeti Müslüman ve asırlardır İslâm yurdu olan) ülkemizin ve binaen’aleyh milletimizin geleceğinin de güzel olmasının ilk şartını çoğunluğun gönüllerinde tam bir iman ve itikad ile hayatlarına yön veren aslî faktörün İslâm olması şartı olarak düşünürüm.

Elbette bu ilk şartı takibeden nice şartlar var. Yàni maddeler uzun. Fakat en mühim konu biz hakikaten tam bir aşkla ülkemizin, milletimizin geleceğinin mamur olmasını, millî birlik ve beraberliğimizin devamını, millî kimliğimizle iç içe geçmiş İslâm’ın her daim payidar olmasını istiyor muyuz, istemiyor muyuz?

İstiyorsak bunun şartlarını gerçekleştirmek üzere mesaimize hız verelim. Zira maalesef ülkemiz giderek sekülerleşiyor. Bir yanda aksi için gayret eden mü’min kardeşlerimiz çalışıyor lâkin zındıklar yine maalesef bizden fazla çalışıyor.

Bu yüzden elbette birlik olmaklığımız şarttır. Yàni tarikatli olan da olmayan da Allah’ın dâvasında birlikte olacaklar, bir bütünün parçaları olduklarını hiç unutmayacaklar. Zaten her ferdin tarikatli olması şart değildir. O bir nasib işidir, zorlamayla olmaz.

Ülkemizin geleceği bizi hakikaten düşündürüyorsa bütün bu konularda yazalım, konuşalım. Hattâ tartışalım ama hep yapıcı olarak. Yıkıcı olarak değil.

Misâl: Süleymaniye için istiklâl marşı şairimiz Mehmed Akif (rahmetullahi aleyh) ne demişti?

Gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen iki kazma kürek iki de ırgat gerek.
Hadi gel yapalım geri şunu desen bir Sinan gerek birde Süleyman

Ne Sinan’ı bulabilirsin artık ne de muhteşem Süleyman’ı. O hâlde mevcudu korumak ve HAYIRLI İŞLER YAPANLARI, eserlerini İslâm idrâkiyle yapanlara hürmeti devam ettirmek gerek.

Ecdadına küfredenlerden uzak dururuz biz. Her gece Yatsı Namazı’nda ne diyoruz?
… Ve nahleu ve netrükü men yefcürük. (Vitir namazındaki Kunut duâsında)

Meâli: Nimetlerini inkâr eden ve Sana (c.c) isyan edenleri (karşı gelenleri) bırakırız (olarla olmayı terkederiz) demektir.

Mü’min kolay kolay kimseyi terkedip dâvayı yaymayı, mücadeleyi bırakmaz. Burada kasdedilen “onların gidişatına asla uymayız, bize kırılmasınlar, küsmesinler diye namazımızı niyazımızı terkedip onlara benzemeyiz”şeklinde anlaşılmalıdır.

Ülkemizin geleceği bizi hakikaten düşündürüyor, tasalandırıyorsa Allah yolundaki çalışmalarımıza gece gündüz devam edelim. Halkla irtibatı koparmayalım ancak modaya da uymayalım.

Bugün herkes şöyle diyor, böyle yapıyor diye şekil ve şemalimizi onlara benzetmeyelim, fikriyatımızı bozmayalım. Fikriyatımızı korumak, imanımızda giderek kavi bir iman sahibi olmak, itikadımızı korumak için cemaat şarttır.

Hadîs-i şerîf’te, “Kim itaatten, cemaatten dışarı çıkar, ayrılır ve bu hâlde ölürse, cahiliye ölümü ile ölmüş olur.” (Müslim, İmare, 53) buyurulmuştur.

Cemaatte rahmet, ayrılıkta azap vardır. (Hadîs-i şerîf) Birlikten kuvvet, ayrılıktan felaket doğar. Birlik ve beraberlikten maksat, bedenlerin birlik ve beraberliği veya aynı yerde olmak değil, gönüllerin birliği, hedeflerin ortak olmasıdır.

Hedefi Allah rızası olanın yüzü ak, yardımcısı da Cenab-ı Hak olur.

Hiç kimse hatasız değildir. Benim şeyhim hata yapmaz diyen Allah korusun dinden bile çıkabilir. Peygamberler dahi zelle denilen ufak hatalar yapmıştır.

Hatasızlık yalnız Allah’a mahsustur. Allah (c.c), bütün noksan sıfatlardan münezzehtir.

Rabbim cümlemizi Hakkı Hak bilip uyanlardan, şerri şer bilip kaçınanlardan eylesin. Allah (c.c) yâr ve yardımcımız olsun. Amin. 20.01.2024

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER