Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ayla Tokmak

Uluslararası Adalet Divanı’nın Aldığı Soykırım Davası Kararı Ne Anlama Geliyor?

İsrail’e karşı soykırım davasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) dün ihtiyati tedbir kararı aldı. İsrail’in Gazze’deki soykırım eylemlerini engellemek için tüm önlemleri almasının zorunlu olduğuna hükmetti.

Hamas, ihtiyati tedbir kararını memnuniyetle karşıladığını belirtti.

İhtiyati tedbir çerçevesinde ise esasen İsrail askerlerinin Gazze’de sivillere ve sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılarının derhal durdurulmasını ve İsrail’in etkin adımlar atarak insani yardımların ulaşmasını sağlamasını istedi. Ayrıca İsrail, alınan kararları sahada uyguladığına dair 1 ay içinde UAD’ye rapor sunmak zorunda. Böylece Lahey’de İsrail ve onun Gazze’deki katliamlarına koşulsuz destek veren Batı ülkeleri için yeni bir sınav dönemi başladı.

Malum, uluslararası mahkemelerin kararlarının bağlayıcılığı ve bunların uygulanması her zaman önemli tartışmalardan biri oldu.

İşte meselenin püf noktası burada.

UAD’nin verdiği geçici tedbir kararı hukuken bağlayıcı. Ancak devletlerin buna uymadığını biliyoruz.

2022 yılında Ukrayna’nın Rusya’ya karşı açtığı soykırım davasında Divan, Rusya’nın, davada nihai karar verilinceye kadar, Ukrayna topraklarında başlattığı askeri operasyonlara ara vermesini emretti.

Rusya ise bu kararı görmezden gelerek saldırılarına devam etti.

İsrail’in de bu şekilde davranacağı açık.

Hatırlayalım, İsrail Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlara bile uymayan bir ülke.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’e karşı aldığı soykırım davası kararı, uygulanması açısından bazı zorlukları beraberinde getiriyor. Bu tür uluslararası hukuk kararlarının uygulanması genellikle karmaşık ve zorlu bir süreçtir. UAD’nin bu kararının uygulanmasında izlenebilecek bazı yollar şunlardır:

Diplomatik Baskı ve Uluslararası Toplumun Rolü: UAD’nin kararları bağlayıcı olmasa da, genellikle büyük diplomatik ağırlığa sahiptir. Bu durumda, uluslararası toplum, İsrail üzerinde, Gazze Şeridi’nde soykırımı önleyici adımlar atması için baskı yapabilir. Ülkeler ve uluslararası örgütler, İsrail’i UAD’nin kararına uymaya teşvik edebilir.

 İsrail’in İç Politikası ve Yasal Yükümlülükleri: İsrail hükümeti, iç hukuk çerçevesinde ve uluslararası yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak, UAD’nin kararına uygun hareket etmeye karar verebilir. Bu, Gazze Şeridi’nde sivil kayıpları önlemeye yönelik politika ve stratejilerin gözden geçirilmesini gerektirebilir.

 Uygulamanın İzlenmesi ve Raporlama: UAD’nin kararının uygulanmasının izlenmesi önemlidir. Uluslararası toplum, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini ve bu karara uyup uymadığını sürekli olarak gözlemleyebilir ve raporlayabilir.

 Ekonomik ve Politik Yaptırımlar: Uluslararası toplum, İsrail’e karşı ekonomik veya politik yaptırımlar uygulayarak karara uyması için baskı yapabilir. Ancak bu tür yaptırımlar, genellikle uluslararası ilişkilerde hassas ve tartışmalı konulardır.

 Diğer Uluslararası Kurumlar ve Örgütlerle Koordinasyon: UAD’nin kararının uygulanması, Birleşmiş Milletler gibi diğer uluslararası kurumlar ve örgütlerle koordinasyon gerektirebilir. Bu kurumlar, İsrail’in Gazze’deki eylemlerine ilişkin kendi soruşturmalarını yürütebilir ve ek tedbirler alabilir.

Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımların atılmasına karar veren UAD, İsrail’in Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemler ile Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına ve kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, alınan tüm tedbirler hakkında Mahkeme’ye bir rapor sunmasına hükmetti

  Sonuç olarak, UAD’nin kararının uygulanması, uluslararası hukukun karmaşıklığı ve devletlerin egemenlik hakları ile uluslararası yükümlülükleri arasındaki dengeyi yansıtıyor. Kararın uygulanması, uluslararası toplumun politik iradesine ve çeşitli aktörlerin bu konudaki tutumlarına bağlı olacak.

Bu kararın, Gazze’deki Filistin halkına yönelik her türlü saldırının durdurulması anlamına geldiğine dikkati çekilen açıklamada, “Uluslararası toplumu, düşmanı (İsrail) mahkeme kararlarını uygulamaya zorlamaya ve halkımıza karşı devam eden soykırım suçunu durdurmaya çağırıyoruz.” denildi.

Şimdi asıl imtihan, dünyaya insan hakları ve demokrasi dersi veren Batı ülkelerinin önünde duruyor. Rusya ve Çin’in bu değerlerle ilgili bir iddiası yok. Ancak UAD’nin kararına rağmen Gazze’deki İsrail katliamlarını durdurmayan ve insani yardım müdahalesinde bulunmayan Batı, yeni bir krize sürüklenecek.

Özetle, soykırım davasında Lahey üzerine düşeni yaptı. Sıra, Gazze’de kalıcı ateşkes ve insani yardım için uluslararası seferberlikte.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER