Toprağı bol olsun, Mustafa Kemal paşanın son sözlerinin “dil efendim dil” olduğunu özel hekimlerinin başı Mim Kemal’den nakille yazmıştı Cemal Kutay. (Atatürk’ün Son Günleri. Sahifeyi hatırlamıyorum, başlarda bir yerde olmalı)
Hikmetinden sual olunmaz Allah’ım ne yücesin… Dilimizi kuşdiline çeviren adama “dil efendim dil” dedirtiyorsun.
Türkiye inşá’allah hak ettiği yere yeniden yükselecek. Kemalizm çöküş vetiresine çoktan girdi. Eski hızlı Atatürkçüler CHP’de bile fazla bulunmaz, nadirattan oldular.
Dilciler şimdi Güneş Dil Teorisi ile matrak geçiyorlar. Şapka inkılâbı çoktan kadük oldu. Foter şapka takan milyonda bir insàn var oysa binlerce takke, hattâ sarıkla dolaşan var.
Olan yalnızca zengin Türkçemize ve eski (eskimez) harflerimize olmuştu. Onu da yakın zamanda telafi ettik, inşá’allah gün gelecek tüm Türk çocukları o harflerle okuyup yazabilecek, latin harfleri kültürel bir bilgi gibi hatırlanacak.
Japonlardan ibret alsak ya o eciş bücüş harfli yazılarını devam ettiriyorlar da geri mi kaldılar yoksa dünyanın en ileri ülkesi mi oldular? Kolay değil zor olan zekayı, aklı kuvvetlendirir.
Esasen o gürûh-ı lâ yüflihûnun asıl amacı da yazının kolaylığı falan değil, paşayı putlaştırmak ve onu kullanarak bizi dinimizden koparmak. Onlar Türkiye’ye zaman kaybettiriyorlar ama sonları yakındır.
Onlarda adalet, insaf, merhamet yoktur. Halkın kahir ekseriyetinin reyiyle, serbest seçimlerle başa gelmiş Adnan Menderes’i nasıl devirdiler, zalim mahkeme kararıyla nasıl astılarsa reis-i cumhur Recep Tayyip Erdoğan’a da aynısını yapmak isterler.
Adamcağıza (Allah taksiratını afveylesin, zulmen öldürüldüğü için hükmen şehiddir) idam etmeden önce “prostat muayenesi yapıyoruz” diyerek rezilce işkence bile etmiş hayásız ve şerefsizler.
Cesedini yıkatmadılar, kefenletmediler, namazını kıldırtmadılar, bir çukur kazdırıp içine attılar… Yıllar yıllar sonra iade-i itibar yapıldı, şimdi eski cumhurbaşkanlarımızdan merhum Turgut Özal ile yanyana kabri. (Topkapı semti, Vatan Caddesi üzeri, Topkapı Mezarlığı içinde yer alan anıt mezar)
İktidar, provokasyonlarına karşı ágâh olmalı, Gezi’nin bir sivil darbe teşebbüsü olduğu (halk ve devlet olarak) unutulmamalıdır. Gezi’ciler kazanmış olsaydı, Türkiye parçalanacaktı.
Tehlike geçmiş değildir. Seçimlerle (meşru yolla) iktidara gelemeyeceğini iyice kavrayan CHP’ye normal bir siyasi parti gözüyle bakılamaz! Baksanıza amaç uğruna her vasıta meşru diyerek PKK partisini (DEM) bile kucakladılar. CHP ve CHP gazıyla hareket eden tüm muhâlefet, Millî İstihbarat merceğinde olmalı!
Bugün de belki sayıca az, fakat teşkilâtlı, eğitilmiş, yetiştirilmiş kararlı militanlar, Fransa’daki “sarı yelekliler” hareketinin benzerini başlatmak için pusuda bekletilmektedir. Son günlerde hayli yükselen akaryakıt fiyatları (motorin, benzin) sizin de kulaklarınızı çınlatmıyor mu?
Devletin milletin, halkın zarar görmesine gençlerin militan dahi olsalar harcanmasına imkân ve fırsat verilmemelidir. Bu konuda derin istihbarat yapılmalı, fitnecilerin başları yakalanıp yargılanmalı. Halkın ümidini kırmamak için çok çaba sarfedilmelidir.
Büyük psikologlardan, (bulunabilirse) gerçekten âqil ve bilge kişilerden rapor istenmelidir. 15 Temmuz (FETÖ darbe teşebbüsü) öncesindeki gaflete bir daha asla düşülmemelidir.
Millî Eğitim Bakanlığı müfettişleri de raporlar hazırlamalıdır.
Ehliyetsiz liyâkatsiz, kültürsüz, intüitif (intuitive = sezgisel, vehbî) düşüncesi olmayan kimselerin para karşılığında yazacakları içi boş uyduruk raporlar işe yaramaz. Vasıflı, ehil kişiler hazırlamalı raporları. 01.02.2024
DUÂMDIR: ADAŞIM VE MEMLEKETLİM DİYARBAKIRLI RAMAZAN HOCA’YI (RAMAZAN PİŞKİN) BIÇAKLAYARAK ŞEHİD EDEN REZİL VE KAHBE PKK’NIN TÜM MİLİTANLARINI BİR LAHZA DAHİ BEKLETME, KÂFFESİNİ KAHREYLE, PERİŞAN EYLE, YOK EYLE EY ALLAH’IM. AMİN.
YORUMLAR