Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

UTANMAZLIK

UTANMAZLIK, hem de büyük utanmazlık…

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Düzce’de dostlar alışverişte görsün kabilinden bir “depremzedelere geçmiş olsun” turu atmış.

Atmış ama milletin de tepesi atmış.

Hazret galiba İBB Başkanı olunca kendisini kayıtsız, her haltı yapabilir zannetmiş. Oysa böylesi bir hak ancak zır deliler için (o da anlık olarak) vardır. Sonrasında hemen derdest edilir tımarhaneye konulurlar.

Dolaşırken bir genç kızın yanağını okşamak istiyor! Beklenmedik bir şey olduğu için, yàni kız ne olduğunu anlayınca kadar, Ekrem sağ avucunu yanağına sürtüyor fakat genç kız hiddetle tepki verip başını geriye çekiyor ve “hop neler oluyor, ellemesene be” falan gibi öfkeli sözler söylüyor buna.

Aldıran kim? Pişmiş kelle gibi sırıtarak yoluna devam ediyor…

Ne büyük utanmazlık!. Nasıl bir CHP görgüsü ise artık, bizim örfümüzde alenen ve resmen «tacizde bulunmak»tır bu.

Milletin (deprem sonrası) iktidara öfkeli olacağı zehabına kapılmış Ekremcim ancak durum beklediği gibi çıkmamış. Millet iktidara bir, buna bin patlamış. Anlatacağım tacizli vaka Ekrem’in ikinci şoku olmuş.

Lâkin ne gam. Otuziki dişini göstere göstere (pişmiş kelle gibi) sırıtıyor herif.

Utanmıyorsan, istediğini yap demişler.

Depremden sonra neredeyse bir hafta geçmiş bu geçmiş olsun diyor hálâ. Bu yanağını okşamak istediği genç kız da “deprem bitti deprem…” diyor o tacizin öfkesiyle.

Senin pişmiş kelle de, “olsun, olsun” diyor cevaben…

Güler misin, ağlar mısın, ölün mü öldürün mü?

* * *

Güvenlik ve protesto…

Hangi gâvur ülkesi olduğu haberlerde yoktu.

Adamın biri xray geçisinde “ayakkabılarını da çıkar, pantolon kemerini de çıkar, şunu da çıkar bunu da çıkar” denilmesine fena öfkelenmiş ve anadan üryan oluncaya kadar soyunmuş xray’den öyle geçmiş.

Daha önce de son teknoloji, insànı çıplak gösteren xray cihazını protesto eden bir kadın yine böyle soyunarak protesto etmişti. Gâvurun böylesi protestolarını kınasam da, protesto etmelerini, beğenmediklerinde bunu ifade etmelerini takdir ediyorum. 

Türkiye’de hasseten devlete ait uygulamalarda tam bir kul-köle psikolojisi sergilenir.

Protesto, bir isyan yıkım hareketi değil, “devlet bizlerin vergileriyle bizlerin kurduğu müesses bir nizamdır, o hâlde bizlere zulüm edilemez, biz köle de değiliz, akılsız da değiliz” demektir.

Protesto, devlete, insàna da, hattâ din adamlarına da yapılır. Adamlar kiliseye baş kaldıdı, böylece Latince aslında biri lehine şahitlik anlamındaki protesto XVIII. yüzyıldan îtibâren olumsuz yönde mánâ kazanmış oldu.

Günümüzde tüm dünyada bir davranışı, bir fikri, bir uygulamayı yersiz veya yanlış bularak karşı çıkmak mánâsında kullanılıyor. Hiçbir şeyin protesto edilmediği bir ülkede ya despotizm vardır ya da orası ülke değil bir çeşit tımarhanedir.

Biz yazarlar bolca protesto yaparız (yapmalıyız). Aksi yandaşlık, emre amade kalem sahipliğidir ki, bu hiç de hoş değildir.

Protesto etmeyi bilmeyen modern köledir vesselam… 01.12.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER