Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Vesayetçilere mürûruzaman yok

Vesâyet, vasî olma yàni birine nezâret etme, onun yerine işlerini yürütme, haklarını koruma durumudur.

Kendi malını idâre edemeyecek durumda olan akılca hasta veya zayıf bir kimsenin, bir yetîmin, küçük bir çocuğun malını yönetmek gibi. Hukukta, medenî haklarını kullanma ehliyetine sâhip olmayan kimselere nezaretle koruma altına almaktır.

«Vesayetçilik» ise, lâik ve lâikçi meselesinde olduğu gibi daha başka bir anlam yüklenir. Vesayetçilik darbe sevicilik, ihtilâlkolik olma hali.

TSK’nin (eski) İç Hizmet Kanununda “Umumi Vazifeler” başlığı altında 35. Maddede,“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır” denilmekteydi. Vesayetçiler bu maddeyi istismar ile yapardı darbeleri.

104 mütekàid amiralin kafasında 35. Madde hálâ bâkî. Bilâteşbih, Yediler (Ashabı Kehf) gibi sanki uzun bir uykudan kalkmışlar. Yedileri Allah uyutmuş, Allah uyandırmıştı. Bunları ise Şeytan uyutmuş, Rahman da hikmetinden sual olunmaz, uyandırmıyor mu acaba?

Yediler uyanınca ellerindeki paranın piyasada geçmediğini görüp ne kadar uzun bir uykudan uyandıklarını idrâk ediyorlar ama bu 104’ler hálâ rü’yâ âleminde (ve 35. Maddenin lağv edildiğini bilmiyorlar) mı acaba?

Domuz gibi biliyorlar ve zaten o yüzden kuduruyorlar. Kudursunlar. Lâkin bilsinler ki, hukukta vesayetçilere «mürûruzaman» hakkı verilmemiştir.

Mürûruzaman, bir hakkın kazanılmasını sağlayan veya dâva edilmesini önleyen vakit kıstasıdır. Yàni dâva konusunun; belli bir süre geçmesiyle sukutu, düşmesi, zaman aşımına uğraması olarak bir hukuk terimi.          

Malûmâlileri önceki gece, aralarında OdaTv yazarı Em. Tüm. Ahmet Türker Ertürk gibi isimlerin de bulunduğu 104 mütekàid amiral, gûya Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle ilgili, fakat daha ziyâde «Cüppeli Amiral» kızgınlığı ile muhtıra gibi bir bildiri yayınladılar. Biz de bunu matrak geçerek “Amiral Battı” başlığı ile sıcağı sıcağına yazmıştık.

Bu rü’yâ âleminde kalmış, 35’likler mi desek, 104’lükler mi, mütekàid amirallerimiz “ayol bu bir muhtıra” başlığı ile bakın neler demişlerdi:

“Gerek Kanal İstanbul gerekse uluslararası antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.”

“TSK’nin, Anayasa’nın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi [Cüppeli Amiral gibi tüylerimizi diken diken eden kişilere müsamaha ile] bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz… [Varlığımız Türk varlığına armağan olsun] Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi [değil bir amirale, bir astsubaya bile cüppeyle namaz kıldırılmaması] elzemdir.”[1]

Sosyal medyada bizim gibi mütekàid amirallerle matrak geçen çok kişi vardı. #HodriMeydan ve #HaddiniziBilin etiketleriyle kıyamet gibi (altı yüz bini aşan) tepki yağdı. Hal böyle olunca da, 104 mütekâidin amiral hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, «darbe soruşturması» açtı.

KINIYORUM: Darbeciliğin kokusu çıksa devlet ensesinde boza pişiriyor heveslilerin. Bu gidişle matrak geçecek bir eğlencemiz kalmayacak.

Malûm şu pandemi döneminde dışarı çıkamıyoruz bari evde eğlenseydik. Mahrum bırakıyorlar. Teessüf ederim.

Oldukça ciddî bir teklif: 104 amiral için vesâyet dâvası açılsın. Yàni devlet bu akıl hastalarına vasî olsun. Yazıktır ya… 05.04.2021

——————————————
[1] Köşeli parantez içindekileri mütekàid amirallerle biraz daha matrak geçmek için bendeniz yazdım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER