Türkiye Müslümanları (en azından büyük bir çoğunluğu) Kudüs’te olanlar için kahroluyor, hattâ hıçkırıklarla ağlayanlar var, Mescid-i Aksâ (Mescid’el Aksâ) işgalinde şehid sayısı otuza dayandı…
Serpuşu önüne koyup düşünürken evvelâ bu hususun gözönüne alınması gerekir. Zira bu yapılmadığında yàni kendini bilmeden, kendi ayıp ve kusurlarımızı, eksik ve gediklerimizi (düşmana karşı açığımızı) görmeden attığımız her adım daha başında MAĞLUBİYETTİR.
Ne demişti Ziyâ Paşa? “Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde” Kızıp küplere binmeyeceksen sana Terör Devleti İsrail’le alâkalı ilk ayıbı; yani ihmâlkârlığın sebebini söyleyim:
Terör Devleti İsrail zulmünde en büyük pay Türkiye’nindir. Malûmu i’lam olacak ama Terör Devleti İsrail’in Filistin topraklarına Batı eliyle yerleştirilip 1948’de resmen kurulması sonrasında bu lâ’netlikleri ilk tanıyan (1949) devletlerden biri de Türkiye Cumhuriyeti’dir !.
Türkiye’liler için bundan büyük bir ayıp, teseyyüp (ihmalkârlık, kayıtsızlık, ayıbına aldırış etmemek) ve önde gelmek gereken bir mesele yoktur!
Terör Devleti İsrail’in kuruluşunu sağlayan siyonist Theodor Herzl’i, “biz kanla aldığımız toprakları yine ancak kanla veririz” diyerek huzurundan kovan Cennetmekân Sultan II. Abdülhamid’i Batı’ya gönüllü uşaklık ederek devirip akabinde yedikleri haltın vatan topraklarının elden çıkışına sebebiyet verdiğini gören ekabir takım kafayı sıyırıp, yaptıklarının nedametiyle kahırlarıyla öldüler.
Müslümanların gafleti, birlik olamayışı, eskiden olduğu gibi günümüzde de bir halifemizin (İmam-ı Kebîr) olmayışı yüzünden bugün ağlamak dışında bir halt da yiyemiyoruz. Zaten önce hanemizdeki teseyyübü berhava edip, arıza devri ürünü, (Gizli ve ulu Yahudi’lerce hazırlanmış) kuruluş felsefesi maskeli bozuk düzenden kurtulamadıkça elimiz bağlıdır. Ne Filistin’li kardeşlerimize hakka yardım edebilir ne de Terör Devleti İsrail’e «One minute»un daha hayırlısı ile mukabele edebiliriz.
Gerçi sayın CB Erdoğan’ın bana göre «2. One minute»u olan «Terör Devleti İsrail» çıkışı yeni bir umut oldu, en azından moral verdi mazlûm Filistin ve İslâm âlemine ama, hânemiz hálâ kirli. Zafere de o nisbette uzağız. Ziyâ Paşa’nın hikmet yüklü sözünü unutmayın asla!
“Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde” Beni affedin lâkin, Ziyâ Paşa’nın veciz sözündeki «hâne» Türkiye’dir. «One minute»unuz da, Kemalist bozuk düzen sürdükçe «lâf ile nizâmât»
Türkiye böyle kalırsa, (yapılan zulm gayretullaha dokunduğu için) Kudüs için ancak Allah’ın gazabı çare olacaktır. Yàni biz imtihanı kaybetmiş olacağız, sıra Allah’ın sayhasına gelecek. Fakat korkarım ki bu kez (Lût kavminde olduğu gibi) melekler yalnızca bir kavmi helâk etmekle kalmayacak, İslâm’ın ilk kıblesini (Mescid’el Aksâ’yı) koruyamayan tüm İslâm âlemi de cezalandırılacak!.
Elbette “muhafazallah” diyerek söylüyorum. Amma ve lâkin humma ya da günün korona illetinde olduğu gibi hücrelerime kadar ateş bastığı için sözümün ayarı da kaçıyor bazen. O yüzden en iyisi biz de Karagöz gibi “sürç-i lisán etti isek afvola” diyerek bitirelim.
NOT: Prof Canan Karatay hanımefendi kaynağı yine kendisi gibi Prof. merhum Necmeddin Erbakan’a ait bir söz telafuz etmişti içtimaî muhavere zeminlerinden birinde. “8 milyonluk İsrail için 1.5 milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa, ebabiller gelse İsrail’i değil, bizi taşlar.”
Kimse kusura bakmasın, Erbakan düşmanı falan da demesin, bu sözü doğru bulmuyorum, yazdıklarımı lütfen aynı kalıba sokmayınız. Zira dinini iyi bilen Müslüman (teşbihan da olsa) Ebabil (cehennem taşları atan) kuşlarını beklemez, Ebabiller de, markadan bile olsa Müslümanlar üzerine atmaz, “siccîl” taşlarını.
Yàni muhterem okurlarım ne (din açısından yanlış olduğu için) Ebrehe vakasından sonra kainatta böyle bir hadise olur, ne de Terör Devleti İsrail “8 milyon”dan ibaret bir musibettir!. Kemiyyetler değil keyfiyetler mühim. Rockefeller (Yahudi sermayesi) diyeyim, ABD ve AB diyeyim, artık arif olan değil ebleh olmayan herkes anlar…
Ebabil’ler «Fil Sûresi»nde geçer, kardeşlerim Kur’ân okurken bir kez daha meâl ve hattâ tefsirini okurlarsa mesele hakkıyla vüzuha kavuşacaktır. 11.05.2021
YORUMLAR