YALAN

Şerefsizlik hiç bu kadar tavan yapmamıştı. Günümüz, şerefsizlerin yalanlar ve zırvalarla masumları dolandırdığı, kandırdığı, hadiselerle dolu. Y...

Mar 4, 2025 - 12:40
YALAN
Şerefsizlik hiç bu kadar tavan yapmamıştı. Günümüz, şerefsizlerin yalanlar ve zırvalarla masumları dolandırdığı, kandırdığı, hadiselerle dolu. Yalnızca alış-verişlerde değil, hayatın tüm alanlarında yalancılık... Çehrelerde yalan var... Gözler yalan söylemezmiş, pöh... Bu devirde gözler de yalancı... Tebessümler yalan, gözyaşları yalan... Hergün dinlediğiniz haberlerin büyük bölümünde yalan var. En azından bir doğrunun abartılarak sunulması var ki bu da yalandır. Sütçünün sütüne su katması nasıl günahsa hakikate ilâve yaparak abartmak da günahtır. PKK silah bırakıyor. Yalan. Pilleri bitti ricat ediyorlar. PKK terör örgütü, başındaki bebek katili Abdullah Öcalan nâm şerefsiz hepsi sahtekârdır. Kürtler hiçbir zaman böyle birini reisleri olarak tanımadı. Onun kadrosu kendisi gibi ermenilerdendi. PKK’yı kuranlar gerçek kürt değil, hemen hepsi çakma kürt. Yani Ermeni, Yahudi, Zaza etnik unsurları bolca ekleyin. Bazı beyinsiz kürtler bu terör örgütünde eser miktarda kalır. Dedim ya yalan hayatımızın her alanında tahmin ettiğimizden fazla yer almış. Yalancıların kurduğu yalan bir sistemde de elbet böyle olur. Oysa milletimizin kahir ekseriyetinin dini olan İslâm, günah listesinin en başına yalanı koymuş. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) birgün çocuğuna seslenen bir kadını duyar. Kadın “gel, bir şey vereceğim” diyordu çocuğuna. Hz. Peygamber (sav) “ne vereceksin” diye sorunca cevaben hurma der. Bunun üzerine Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) “Eğer bir şey vereceğim deyip de vermeseydin bu söz amel defterine yalan olarak yazılacaktı” buyurur. (Ebu Davud Edep 79). Necip Fazıl Kısakürek (rahmetullahi aleyh) üstad yalan hakkında şu hadîs-i şerîf’i misâl veriyordu bir konuşmasında: Birgün Hz. Peygamber'in yanına biri gelir ve “Ey Allah'ın Resûlü, Müslüman içki içebilir mi?” diye sorar. Hz. Peygamber (sav) “içebilir” (şeytana uyup günaha girmiş olabilir) der. Adam devam eder: “Müslüman hırsızlık yapabilir mi?” bu kez yine (şeytana uyup) “yapabilir” der. Adam “Müslüman zina yapabilir mi?” diye sorar. Efendimiz (şeytana uyup) “yapabilir” buyurur. Nihayet adam "Peki, (Müslüman) yalan söyler mi" der. İşte o anda sırtını dayamış olan Hz. Peygamber doğrulur ve hiddetle “Asla, asla, asla... Müslüman yalan söylemez” buyururlar. Hakikati abartmak bile yalansa, yapamayacağı şeyi söylemek, olmayanı varmış gibi takdim etmek, siyasette, ticarette hattâ sporda yalan halimiz pek yaman o zaman. 04.03.2025