Son yıllarda iş dünyasında hızla yükselen yapay zeka teknolojileri, insan kaynakları alanında
devrim niteliğinde değişimlere yol açıyor. Özellikle fazla sayıda adayın olduğu büyük çaplı işe
alım süreçlerinde doğru adayları daha hızlı ve verimli bir şekilde belirlemek hem de
tarafsızlığı sağlamak için yapay zeka destekli otomasyon sistemleri kullanılıyor. Geleneksel işe
alım süreçleri sınırlı insan kaynağı ile yürütüldüğünde zaman alıcı ve zahmetliyken, yapay
zeka tüm bu süreçleri hızlandırarak, iş başvurularını analiz etmekte önemli bir rol oynuyor,
adayların CV’lerini tarayarak, belirli kriterlere göre en uygun adayları belirleyebiliyor.
Uzmanlara göre tüm avantajları değerlendirildiğinde gelecekte, yapay zeka ile desteklenen
işe alım süreçlerinin daha da yaygınlaşması bekleniyor.
Yapay zekada “torpil” yok
Optimal HR kurucusu Pınar Taban Sevgen, yapay zeka ve gelişen teknolojilerin insan
kaynakları yönetiminde büyük bir dönüşüm sağladığını, özellikle işe alım, performans
yönetimi, eğitim ve gelişim programları, çalışan bağlılığı gibi alanlarda yapay zekadan daha
çok faydalanıldığına dikkat çekti. “Yapay zeka halk arasında “torpil” denilen kayırmacılığı da
engelliyor” diyen Sevgen “Yapay zekanın süreci hızlandırma, zaman kazandırmasına ek bir
diğer önemli avantajı da tarafsızlık, yani sürecin objektif bir şekilde yönetilmesini
sağlamasıdır. İnsan faktörü, zaman zaman önyargılara neden olabiliyorken yapay zeka
sistemleri, belirli algoritmalar kullanarak, nesnel bir değerlendirme süreci sunabiliyor. Bu,
cinsiyet, yaş veya etnik köken gibi faktörlerin karar verme sürecine etki etme olasılığını da
azaltıyor. Ayrıca işe alınacak kişinin birilerinin tanıdığı, yakını olması da yapay zeka için bir
kriter değil” ifadelerini kullandı.
Z kuşağı iş hayatına katılınca anlayış değişti
Son yıllarda insan kaynakları yönetimi anlayışında önemli değişiklikler ve gelişmeler
yaşandığını belirten Sevgen “Özellikle Z kuşağının iş hayatına katılmasıyla birlikte, esneklik,
dijitalleşme ve kişisel gelişim kavramlarının daha öne çıktığını beraberinde teknoloji ve dijital
uygulamaların etkinliğinin de arttığını gözlemliyoruz. Gelişen teknoloji özellikle yapay zeka
insan kaynakları alanında her geçen gün daha önemli hale geliyor. İşe alım süreçlerinde
yapay zekanın sunduğu avantajlar, gelecekte iş dünyasının dinamiklerini şekillendirecek gibi
görünüyor. İşe alım süreçlerinde yapay zeka, aday tarama ve ön elemelerde zaman
kazandırarak, insan kaynaklı hataları en aza indirmiştir. Ancak, bu teknolojinin etkin ve etik
bir şekilde kullanılması, başarılı bir uygulama için kritik öneme sahip. Günümüzde İK
yönetiminde, teknolojinin etkin kullanımı, veri analitiği ile stratejik karar verme, liderlik ve
gelişim programlarına yatırım, esnek çalışma modelleri ve çalışan refahını artırmaya yönelik
girişimler daha ön planda. İK yönetimi yalnızca işe alım, performans değerlendirme gibi
operasyonel süreçlerden ibaret değil, çalışan deneyimi, bağlılık, motivasyon ve esneklik gibi
konular da günümüzde önemli unsurlar haline gelmiştir” dedi.