Merhaba, Sayın Başkan sizleri tanıyabilir miyiz ?
CEVAP :
Merhaba ,
DİYARBAKIR doğumluyum . İlk ve orta Eğitimimi Diyarbakır’da tamamladım. Daha sonra Hacettepe üniversitesi İİBF Sağlık Yönetimi Bölümünü bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesinde Hastane ve Sağlık Kuruluşlarında Yönetim Bilim dalında yüksek lisans yaptım.
Devlet , Sigorta ve Üniversite hastanelerinde yöneticilik yaptım.
Ayrıca Refah Partisi döneminde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde Sağlık Daire Başkanlığı görevinde bulundum. Refahyol hükümeti döneminde Ankara Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Başbakanlık’ta Daire Başkanlığı görevlerini yürüttüm.
28 Şubat sürecinde görevden alındım,sürüldüm, mahkemeden mahkemeye koştum; hakkımda onlarca düzmece dava açıldı. Nihayet Diyarbakır’a Sağlık Müdür Yardımcısı görevini kabul ederek bu davalardan kurtuldum. Daha sonra Araştırmacı olarak Sağlık Bakanlığında kızağa çekildim. 15 darbesinden sonra Dicle Üniversitesinde hastane yönetimini yeniden organize etmek üzere Genel Sekreter Yardımcısı görevini yerine getirdikten sonra emekli oldum.
Ne zamandan beri il başkanlığı yapıyorsunuz ?
CEVAP : Yaklaşık 6 aydır Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı görevini yapıyorum.
İl başkanlığınız ve ekibinizin en güçlü yönleri nelerdir ?
CEVAP : İl başkanı olarak ben ve yönetim ekibinde görev alan Arkadaşlarımın ekseriyeti daha önce bürokraside görev aldığımız için toplumun bütün sorunlarına hakimiz.
Ekipte; sağlıkçı. Eğitimci, teknikçi ,sosyolog, sosyal hizmetler ve serbest çalışanlar ve gençler yer aldığı için sorunlara kolayca çözümler bulabiliyoruz.
Sizce Diyarbakır’ın en önemli ilk 3 problemi nelerdir ve partinizin bununla alakalı çözümleri nelerdir ?
CEVAP : Diyarbakır’da en büyük problem yoksulluktur, fakırliktir, işsizliktir. ERBAKAN hocamız döneminde açılan bütün fabrikalar sonradan satılınca , insanların çalışacağı yerler kalmadı; işsizlik has safhada, yoksulluk diz boyu. İnsanların çoğu yardıma muhtaç, sosyal yardım almadan yaşayamaz durumdalar.
Bunun sonucu ahlaki çöküntü, uyuşturucu ve hırsızlık ve gasp şu anda toplumu tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Bu tehlikenin dışındaki bir kesimde devlete küsmüş, imkan bulunanlar Türkiye’yi terkediyor, bulamayanlar İstanbul, İzmir , Antalya gibi yerlere göç ediyorlar.
Toplumsal huzur ve barış ortamı oluşturmak bu durumda oldukça zor görünüyor.
Bütün bu sorunların çözümü ancak Maddi ve manevi kalkınmadan geçer.insanların çalışacağı fabrikalar açmak; tıpkı ERBAKAN hocanın yaptığı gibi!..Ayrıca insanların inancını, kültürünü, tarihini, değerlerini doğru öğreneceği bir milli eğitim sistemini kurmak gerekiyor.
Ancak o zaman topluma refah gelir, huzur gelir, barış gelir.
Ankara’nın hem en büyük en geniş tabana hitap eden BAŞKENT POSTASI gazetesinin her ay DİYARBAKIR eki için , ilk sayıya özel vermek istediğiniz bir mesaj var mı ?
CEVAP :
Bir Ankara sevdalısı olarak Başkent Postasına yayın hayatında başarılar diliyorum. Ayrıca Diyarbakır eki çıkardığınız için bir Diyarbakırlı olarak teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.